ABD’nin deniz koridoru projesine Erdoğan’dan tepki: Türkiyesiz bir koridor olmaz
Erdoğan Türk-Yunan ilişkilerinin normalleşmesinin son adımı olarak altı yıl sonra Yunanistan'a gitti. Ziyarete Erdoğan'ın "Bardağın dolu tarafına bakalım" mesajı ve Miçotakis'in Türk vatandaşlarına 7 günlük vize muafiyeti uygulama planı damga vurdu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan altı yıl aradan sonra ilk kez Yunanistan’a gitti. Erdoğan altı yıl önceki son ziyaretinde iki ülke arasındaki sınırları belirleyen Lozan Anlaşması’nı sorgulamış, Batı Trakya’daki Türk azınlığın durumuna ateş püskürmüştü. The Guardian’a göre bir diplomat Yunanistan’ın bu ziyareti hâlâ unutamadığını söyleyerek Erdoğan’ın o zaman “ringe çıkmış boksör gibi yumruk savurduğunu” belirtirken, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu “Bugün altı yıl aradan sonra Yunanistan’da olmanız olumlu ruhu yansıtıyor diye düşünüyorum” dedi.
Erdoğan ziyareti kapsamında hem Sakelaropulu hem de Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile bir araya geldi. Sakaleropulu ile görüşmesinde “Bardağın dolu tarafından bakmak çok daha hayırlı olacak” diyen Erdoğan mutabık kalamadıkları meseleler olsa bile sorunlara değil olumlu konulara odaklanmak istediklerinn mesajını verdi. Erdoğan daha sonra Miçotakis ile bir araya geldi. İki liderin ortak basın toplantısında Miçotakis Türk vatandaşlarına adalarda 7 günlük vize muafiyetinin devreye sokulması planından bahsetti. Erdoğan da ziyaretten önce ve ziyareti sırasında sürekli dile getirdiği üzere küçük meselelerde takılı kalmayalım minvalinde “Denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım” dedi.
Doğu Akdeniz’de çatışan çıkarlar, Yunanistan’ın kıta sahanlığını 12 mile çıkarmak istemesi, yıllardır süregelen ama çözülemeyen Kıbrıs meselesi ve göçmen krizi derken ilişkiler 2020 yılında dibi görmüştü. Öyle ki Erdoğan bu dönemde “Artık benim için Miçotakis diye biri yok” ve “Bir gece ansızın gelebiliriz” gibi krizin boyutunu gözler önüne seren açıklamalar yapmıştı. Ancak “deprem diplomasisi”nin ardından iki ülke de normalleşme isteğini gösteren adımlar attı. Erdoğan “kazan-kazan” formülünü dile getirerek iki ülkenin de normalleşmeden olumlu sonuçlar elde edebileceğini dile getirdi.
Erdoğan iklim zirvesi Cop28’den dönerken uçakta gazetecilere verdiği demeçte “Atina’ya kazan-kazan yaklaşımıyla gideceğiz. Orada hem ikili ilişkilerimizi hem de Türkiye-AB ilişkilerini ele alarak yeni dönemin ruhuna yakışır kararlar alacağız”, Miçotakis ve Sakelaropulu görüşmelerinden bir gün önce Kathimerini röportajında, “İster Ege’deki sorunlar, isterse düzensiz göçe karşı ortak çabalar, isterse de Yunanistan’daki Türk azınlığın devam eden sorunları olsun, karşılıklı iyi niyete dayalı diyalog yoluyla çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok” demişti.
Erdoğan ilk olarak Sakelaropulu ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı görüşme sırasında toplantının iki ülke arasında “yeni bir dönemin devamına vesile olacağını” söyleyerek “Hedef 5,5 milyar dolarlık ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak. Hangi alanlarda ne gibi adımlar atabiliriz bunları görüşeceğiz” dedi. Erdoğan “Bardağın dolu tarafıyla konuşmak daha hayırlı olacak” dedi. Sakelaropulu ise görüşme öncesi yaptığı “Bu yıl ülkelerimizde yaşanan trajediler gösterdi ki dayanışma hissi ve zor şartlarda destek, iki halkı birleştiren ortak özellik” açıklamasıyla Erdoğan’ın ziyaretinin olumlu karşılandığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atina’da Yunanistan Cumhurbaşkanı tarafından karşılanıyor. https://t.co/ezxYS925vi
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) December 7, 2023
Erdoğan daha sonra Miçotakis ile bir araya geldi. Görüşmeye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da eşlik etti. Görüşme basına kapalı gerçekleştirildi, ancak iki liderin görüşmesinde dikkat çeken unsurlardan biri görüşmenin beklenenden uzun sürmesiydi. Bir diğeri ise Miçotakis’in Erdoğan’a hitap ederken, “Değerli Tayyip” demesiydi. Ziyaretten 15 işbirliği, deklarasyon ve anlaşma mutabakatı çıktı. Ayrıca Erdoğan, Miçotakis’i Ankara’da ağırlamayı beklediğini de söyledi. Liderler iki ülke arasındaki sorunların tek tek ele alındığını söyleyip şu konularda mutabık kalındığını açıkladı:
📌Ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılması
📌İyi komşuluk ve dostluk bildirgesinin imzalanması
📌Türk vatandaşlarının Türkiye’ye yakın 10 adada 7 günlük vize muafiyetine sahip olması. Bu adalar Sakız, Midilli, Rodos, Samos, Kos, Meis, Patmos, Leros, Kalimnos ve Simi Adası.
📌Ege ve Doğu Akdeniz’deki durumla ilgili görüş alışverişinde bulunuldu, dışişleri bakanlarının kararlı şekilde çalışması
📌Zamanı geldiğinde kıta sahanlığı ve deniz sahası meselelerinin de ele alınması
📌Doğal afet ve insani sorunlarda iki ülkenin mevcut kabiliyetlerinin birbirlerini kısa sürede destekleyeceği şekilde ortak mekanizma kurmak
📌Babaeski ile Rodop’taki Nea Santa arasında yeni bir elektrik bağlantısı kurularak iki yönlü enerji akışının hacmini 600 MW artırmak
📌Lise ve üniversite öğrencileri, yeni kurulan şirketler ile ticaret ve sanayi odalarının katılacağı çevrimiçi Hackathlon düzenlenmesi
Miçotakis Kıbrıs meselesinde BM kararlarının dikkate alınmasının önem taşıdığını söyledi. Mutabık kalınan konulara bakıldığında kıta sahanlığı ve deniz yetki alanı meselelerinin sonraki görüşmelere ertelenmesi birtakım konularda karar alınamadığını gösteriyor. Erdoğan’ın “Aynı deniz, coğrafyayı paylaşıyoruz. İki komşu arasında görüş ayrılığının olması çok normal, aramızda çözülemeyecek bir sorun yoktur. Yeter ki büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım” mesajı ilişkileri detaylarda boğulmadan geliştirme amacında olduğunu gösteriyor.
Basın toplantısında Erdoğan Yunanistan’ın Lavrion kampını kapatmasına da değindi. Türkiye terör örgütü mensuplarının barınağı olduğunu gerekçe göstererek yıllardır kampın kapatılmasını istiyordu. Yunanistan’dan en azından bu seneye kadar olumlu bir geri dönüş alınamamıştı. NATO zirvesi öncesi Yunanistan’ın kampı kapatması ilişkilerin normalleşmesi için Atina’nın da elinden geleni yapmaya istekli olduğunu gösteren bir işaret olarak yorumlanmıştı. Erdoğan basın toplantısı sırasında kampın kapatılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Son aylarda Türkiye’den Yunanistan’a göç dalgasında yaşanan düşüş ilişkilerdeki iyileşmenin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya geçen aylarda Yunanistan’ın Göç ve İltica Bakanı Dimitris Kairidis ile ortak WhatsApp grupları olduğunu ve bu grupta göçmen sorununu görüştüklerini söylemişti. Kathimerini gazetesinde yer alan bilgiye göre,Yerlikaya ve Kairidis Erdoğan’ın Yunanistan ziyareti kapsamında bir araya geldi ve Türkiye’nin Yunanistan’a denizden göçmen akışını engellemek için elinden geleni yapması konusunda mutabık kaldı.
Analistler Türkiye’nin Yunanistan ile daha iyi ilişkiler kurmasının Avrupa Birliği ve diğer Batılı müttefiklerle gerilen ilişkilerin onarılmasında kilit rol oynayacağını düşünüyor. Temsilciler Meclisi’nin Türkiye’ye F-16 vermemekteki çekincelerinden biri de Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin gergin olmasıydı. Şimdi ilişkilerin normalleşmesi halinde Temsilciler Meclisi’nin endişelerinden biri giderilmiş olacak. Ne var ki geçen aylarda çıkan bir habere göre ABD’de Temsilciler Meclisi’nin Türkiye’ye F-16 verilmesini onaylaması halinde Yunanistan’a F-16’nın üst modeli F-35’in verilmesi tartışılıyor.
Erdoğan’ın Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi kapsamında Atina’ya gitmeden bir gün önce Yunan gazetesi Kathimerini’ye verdiği mülakatta Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’ten “dostum” diye bahsetmesi ve “kazan-kazan” formülünü dile getirmesi ilişkilerin ısınması için istekli olunduğunu gösteriyor. İki ülke arasındaki en sıkıntılı konulardan biri kıta sahanlığı meselesiydi. Yunanistan Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne imzacı ülkelerden. Bu sözleşmeyle ülkelerin karasuları yıllar içinde altı milden 12 mile çıktı.
Oysa Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkarması Ege Denizi’ndeki kara sularının yüzde 40’tan yüzde 70’e kadar çıkması sonucunu doğuruyor. Türkiye bu nedenle söz konusu sözleşmeye imza atmayı reddederek Yunanistan’ın sözleşmeyi uygulamasına engel olmaya çalıştı. Son yıllarda Yunanistan’ın bu yönde adımlar atmasını tepkiyle karşıladı.
Öte yandan Türkiye’nin Libya ile 27 Kasım 2019’da imzaladığı Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması her iki ülkenin de Doğu Akdeniz’de çıkarılan doğal kaynaklardan hak talep etmesi ve gaz arama faaliyetini mümkün kılması bakımından Yunanistan’dan tepki gördü. Bütün bu sorunların ardından Yunanistan’ın Rus yapımı S-300’leri Türk F-16’larına kilitlenmesi olayı ortalığı iyice karıştırdı ve Erdoğan meşhur “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözlerini dile getirdi.
Ayrıca Türkiye 18 Mart 2016’da Avrupa Birliği ile yaptığı göçmen anlaşmasına uyulmadığını söyleyerek Batı sınırını açma kararı almış ve binlerce mülteci Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçmek umuduyla Edirne’ye yığılmıştı. Miçotakis’in buna tepkisi “Erdoğan Türkiye’yi ne yazık ki insan kaçakçılığı yapanların durumuna düşürdü” olmuştu.
Türkiye’nin güneydoğusunu sarsan 6 Şubat depremlerinin ardından Yunanistan’ın yardım ekiplerini göndermesinin tetiklediği olumlu duygular Erdoğan ve Miçotakis’in birer dönem daha iktidarda kalacaklarının kesinleşmesinin ardından birbirlerini kutlaması ve temmuz ayında Vilnius’ta düzenlenen NATO zirvesinde yüz yüze görüşmesiyle iyice olgunlaştı. Bu zirveyi bakan ve bakan yardımcılarının pek çok konuda görüş alışverişi yaptığı toplantılar izledi.
Erdoğan bu normalleşme adımlarının atılmasını Yunanistan’ın Türkiye’ye bakışının değiştirilmesine bağladı ve “Yunanistan bizim dostluk elini uzatmaya açık bir ulus olduğumuzu anlamış görünüyor” dedi.