Almodovar’dan Gazze’ye destek var: Ne terör ne soykırım
İsrail ve Filistinli örgütler arasındaki savaş devam ediyor. İsrail saldırılarında öldürülen Filistinli sayısı her geçen gün tırmanırken açlık ve susuzluğun da can almaya başladığı Gazze'de kıtlık alarm veriyor.
İsrail’in saldırıları altında can pazarı yaşanan Gazze aynı zamanda kıtlıkla mücadele eden milyonların hayatta kalma mücadelesine de tanıklık ediyor. İsrail’in ilk işgal ettiği Gazze’nin kuzeyinde açlık artık felaket boyutlarına ulaşmış durumda. Dünya Gıda Programı ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de dahil olduğu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) Gazze nüfusunun yarısı olan 1,1 milyon kişinin kıtlıkla karşı karşıya olduğunu kaydederken bu durumu “insan eliyle açlık” olarak nitelendirdi.
Birleşmiş Milletler’in (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada “Uluslararası toplum bunu durduramadığı için utanç içinde başını öne eğmelidir. Bir kez kıtlık ilan edildiğinde artık çok geç olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi. Refugees International’ın Başkanı ve eski bir Biden yönetimi yetkilisi olan Jeremy Konyndyk ise “Yardımlarla geçen 25 yıllık hayatımda, gördüğüm en korkunç analiz bu olabilir. Kıtlık şimdi başlıyor. Bu noktada tek soru, daha ne kadar ivme kazanmasına izin verileceği” ifadesini kullandı.
IPC raporu BM’nin Filistinli mültecilere yönelik ajansı UNRWA’nın Başkanı Philippe Lazzarini’nin insani yardımların iyileştirilmesi konusunda çalışmak üzere gittiği Gazze’ye girişine izin verilmediğini açıkladığı sırada geldi. Lazzarini İsrail makamlarının pazartesi günü Gazze’ye girmesini engellediğini söyledi. Gazze’de çalışan en büyük yardım kuruluşu olan UNRWA Refah ve Kerem Ebu Salim geçişlerinden giren yardım kamyonlarını koordine ediyor. “Bizim gözetimimiz altında yaşanan bu insan eliyle açlık, insanlığımız için bir lekedir” diyen Lazzarini X’te şunları yazdı: “Çok fazla zaman kaybedildi, tüm kara geçişleri hemen açılmalıdır. Kıtlık siyasi irade ile önlenebilir.”
Yine pazartesi günü Oxfam İsrailli yetkililerin “bir depo dolusu uluslararası yardımın” Gazze Şeridi’ne ulaşmasını engellediğini söyledi.
İsrail Uluslararası Adalet Divanı’ndan (UAD) yaklaşan kıtlığa karşı Gazze’ye insani yardımı artırması için acil emir vermemesini istedi ve Güney Afrika’nın bu yöndeki talebini “ahlaka aykırı” bularak reddetti.
IPC raporu hem İsrail askeri operasyonlarının yoğunluğunu hem de kuzey Gazze’ye insani yardım erişimine getirilen aşırı kısıtlamaları nüfusu sadece birkaç ay içinde kıtlığa doğru iten faktörler olarak nitelendirdi. Raporda “Gazze Şeridi’ndeki tüm nüfus (2.23 milyon) yüksek düzeyde akut gıda yetersizliği ile karşı karşıya. Kuzey vilayetlerinde kıtlığın eli kulağında ve Mart ortası ile Mayıs 2024 arasında herhangi bir zamanda gerçekleşmesi bekleniyor” dendi.
Gazze’nin güney kesimlerinin de “en kötü senaryoda” önümüzdeki aylarda kıtlık riskiyle karşı karşıya kalacağı belirtildi. IPC İsrail’in en güneydeki Refah kentine yönelik olası kara saldırısının Gazze Şeridi’nin tamamında zaten felaket boyutlarında olan açlığı daha da artıracağını ekledi. BM tarafından geçen hafta yapılan açıklamada “Mart ayının ilk iki haftasında Gazze’nin kuzeyine yönelik 12 insani yardım misyonu İsrail makamları tarafından kolaylaştırıldı, altısı reddedildi ve altısı da ertelendi” denmişti. İsrail ise reddettikleriyle engellediklerini hesaba katmayarak, izin verdikleri insani yardımlar üzerinden sivillere yönelik kötücül bir emeli olmadığını iddia etmeyi sürdürüyor. Bu iddiayı da Güney Afrika’nın UAD talebinin reddedilmesi için sık sık gündeme getiriyor.
ABD, Ürdün ve diğer uluslararası gözlemciler Gazze’nin kuzeyine bir miktar yardım ulaştırmak amacıyla paraşütlerle gıda paketleri atma yoluna başvurdular, ancak BM’nin özel raportörü Michael Fakhri hava yoluyla yapılan yardımların “açlık ve yetersiz beslenmeyi hafifletmek için çok az şeyi karşılayacağını ve kıtlık karşısında yeterli olmadığı” uyarısı yaptı. Yardımlara ilişkin hava yolu yeterli olmayınca bu sefer de deniz koridoru gündeme gelmişti. Geçen hafta sonunda yardım kuruluşu World Central Kitchen Kıbrıs’tan gemi kiralayıp Gazze’nin kuzeyine 37 milyon öğün yemek ulaştırmaya başladığını açıklamıştı. Ancak BM bunun da yeterli olmadığını ifade ederek Gazze’ye kara yoluyla yardım ulaştırmanın, dağıtımın en güvenilir yolu olduğunu tekrar etti. Hamas’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu ardından topyekûn saldırıya başlayan İsrail daha önce Gazze’ye her gün ulaştırılan gıda, su ve ilaç yardımlarına da ambargo uygulamaya başladı. Gazze’ye giren 500 kamyonun sadece bir kısmının taşıdığı yardımları teslim etmesine izin verilirken bölgenin suyu ve elektriği de kesildi.
IPC raporu Gazze’nin kuzeyindeki hanelerin üçte ikisinde insanların en az 10 gün hiç yemek yemeden günlerini geçirmek zorunda kaldıklarına dikkat çekti. Bu durum Gazze’nin güneyindeki hanelerin üçte biri için geçerli.
Kıtlığın eli kulağındayken Oxfam da İsrailli yetkilileri Uluslararası Adalet Divanı’nın iki milyon Filistinliye yardım çabalarını kolaylaştırma talimatına uyma konusunda çok az şey yapmakla suçladı. İsrail hükümetinin “Gazze’deki krize yönelik uluslararası müdahalenin çöküşünden nihai olarak sorumlu olduğu” belirtildi.
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’den bu yana sivil yerleşim yerleri, hastane, okul ve yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı barınakları da hedef alan saldırılarını sürdürmesinin yanı sıra insani yardımların girişini de engelleyerek halkı açlığa mahkum ettiği 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nde büyük bir insani felaket yaşanıyor. Başta BM’ye ait kuruluşlar olmak üzere uluslararası çevreler çoğu hastanenin hizmet dışı kaldığı, tıbbi malzeme eksikliğinin yaşandığı, açlık, susuzluk ve hijyen malzemeleri eksikliğinin tetiklediği hastalıklar nedeniyle Gazze’de ateşkes ilan edilmesi ve bölgeye insani yardımların girişinin artırılması çağrısı yapıyor.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) 10 Mart’ta İsrail’in 17 yıldır kuşatma altında tuttuğu Gazze Şeridi’nde “açlığın her yerde olduğunu” açıklamıştı. BM İsrail’in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısı yapmıştı. Gazze’deki Sağlık Bakanlığının son verilerine göre İsrail’in yardım girişini engelleyerek büyük bir “insani felakete” neden olduğu Gazze Şeridi’nde yetersiz beslenme ve susuzluktan 27 kişi hayatını kaybetti. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 500’ü çocuk, 9 bini kadın olmak üzere 31 bin 726 Filistinli yaşamını yitirdi, 73 bin 792 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.