Erdoğan’dan Netanyahu’ya: Şu an iyi günlerin, gidicisin gidici
12 yıl sonra Mısır'a ilk kez ziyarette bulunan Erdoğan'ın Sisi ile yapacağı görüşme ikili ilişkilerde kritik bir eşiğin simgesi. 10 yılı aşan gerilimde sonra gelinirken iki lider yumuşamayı başlatan faktörlerden en önemlisini, Gazze'yi görüşecek.
Mısır ile yaklaşık on yıldır gergin olan ilişkilerin ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin davetlisi olarak Mısır’da. Her iki lider de, özellikle Sisi’nin Erdoğan’ın müttefiki olan selefi Muhammed Mursi’ye karşı 2013 yılında gerçekleştirdiği darbe nedeniyle, neredeyse on yıldır birbirlerini “istenmeyen adam” olarak görüyorlardı.
O dönem Erdoğan’ın Sisi’ye yönelik “darbeci” ithamları ve “Ey Sisi!” diye başlayan haykırışları ve hatta Müslüman Kardeşler hareketine ait “Rabia” sembolünü sahiplenmesi Türkiye’nin dış politikasındaki belirgin değişikliğin başlıca göstergelerini oluşturuyordu.
Turkish foreign minister Hakan Fidan said last week that Turkey could sell drones to Egypt.
“We have an agreement to provide (Egypt) unmanned air vehicles and other technologies,” Fidan said in a TV interviewhttps://t.co/VbulMUDVm9
— Middle East Eye (@MiddleEastEye) February 13, 2024
Ancak perde arkasında yürütülen diplomatik çabaların ardından 2021’den bu yana ilişkiler düzeldi ve yumuşamanın ilk kanıtı 2022’de Doha’da düzenlenen Dünya Kupası sırasında Erdoğan ve Sisi’nin ilk kez kısa süreliğine bir araya gelmesiyle ortaya çıktı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da geçen hafta yaptığı açıklamada Türkiye’nin Mısır’a insansız hava aracı satabileceğini söyledi. Fidan demecinde “İnsansız hava araçları (İHA) ve diğer savunma teknolojilerini (Mısır’a) sağlamak için bir anlaşmamız var” dedi ve daha fazla ayrıntı vermedi. İsrail’in Gazze’ye saldırısının ardından bölgede mekik diplomasisi yürüten Fidan, Ekim ayında Kahire’ye giderek aralarında Sisi’nin de bulunduğu üst düzey Mısırlı yetkililerle görüşmüştü.
Milli Savunma Üniversitesi’nden Prof. Mehmet Özkan, iki ülke arasındaki yumuşama sürecini “stratejik inatlaşmadan stratejik ilişkilere geçiş” olarak tanımlıyor: “Arap Baharı’ndan sonra Türkiye ve Mısır’ın inatla savunduğu bazı konular vardı. Ancak değişen koşullar artık bu inadın nispeten kırılmasına neden oluyor. Tabii ki iki ülke arasındaki ilişkilerin ne kadar canlı olacağını zaman gösterecek.”
Dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Mart 2023’te resmi bir ziyaret için Kahire’ye gitmiş ve bu ziyaret, Sisi’nin cumhurbaşkanı olmasından bu yana üst düzey bir Türk diplomat tarafından gerçekleştirilen ilk resmi ziyaret olmuştu. Bunu bir sonraki ay Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri’nin Ankara’ya yaptığı ziyaret izledi. Büyükelçiler daha sonra karşılıklı olarak yeniden atandı.
Bunun yanında Ankara, Kahire’nin en büyük endişelerinden biri olan Müslüman Kardeşler liderlerinin Türkiye’deki varlığını azaltmak için bir dizi adım attı. Sisi karşıtı bir yayın organı olan “Mekameleen” kanalı 2021 yılında Türkiye’den yayın yapmayı durdurdu ve Türkiye’deki bazı önde gelen firarilerden Sisi rejimine yönelik eleştirilerini azaltmaları istendi.
Geçtiğimiz yüzyıl boyunca oldukça inişli çıkışlı bir ilişkiye sahip olan Türkiye ve Mısır, 2005 yılında bir serbest ticaret anlaşması imzalayarak önemli bir yakınlaşma sağladı.
Birkaç yıl sonra, 2011’de eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in devrilmesi sırasında ve hemen sonrasında Ankara ülkedeki demokratikleşme adımlarına tam destek verdi. Erdoğan geçiş hükümeti döneminde Kahire’ye gitti ve büyük bir coşkuyla karşılandı.
2012’deki seçimlerin ardından Müslüman Kardeşler’in önde gelen isimlerinden Muhammed Mursi Mısır’ın demokratik yollarla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı oldu. Mursi’nin zaferi, kısmen her ikisi de siyasal İslam ideolojisine dayanan Erdoğan’ın AK Partisi ile kendi partisi arasındaki yakınlık nedeniyle ilişkilerde bir ivmeye yol açtı. Ancak Mursi’nin cumhurbaşkanlığı sadece bir yıl sürdü.
İki ülke arasındaki ilişkiler 2013 yılında, dönemin Savunma Bakanı Sisi’nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’ın desteğiyle Mursi hükümetini devirmesi, binden fazla protestocuyu öldürmesi ve on binlerce muhalifi hapse atmasıyla kopma noktasına geldi.
Erdoğan’a göre Mısır’daki darbe, Ağustos 2013’te Rabia Meydanı’nda yüzlerce kişinin katledilmesinin ardından siyasal İslamcı hareket tarafından kullanılan dört parmaklı “Rabia” el işaretinin sembolü olduğu bir iç siyasi hareketi tetikledi.
Sisi hükümeti ise Erdoğan’a ve darbeden sonra Kahire’nin yasadışı ilan ettiği Müslüman Kardeşler’e verdiği iddia edilen desteğe karşı medya kuruluşlarını ve kamuya mal olmuş kişileri harekete geçirdi. Ayrıca başta Libya ve Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı olmak üzere bir dizi bölgesel konudaki anlaşmazlıklar da ilişkilerin onarılmasının önündeki engeller olarak kaldı. Zira Mısır Akdeniz’deki doğalgaz aramalarında da İsrail ve Güney Kıbrıs’la ortak hareket etmeyi tercih etmişti.
Gazze Şeridi’ndeki savaş ve anlaşmazlıklar özellikle 7 Ekim’den bu yana Türkiye-Mısır ilişkilerini etkileyen en önemli konulardan biri.
İsrail’in 7 Ekim saldırısının ardından Gazze’de başlattığı işgal harekatında şimdiye kadar 28 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti ve harekat Mısır’ın kuzeydoğu sınırındaki Refah’a doğru ilerliyor. Mısır’ın bu noktadaki en büyük endişesi ise Filistin’den gelebilecek yoğun göç dalgası ve bunun ülkenin demografik yapısında oluşturabileceği radikal değişiklikler.
Zira yaklaşık 1.5 milyon Filistinli Gazze’nin en güneyindeki Refah’ta barınıyor. Bunların çoğu çatışmalar sırasında bölgenin kuzeyinden ve merkezinden göç etmek zorunda kaldı. İsrail hükümeti ayrıca Mısır’ın büyük bir tırmanma olarak gördüğü, şehre yönelik bir kara harekâtı tehdidinde bulunuyor.
Saldırıların ilk gününden bu yana İsrailli yetkililer Gazze’yi boşaltma ve Filistinlileri Refah’ın karşısındaki Sina’ya yerleştirme olasılığını tartışıyor. Mısır tarafı bu öneriyi şiddetle reddetti ve hemen yanı başında yaşanan insani kriz karşısında tamamen aciz durumda. İsrail son bir hafta içinde Mısır’a birkaç metre mesafedeki Refah’ta yaşayan Filistinlileri de hedef almaya başladı.
Erdoğan’ın Sisi ile yapacağı görüşmede ana gündem maddesi şüphesiz ikili ilişkiler olacak. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldıları ve kalıcı ateşkes çabaları da gündemdeki diğer başlıklar olacak.
İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ziyaretin içeriğine ilişkin şöyle denmişti:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın Kahire’yi ziyaretlerinde yapılacak görüşmelerde ise Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve üst düzey ikili iş birliği mekanizmalarının canlandırılması bağlamında atılacak adımlar üzerinde durulacaktır.
Görüşmelerde, ikili münasebetlerin yanı sıra Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan İsrail saldırıları başta olmak üzere güncel küresel ve bölgesel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunulması da gündemdedir.”