Mahfi Eğilmez’den IMF’nin Türkiye ekonomisi 2024 falı üzerine düşünceler
Ankara'nın Washington ile yaptığı F-16 anlaşmasının meyvelerinin ne zaman yeneceği merak konusu. Savunma Bakanlığı başlangıç ödemesinin yapılmasıyla sürecin başladığını söylüyor ama F-16'ların ne zaman geleceği meçhul.
Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylamak karşılığında ABD’den istediği F-16 ve modernizasyon kitleriyle ilgili sözleşme haziran ayında imzalandı. Ancak o zamandan beri pek bir gelişme olmadı. Türkiye üreticisi konumunda olduğu F-35 programından çıkarıldığından beri eskiyen envanterini yenilemek için F-16’ların yollarını gözlüyor. Şimdi Savunma Bakanlığı kaynakları F-16’larla ilgili açıklamasında “F-16 Blok-70 tedariki kapsamında başlangıç ödemesinin yapılmasıyla birlikte sözleşmeler yürürlüğe girmiştir. F-16 Blok-70 uçağının tedarikine yönelik ABD devlet yetkilileri ve üretici firma görevlileri ile teknik görüşmeler devam etmektedir” dedi.
ABD bu yılın başlarında 40 adet F-16 Blok 70 ile 79 adet modernizasyon kitine yeşil ışık yaktığında bütçenin de 23 milyar dolar olduğu not düşülmüştü. Ama yapılan görüşmeler sonrasında Türkiye’nin ödeyeceği bedelin çok daha düşük olabileceği değerlendiriliyordu. Bir kıstas olması açısından Biden yönetimi F-16’dan çok daha gelişmiş F-35 silahlarını Yunanistan’a 8,6 milyar dolara satıyor.
F-16’ların üreticisi Lockheed Martin’in önünde çok sayıda F-16 siparişi var. Savunmasanayist’in haziran ayındaki haberine göre Lockheed Martin’in şimdiye kadar en azından Bahreyn, Bulgaristan, Slovakya, Tayvan, Ürdün ve ismi açıklayan bir ülke dahil altı ülkeden 131 adet sipariş aldığı biliniyor. Fabrikaları şimdiye kadar bu siparişlerin küçük bir kısmını teslim etti. Ancak istenen hıza ulaşsa bile fabrikanın siparişleri tamamlaması hiç olmazsa üç yılı bulacak.
Dolayısıyla uçakların teslimi 2027’ye kalabilir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan temmuzdaki NATO zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden’a F-16 sürecinin hızlandırılması gerektiğini vurgulamış, Biden da Erdoğan’ın anlattığına göre “üç dört hafta içinde çözeceğini” söylemişti. Ancak biraz önce de bahsettiğimiz gibi işi şu anda yavaşlatan diplomatik değil, teknik kısım.
Türkiye’nin satış kapsamında “off-set” talebinde bulunmuştu. Buna göre Türkiye ABD’den savunma sanayi şirketlerine belli oranda iş payı vermesini istiyor. Bu iş payı F-16 üretiminde Türk firmalarına görev verilmesiyle sağlanabilir ki bu durumda süreç daha hızlı ilerleyebilir.
F-16 Blok 70’in avantajları arasında uçuş saati kapasitesinin artması, yakıt tanklarının sürtünmeyi düşürmesi, gelişmiş radar donanımı ile yüksek çözünürlüklü görüntü sağlama var. Okan Müderrisoğlu’nun temmuz ayında Sabah’ta kaleme aldığı yazıda Lockheed Martin’in artık F-35 üretimine geçtiği için F-16’lar için yeniden üretim bandı kurması gerekeceğini söylediğini anlatıyor. Şirket bu yatırım giderini de uçağın birim maliyetine eklemenin yollarını arıyor. Müderrisoğlu’nun anlattığına göre bunu yapamasa da ar-ge çalışması yapacağı, eleman istihdam edeceği gerekçesiyle faturayı kabartmaya çalışıyor. Bu da Ankara’nın üretimi Türkiye’de yapmak için bastırmasını doğrular nitelikte. Müderrisoğlu’nun tahmini F-16’ların üretim ve tesliminin 2028’den 2030’a sarkacağı yönünde.
Mevcut F-16’ların 79 modernizasyon kitiyle kabiliyetinin yükseltilmesi ise bir-iki yıl sürebilir ki bu işte Türk savunma sanayi şirketleri de görev alırsa süreç çok daha hızlı işleyebilir.
Türkiye’nin envantere eklemek istediği bir diğer savaş uçağı da Almanya, İspanya, İngiltere ve İtalya ortaklığında üretilen EuroFighter. İspanya, İngiltere ve İtalya şimdiye kadar yürütülen görüşmelerde silah satışı için olumlu mesajlar verse de Almanya, metal işçilerinin sipariş alma ısrarlarına rağmen bu satışa karşı çıkıyordu. Sebebi de birden çoktu; Türkiye’nin Suriye’deki operasyonları, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin aksaması ve Gazze savaşında farklı kutuplarda durmaları en öncelikli nedenlerdi.
Ama şimdi Almanya’nın da Türkiye’ye ihtiyacı var. Berlin sığınma talebi kabul edilmeyen göçmenleri sınır dışı etme planını devreye soktu. Göndereceği göçmenler arasında 17 bin Türk vatandaşı da var. Alman basını bu göçmenlerin kademeli olarak gönderilmesi konusunda Ankara ve Berlin arasında anlaşmaya varıldığını yazdı. Gerçi Ankara böyle bir anlaşmanın olmadığında ısrar ediyor ama Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un son ziyareti her iki tarafın da buzları eritmek için gönüllü olduğunu gösteriyor. Bu bakımdan birbirlerinde hoşlanmadıkları tarafları konuşmaktan itinayla kaçınıyorlar.
Alman basınında çıkan son haberler, Erdoğan’ın Scholz’un ziyareti sırasındaki konuşmaları Türkiye’nin envantere eklemek istediği 40 EuroFighter için kapıların açıldığı anlamına geliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün Londra’da İngiliz mevkidaşı David Lammy ile görüştü. O masada konuşulan konulardan birinin EuroFighter olduğu biliniyor. Ama şimdilik ortada resmi bir şey yok.
Savunma Bakanlığı bu konuyla ilgili olarak da “Eurofighter Typhoon uçağının ülkemize satışına yönelik konsorsiyum üyesi ülkelerden Birleşik Krallık devlet yetkilileri ve üretici firma görevlileri ile görüşmeler devam etmektedir. Yakın zamanda olumlu şekilde sonuçlanacağını bekliyoruz” dedi.