Bir sivrisinek hastalığı daha: Mavi dil
Bir edebiyat öğretmeninin kuzeydeki Arras kentinde hayatını kaybettiği bıçaklı saldırı sonrası Fransa'da korku iklimi sürüyor. Savcılık olayın Filistin bağlantısını araştırıyor.
Bir yandan yas tutan, öteki yandan ülke genelinde olağanüstü güvenlik önlemleri alan Fransa, korku iklimi yaşıyor. Bunun nedeni se geçen hafta cuma günü yaşanan saldırı. Fransa’nın kuzeyindeki Arras şehrinde, bir lisede bıçaklı saldırı düzenlenmişti. Saldırgan edebiyat öğretmeni Dominique Bernard’ı öldürmüş, iki kişiyi de ağır yaralamıştı. Bunun tam üç sene önce derste Charlie Hebdo karikatürleri gösterdiği için öldürülen bir başka öğretmen Samuel Patty’nin ölüm yıldönümüne denk gelmesi de dikkat çekti.
20 yaşındaki saldırgan Muhammed Mogouchov 15 senedir annesi ve üç kardeşiyle Fransa’da yaşayan Kafkas kökenli bir göçmen. Mogouchov’un sığınma başvurusu 2022 yazında reddedilmişti. Ancak Fransa, Ukrayna savaşı nedeniyle ülkesinde yaşayan Rusya vatandaşlarını geri göndermeyi durdurduğu için ülkede ikamet edebiliyordu. Suçu işlediği lisenin eski öğrencisi Mogouchov hakkında daha önce de Charlie Hebdo saldırılarını desteklediği gerekçesiyle soruşturma açılmıştı. Öğretmenlerinin hakkında ‘radikal İslamcı’ olabileceğine dair tutanak hazırlayıp milli eğitim bakanlığına ilettiği Mogouchov istihbarat birimlerince izleniyordu.
Eylemin terör bağlantısı olup olmadığı savcılıkça araştırılıyor. Ancak saldırının hemen ardından Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ‘bunun bir İslamcı terör eylemi olduğunu’ iddia etti bile. Başbakan Elisabeth Borne de vakit kaybetmeden ülke genelinde acil durum ilan etti ve Pazartesi’den itibaren 7 bin askerin sokaklarda güvenlik amaçlı nöbet tutacağını açıkladı. İçişleri bakanı Gérald Darmanin ise ‘milli istihbarat tarafından tehdit olarak görülen yabancı bireylerin sınır dışı edileceğini’ açıkladı. Hamas’ın İsrail’e yönelik ‘Aksa Tufanı’ operasyonu ardından ülkede eylemlerin arttığının altını çizen Darmanin, sokaklarda bir ‘cihat ve radikal eylem havası’ olduğunu, saldırının ‘şüphesiz’ Ortadoğu’daki çatışmalarla bağlantısı bulunduğunu iddia etti.
Cumartesi günü Louvre müzesi, Versay Sarayı ve Gare de Lyon tren istasyonuna art arda yapılan bomba ihbarları nedeniyle on binlerce insan tahliye edilmişti. Her üçü de yeniden halka açıldı ancak olay ülkedeki korku iklimini daha da güçlendirdi.
Fransa İçişleri bakanlığı eylemden bir gün önce ‘Kamusal düzeni bozma tehlikesi’ gerekçesiyle Filistin eylemlerinin ülke genelinde yasaklanmasını talep etmişti. Ancak bir çok şehirde eylemler yine de gerçekleşmişti. Perşembe günü Paris’te 3 bine yakın eylemci, République meydanında Filistin’e destek sloganları atmış, on kişi gözaltına alınmıştı.
Aynı gün Macron halka seslenişinde ‘İsrail’e tam destek’ mesajını tazelemiş, Hamas’ın saldırılarını kınamıştı. Fransız hükümetinin verilerine göre İsrail ve Hamas arasında süren çatışmalarda, 13 Fransız vatandaşı hayatını kaybetti. 17 kişinin de Hamas tarafından kaçırılan rehineler arasında olma ihtimali bulunuyor.