Sultanlar’dan Fransa’ya şans yok
Fransa'da 10 yıl boyunca eşini ilaçlarla uyutarak 83 erkeğin tecavüzüne uğramasına neden olan Dominique Pelicot için savcılar 20 yıl hapis cezası istedi. Çünkü mevcut Fransa yasalarına göre alabileceği en yüksek ceza bu.
Fransa’da 71 yaşındaki Dominique Pelicot’nun eşi Gisèle Pelicot’yu 10 yıl boyunca ilaçlarla uyutarak 83 erkeğe tecavüz ettirdiği davada sona doğru adım adım gidiliyor. Polisin Pelicot dahil tespit edebildiği 51 kişinin ifadeleri mahkemede dinlendi. Savcılar şimdi Pelicot’nun Fransız yasalarına göre verilebilecek en yüksek ceza olan 20 yıl hapis yatmasını istiyor. Pelicot için istenen ceza, Fransız hükümetinin kadına yönelik şiddetle mücadelede özellikle tecavüz, cinsel istismar gibi olaylarda ilaç ve uyuşturucuların kullanımı konusunda farkındalık yaratma amacıyla yeni tedbirler aldığı bir döneme denk geldi.
Önce ne olduğunu hatırlayalım: 71 yaşındaki Pélicot 10 yıl boyunca adı çıkmış sohbet sitelerinde tanıştığı adamları evine aldı, ilaçla uyuttuğu eşine tecavüz etmelerine izin verdi. Evine çağırdığı erkeklerin yaşları 26 ila 74 arasında değişiyordu. Şüphelilerin meslek skalası da genişti: Kamyon şoförleri, askerler, marangozlar, tüccarlar, hapishane gardiyanı, hemşire, bankada çalışan bilişim uzmanı, yerel bir gazeteci… Mahkeme sürecinde bazıları suçunu kabul etti, bazıları kendilerinin de mağdur olduğunu iddia etti. Ancak savcıların mahkemede izlettiği tecavüz videolarının bambaşka hikayeler anlattığı ortaya çıktı.
Savcı yardımcısı Laure Chabaud, Pelicot için istenen cezanın uzun olduğunu ama işlenen ve tekrar eden olayın ciddiyeti hesaba katıldığında yeterince uzun olmadığını söyledi. Chabaud, Pelicot ve diğer 50 kişinin eylül ayından beri yargılandığı Avignon Mahkemesi’nde “Onun bu zevk arayışı eşine hükmetme, dünyada en çok sevdiği kişiyi insanı eylemleriyle ve sözleriyle küçük dürüp aşağılama arzusunun yansımasıdır” dedi.
Pelicot hakkındaki suçlamaları kabul ediyor. İki ay önceki duruşmada “Suçlamaların tamamını kabul ediyorum. Ben de bu odadaki diğer herkes kadar tecavüzcüyüm” diyen Pelicot, suçlanan diğer kişilerin evlerine geldiğinde her şeyin farkında olduğunu savunmuştu. Suçlanan kişilerin bir kısmı Gisele’i taciz ettiklerini kabul etse de tecavüzcü olduklarını reddetti. Savunmalarına göre Pelicot çiftinin fantezisini yerine getirdiklerini düşünüyorlardı. Suçlananlardan 33’ünün avukatı, bu nedenle müvekkillerinin suçtaki sorumluluğunun daha az olduğunu savunuyor.
Chabaud ise “Gisèle’in tüm bu olaylar sırasında bilincinin açık olmadığı açıktır. Uykudan ziyade komaya yakın bir hareketsizliği olduğu görülüyor. Kadının bu hareketsizliği yargılananları caydırmışa benzemiyor” dedi. Chabaud Gisèle’in 10 yıl boyunca her şeyden habersiz olduğunun açık olduğunu söyleyerek aslında her şeyi bildiğini iddia edenlere şöyle söyledi: “Bir şeyi sadece ararsanız bulabilirsiniz ve Gisèle’in böyle bir şeyi araması için sebep yoktu. İhanet travmasına bir de hiçbir şeyi fark edememe suçluluğunu da mı ekleyelim yani?”
Chabaud sözlerini “2024 yılında Gisèle hiçbir şey söylemediği için başına gelenleri kabul ettiğini söyleyemeyiz. Bunlar eski çağlarda kaldı… Rızanın yokluğu gözardı edilemez” diye sürdürdü.
Pelicot’nun normalde anksiyete için kullanılan ve uyku sorununu çözmek için reçete edilen Temesta adlı sakinleştiriciyi kasabadaki doktordan nasıl temin ettiği de konuşuldu. Pelicot’nun yakalanana kadar reçeteyle alabildiği toplam Temesta hapı 700’dü. Chabaud “Risk çok fazlaydı. Gisèle ölebilirdi” dedi. Pelicot’nun empati yoksunu, psikolojik olarak kaskatı ve ilişkilerinde soğuk olması nedeniyle toplum için tehlikeli olduğuna karar verildiğini söyleyen Chabaud “Pelicot’nun samimiyetini sorgulamalıyız” dedi.
Duruşmanın 50’nci gününde başsavcı Jean-François Mayet bu davanın Fransız toplumunu başka insanlarla kurulan ilişkiler açısından sarstığını söyledi. Mayet sözlerini “Mesele mahkumiyet ya da beraat değil, kadın ve erkek arasındaki ilişkiyi kökten değiştirmek” diye sürdürdü.
Gisèle dava sırasında kimliğinin gizli tutulmasını istemeyerek duruşmaların halka açık yapılmasını istemişti. Amacı “Utanması gereken tecavüze uğrayan bizler değil, tecavüzcülerin kendisi” düşüncesini toplumun her kesimine ulaştırmaktı. Ayrıca bu şekilde Fransa’da tecavüzün tanımındaki muğlaklığın ortadan kaldırılması da amaçlanıyor. Verdiği mücadeleyle feminist ikon haline gelen Gisèle duruşmanın diğer günlerinde olduğu gibi dün de alkışlar eşliğinde adalet sarayına girdi.
Saatler sonra Fransa’nın Eşitlik Bakanı Salima Saa, kadına yönelik şiddet ve cinsel istismarla mücadelede yeni önlemler alınacağını açıkladı. Hükümetin bu yönde adım atmasından önceki hafta sonu on binlerce kadın sokaklara dökülerek hükümetin kadınların haklarını korumada yetersiz kaldığını haykırdıkları protestolar düzenledi.
Fransa Başbakanı Michel Barnier, Pelicot davasının tüm ülkeyi şok ettiğini ve bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Barnier davanın odağındaki Mazan kasabasına atıf yaparak “Mazan davasının öncesi ve sonrası olacağına inanıyorum” dedi. Mazan, Pelicotların yaşadığı ve tüm bu olayların meydana geldiği yerdi.