ABD’den yargıya müdahale: Netanyahu için UCM baskısı sürüyor
Ramazan'ın ilk gecesinde Mescid-i Aksa'ya gelen Filistinlilerin bazılarının coplu İsrail polisi tarafından dövüldüğü görüldü. Polis görüntüleri yalanlamayıp "kamu güvenliğini" sağladığını iddia etti. Gazze'de ise iki bebek daha açlıktan öldü.
Dün gece ilk sahur yapıldı ve Ramazan başladı. Gazze Ramazan’a ateşkessiz girdiği gibi işgal altındaki Doğu Kudüs’te savaş öncesinde bile hassas bölge olan Mescid-i Aksa’da gece saatlerinde gerginlik çıktı. Ramazan gelmeden birkaç gün önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Ramazan’da Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişinin önceki senelerle aynı seviyelerde tutulacağını, savaşın bu durumu etkilemeyeceğini duyurmuştu. Ama kriz daha ilk günden başladı.
Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Netanyahu’nun kararına tepki göstererek kararını geri çekmesini istemişti. Ben-Gvir Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girmesine izin verilirse İsrail’in Gazze’de Hamas’ı yok etme çabalarının baltalanacağını savunuyor. Netanyahu ise bakanının çağrılarına kulak tıkayarak kendi planını açıkladı. Buna göre her hafta durum değerlendirmesi yapılacak ve ona göre devam edilip edilmeyeceğine karar verilecek.
Ancak daha ilk günden sıkıntılar baş göstermeye başladı… Filistin ve İsrail basınında gece saatlerinde çıkan haberlere göre kolluk kuvvetleri çok sayıda Filistinlinin Ramazan nedeniyle namaz kılmak için geldikleri Mescid-i Aksa’ya girmesine engel oldu. Her iki tarafın da haberlerinde kullandığı videolarda coplu polislerin Filistinlileri ittiği ve dövüldüğü görülüyordu.
Camiyi çevreleyen 35 dönümlük arazi Müslümanlar arasında Harem-i Şerif, Yahudiler arasında ise Tapınak Tepesi olarak biliniyor. Doğu Kudüs’ün Eski Şehir kentinin bir parçası olan bu alan hem Müslümanlar hem Hıristiyanlar hem de Yahudiler için kutsal kabul ediliyor. Zaten sorun da tam olarak burada başlıyor.
Kolluk kuvvetleri Netanyahu’nun iznine rağmen Filistinlilerin içeri girmesine izin vermemekle suçlandı. Yetkililer ise medyaya yansıyan görüntüler hakkında “hükümetten gelen talimatlar doğrultusunda bir yandan Tapınak Tepesi’nde ibadet özgürlüğünü korurken diğer yandan da emniyeti sağlamaya çalıştıklarını” söyledi. Yani emniyet güçlerinin savunmasına göre olası tehditleri tespit etmek ve kamu düzenininin ihlal edilmesini önlemek için bölgedeki denetimlerini artırdılar. Emniyet güçlerini denetleyen makam Netanyahu’nun kararına sert tepki gösteren Ben-Gvir.
התחלה רעה מאוד לרמדאן. שוטרים מכים באלות מתפללים בשער אלאקצא לפני תפילת התראוויח הראשונה.
שוב הוכח מי ראש הממשלה האמיתי במדינה הזו. pic.twitter.com/KIyhysCzUn— نير حسون Nir Hasson ניר חסון (@nirhasson) March 10, 2024
İsrailli ve Filistinlilerin bir arada yaşaması gerektiğini savunan Abraham Initiatives bazı Filistinlilerin içeri girmesinin gerçekten de engellendiğini, Netanyahu’nun direktifinin yok sayıldığını bildirdi. Grup “Netanyahu Mescid-i Aksa çevresinde düzen ve sükuneti sağlamak zorunda. Ramazan ayının ilk gecesinde İsrail vatandaşlarının içeriye girmesinin engellendiğine dair haberler ise başbakanının kararına tam bir tezatlık oluşturuyor. Polisin ibadet edenleri coplarla dövüldüğü görüntüler utanç verici ve kabul edilmesi zor” denen açıklamada Netanyahu’ya acilen harekete geçmesi ve ibadet özgürlüğüne izin vermesi çağrısı yaptı.
İsrail emniyet müdürü Kobi Şabtai ise ister İsrail ister Filistin vatandaşı olsun genç Arapların “kışkırtıcıların başında geldiğini” söyleyerek Ramazan’ın ilk aşamasında içeri girişleri kısıtlamak istediğini bildirdi. Medyaya yansıyan görüntülerde Mescid-i Aksa’ya girmesine izin verilmeyen genç erkekler yerleşkeye çıkan sokaklarda dua ederken görülüyor.
İsrail gazetesi Haaretz yüzlerce Filistinli gencin girmesinin engellendiğini, bazılarının ise aileleriyle birlikte oldukları için ya da giriş kısmında yoğunluk artınca polisin uyguladığı prosedürü hafifletmesiyle alana girmeyi başardığını yazdı. Binlerce Filistinli Mescid-i Aksa’da dua edebildi. Özellikle cuma günü Mescid-i Aksa’ya gelecek Filistinlilerin sayısının 10 bini bulması bekleniyor.
Bu arada normalde kutlama havasında geçen Ramazan Gazze’de 31 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesi ve henüz bir ateşkes imzalanmadığı için hem içeri giren yardımların sayısındaki azlık hem de bombardıman riskinin devam etmesi nedeniyle hazırlıkları kasvetli bir havaya soktu.
Bu arada Doğu Kudüs’te son iki haftada yaşayan 20 kişi İsrail polisi tarafından “terörizme destek ve kışkırtma” suçlamasıyla tutuklandı.
ABD Başkanı Joe Biden pazar günü yurt içi ve yurt dışındaki Müslümanlara Ramazan mesajında Gazze’ye insani yardım, ateşkes ve bölgede uzun vadeli istikrar için çaba göstermeyi sürdürme sözü verdi. Biden’ın açıklamasında “Müslümanlar önümüzdeki gün ve haftalarda oruç açmak için dünyanın dört bir yanında bir araya gelirken Filistin halkının çektiği acılar pek çok kişinin aklında olacak. Benim için de öyle” dedi.
Tonight – as the new crescent moon marks the beginning of the Islamic holy month of Ramadan – Jill and I extend our best wishes and prayers to Muslims across our country and around the world. pic.twitter.com/oLC4Rmq0mA
— President Biden (@POTUS) March 11, 2024
Ne var ki Biden yönetiminin kamera önünde Netanyahu ve hükümetini eleştirirken perde arkasında Tel Aviv’e silah satışları yaptığı biliniyor. Bu da Biden’ın açıklamasını boşa çıkarıyor çünkü İsrail’in saldırı kapasitesini korumaya devam eden de yine Biden.
Taraflar arası herhangi bir ateşkes sağlanamadı ama Hamas lideri İsmail Haniye dünkü açıklamasında Hamas’ın taleplerinin kabul edilmesi halinde ateşkesin hemen imzalanabileceğini söyledi. Bu arada Haniye dün Uluslararası Hızılhaç Komitesi başkanı Mirjana Spoljaric ile insani durumu görüştü.
Gazze’nin 2.3 milyonluk nüfusunun yarısı güneydeki Refah kentinde. Birçoğu çadırlarda yaşıyor ve ciddi bir gıda sıkıntısıyla karşı karşıyalar. Beş çocuk annesi Maha İngiliz haber ajansı Reuters’a verdiği demeçte “Ramazan’ı karşılamak için hiçbir hazırlık yapmadık çünkü zaten beş aydır oruç tutuyoruz. Yiyeceğimiz yok, sadece biraz konserve ve pirincimiz var” diyor.
Bu arada Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya’da bulunan Kemal Advan Hastanesi yoğun bakım ünitesinde kalan iki bebek Ramazan ayının ilk gününde yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti. Daha önce 16 çocuk daha hayatını kaybetmişti, yani açlıktan ölen çocukların sayısı 18’e yükseldi.