İspanya’da sağcılardan bağımsızlık yanlısı Katalanlara af girişimine karşı gösteri
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik 5 aya yakın bir süredir devam eden saldırılarını protesto eden İsrailli savaş karşıtı aktivistler Tel Aviv'de protesto gösterisi düzenledi. Protestocular "Soykırımı durdurun, ellerimizde kan var" diye haykırdı.
İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda aralarında çok sayıda kadın ve çocukların da olduğu 30 bine yakın Filistinli hayatını kaybetti. Karadan işgal harekatını kentin en güneyine, Refah’a doğru genişleten İsrail yönetimi yurtdışından gelen ateşkes çağrılarına kulak tıkarken bu sefer tepki yurtiçinden, de jure başkent Tel Aviv’den geldi.
“Gazze’de 30 bin kişi öldürüldü. Soykırımı önlemek için oy verin. Şimdi ateşkes, esir takası anlaşması, ablukayı kaldırın, Filistin’e özgürlük” sloganlarıyla Tel Aviv’deki Habima Meydanı’nda düzenlenen gösteriye çok sayıda aktivist grubu katıldı.
“Seçim yapmak elimizde: Bombardımanı durdurun” yazılı pankart açan protestocular “Ellerimizde kan var”, “İsrail Gazze’yi aç bırakıyor”, “Savaş suçtur”, “Soykırımı durdurun”, “Refah’ın çocuklarını seçin” yazılı dövizlerle yürüdü.
Yoldan geçen bazı İsrailliler, gösteri yapan gruba tepki gösterirken taraflar arasında sözlü tartışma yaşandı. Engellemelere rağmen protestoya devam eden göstericiler, İsrail’in saldırıları nedeniyle Gazze’deki Filistinlilerin yaşadığı acıyı ve insanlık dramını ortaya koyan fotoğrafları kent meydanında sergiledi.
Tel Aviv güçlerinin Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında hayatlarını kaybeden Filistinlilere atıfla üzerinde 28 bin yazan bir pankartın “30 bin” rakamıyla düzeltildiği an dikkat çekti.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Tel Aviv’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190’ı kadın olmak üzere 29 binin üzerinde Filistinli öldürüldü, 70 binden fazla kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda en az 40 Lübnanlı sivil ve 180’den fazla Hizbullah mensubu ile en az 7 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.
Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında açıklamalarda bulundu. BM Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzari’nin Gazze’ye yardımlarda çok ciddi azalma olduğu uyarısını anımsatan Dujarric “BM (insani yardım) sisteminin, Gazze’ye daha fazla giriş noktasına ihtiyacı var. Aynı zamanda kuzeye de dahil daha güvenli ulaşım yollarına ve sınır noktalarında yardım geçişlerinin hızlandırılmasına ihtiyaç var” dedi.
Dujarric, Gazze’nin kuzeyine 23 Ocak’tan beri insani yardım konvoylarının ulaşamadığını ve Dünya Gıda Örgütü’nün (FAO) Mısır’da 15 bin ton gıdanın hazırda beklediğini aktardığını söyleyen Dujarric, Gazze’ye insani yardım ulaşımını zorlaştıran hususlardan bazılarını insani ateşkesin olmaması, uluslararası hukuka saygı duyulmadan çatışma yürütülmesi ve kamu düzeninin bozulması olarak sıraladı.
Sözcü “Gazze’de çocuklar açlıktan ölüyor mu?” sorusuna ise bu konunun öğleden sonra BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) görüşüleceğini belirterek yorum yapmadı. Bunun üzerine gazeteciler, BM’nin neden açık bir şekilde “suçluyu” dillendirmediğini sorarak kuruluşa tepki gösterdi.