HEDEP’ten iktidara ‘İsrail ile askeri anlaşma’ sorusu: Vazgeçmeyi düşünüyor musunuz?
Gazze'de insanların güvenli olduğunu düşündüğü için sığındıkları Ehli Arap Hastanesi vuruldu. Büyük bir patlama sonucu hastanede en az 500 insan öldü. Hamas İsrail'i sorumlu tuttu, İsrail ise İslami Cihad'ı suçladı. Netanyahu'nun bir sözcüsü önce 'Biz vurduk' dedi, sonra paylaşımı sildi.
Bütün dünya dün gece Gazze’den gelen büyük bir katliam haberiyle ayağa kalktı. Akşam saatlerinde Gazze şehrinin doğu yakasında yer alan Ehli Arap Hastanesi büyük bir patlamayla sarsıldı. İsrail’in günlerdir havadan uçaklarla ve karadan top mermileriyle bomba yağmuruna tuttuğu Gazze’de bu patlamanın ardından gözler doğal olarak hemen İsrail’e döndü. Hamas kısa süre içinde açıklama yaparak patlamadan İsrail’i sorumlu tuttu. Patlamadan saatler sonra İsrailli yetkililer, hastaneyi kendilerinin vurmadığını, patlamanın İslami Cihad’ın bir roketinin yanlış ateşlenmesi sonucu yaşandığını öne sürdü. Her türlü savaş hukukuna aykırı olarak hastanenin vurulması ve burada ‘En az 500 kişinin öldüğünün’ açıklanması, 10 gündür devam eden şiddet sarmalının en kanlı olayı oldu. Bu yüzden bütün dünyadan saldırıya tepki yağdı.
Bu arada patlamanın sonuçları da yavaş yavaş belirmeye başladı. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı yetkilileri hastaneyi hedef alan bombardımanda önce 200-300 arasında insanın öldüğünü duyurdu. Bir süre sonra bu sayı 500’e yükseltildi ama gecenin ilerleyen saatlerinde Filistinli sağlık yetkilileri sayıyı ‘Yüzlerce’ olarak değiştirdi. Sabah saatlerinde ise açıklama ‘En az 500 kişi öldü’ şeklinde bir kez daha düzeltildi.
The New York Times’ın haberine göre görgü tanıkları bölgedeki diğer hastanelere parçalanmış cesetlerin ve tanınmayacak durumda bazı yaralıların geldiğini gördü.
El Cezire’nin haberine göre hastanedekiler çoğunlukla kadın ve çocuklardan oluşuyordu. İsrail’in bombardımanlarından kaçan aileler, güvenli gördükleri için hastaneye sığınmıştı. Yine El Cezire’nin haberine göre, hastane önceden herhangi bir uyarı verilmeden vuruldu.
Sahadaki durumu aktaran El Cezire muhabiri, “Buradaki durum gerçekten felaket. Yıkılan binaların enkazı altında hâlâ insanlar var. Sağlık ekipleri yaralıları tahliye etmeye çalışıyor ancak Gazze Şeridi’nin farklı bölgelerinde yaralı sayısı giderek artıyor” sözlerini dile getirdi. El Ehli Arap Hastanesi tek bir binadan değil bir kampüsten oluşuyordu.
This is the Christian hospital that Israel just bombed in Gaza! pic.twitter.com/5cOtI5SEx4
— Dr.Sam Youssef Ph.D.,M.Sc.,DPT. (@drhossamsamy65) October 17, 2023
Filistin Sağlık Bakanlığı, hastanenin enkazının altında yüzlerce ölü olduğunu açıkladı. AP’ye göre bu saldırı, Gazze’ye 2008’den bu yana düzenlenen en kanlı hava saldırısı oldu.
1882 yılından beri hizmet veren hastane İngiliz Anglikan Kilisesi tarafından işletiliyor. Anglikan Kilisesinin başı, Canterbury Başpiskoposu Justin Welby, yüzlerce kişinin öldürüldüğünün bildirildiği hastaneye yapılan saldırının ‘dehşet verici’ ve ‘yıkıcı’ bir kayıp olduğunu söyledi.
İsrail, 10 gündür Gazze’ye havadan ve karadan binlerce mermi yağdırdı. İsrail ordusu her ne kadar ‘Hedefleri seçerek belirlediklerini’ ve ‘Sadece Hamas’a ait hedefleri vurduklarını’ söylese de 10 gün içinde Birleşmiş Milletler tarafından işletilen okulların ve camilerin vurulduğu da görülmüştü.
O yüzden, savaş hukukunda kesinlikle yasaklanan bir şey olan hastane vurulması meydana geldiğinde bütün gözler İsrail’e çevrildi; çünkü havadaki bombaların ezici çoğunluğu bu ülkeye aitti. Hamas saldırıdan kısa süre sonra açıklama yaparak hastaneyi İsrail’in vurduğunu duyurdu.
Saldırıdan kısa süre sonra bazı kaynaklarda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Dijital Medya Sözcüsü olduğu öne sürülen Hananya Naftali adlı bir İsrailli, saldırıyı İsrail ordusunun gerçekleştirdiğini sosyal medya üzerinden duyurdu. Naftali daha sonra bu paylaşımını sildi.
Naftali daha sonra yaptığı bir başka paylaşımda, vurulan yerin bir Hamas üssü olduğunu düşündüğünü, o yüzden yanlışlıkla bu paylaşımı yaptığını söyledi ama ilk paylaşımında Hamas’ın hastaneleri kendine üs olarak kullandığını iddia etmiş, bu yolla bombalamayı masum göstermek istemişti.
BBC muhabiri Michael Shuval’ın aktardığına göre İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, ilk saatlerde olayın nedeninin henüz bilinmediğini, ordunun ayrıntıları araştırdığını söyledi.
Patlamanın üzerinden saatler geçtikten sonra İsrailli yetkililer saldırıyı kendilerinin gerçekleştirmediği yönünde açıklamalar yapmaya başladı. İngiliz haber ajansı Reuters’in haberine göre İsrail, ‘istihbaratlarına dayanarak saldırının İslami Cihad tarafından gerçekleştirilen başarısız bir roket saldırısı’ olduğunu iddia etti.
İsrail ordusunun dış sözcüsü Jonathan Conricus CNN’e yaptığı açıklamada, “Biz o hastaneyi vurmadık. Kritik olan hiçbir tesisi kasıtlı olarak vurmayız, hele hastaneleri hiç. Sivillerin varlığının oldukça farkındayız” dedi.
İsrail ordusuna göre hastaneyi vuran, İslami Cihad adlı örgütün yanlış ateşlenen bir roketiydi.
İsrail ordusu söylemine kanıt olarak bir videoyu yayına almıştı. Bu videoda bir dizi roketin ateşlendiği, roketlerden birinin rotasından çıkarak aşağı doğru hareket aldığı ve ardından da bir patlamanın meydana geldiği görülüyordu.
Ancak New York Times’ın görsel araştırma ekibinden gazeteci Aric Toler, videonun hastanedeki patlamanın kamuoyuna duyurulmasından en az 40 dakika sonra kaydedildiğini gösterdiğine dikkat çekti. Toler’in analizi sonucu mudur bilinmez ancak İsrail, söz konusu sorgulamadan kısa bir süre sonra paylaşımını kaldırdı.
Filistin haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, hastaneye düzenlenen hava saldırısının ardından üç günlük yas ilan etti. Üst düzey Filistinli bir yetkili, Abbas’ın ABD Başkanı Joe Biden ile yapmayı planladığı görüşmeyi iptal ettiğini bildirdi. Görüşmenin Ürdün’de gerçekleşmesi bekleniyordu ancak Abbas Batı Şeria’nın yönetim merkezi Ramallah’a dönme kararı aldı.
Hastaneye gerçekleştirilen saldırıyla ilgili bir konuşma yapan Abbas, Filistinlilerin 21’inci yüzyılda yeni bir Nakba’yı kabul etmeyeceklerinin, hiçbir yere gitmeyeceklerinin ve teslim olmayacaklarının altını çizdi. Abbas, “Ne vatanımızı terk edeceğiz ne de kimsenin bizi yerimizden sürmesine izin vereceğiz” diye ekledi. İsrail’in kurulduğu sırada patlak veren 1948 savaşı sırasında binlerce Filistinli yerinden edilmişti. Buna felaket anlamına gelen ‘Nakba’ denilmişti.
Rutgers Üniversitesi’nde siyaset bilimi ve Ortadoğu çalışmaları profesörü olan Abdül Hamid Abdül Cebir, Abbas’ın yorumlarının ‘çok yetersiz’ ve ‘çok geç’ kaldığını söyledi. El Cezire’ye konuşan profesör, “Çok daha önce konuşması gerekiyordu. Abbas başından beri tüm suçu İsrail’e yükleyerek halkını birleşmeye çağırmalıydı” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze’de patlak veren savaştan bu yana işgal altındaki Batı Şeria’da da onlarca Filistinlinin öldürüldüğüne dikkat çeken profesör, “Halbuki Abbas bu geceye kadar ortalıkta görünmüyordu. En azından şimdi çıkıp bu açıklamayı yapmak zorunda” diye ekledi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan İsrail’in Gazze’deki Ehli Arap Hastanesi’ne yönelik saldırısına ilişkin yapılan açıklamada, “Bugün Gazze’de bir hastanenin hedef alınması sonucunda yüzlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesinden ve bir o kadarının da yaralanmasından derin bir infial duyuyor, bu barbarca saldırıları en şiddetli biçimde kınıyoruz” ifadesine yer verdi.
Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri hastane saldırısını görüşmek üzere bugün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin toplanmasını talep etti.
Hamas lideri İsmail Haniye, İsrail’in Gazze’deki Ehli Arap Hastanesi’ne düzenlediği kanlı saldırıdan ABD’yi sorumlu tuttu. “ABD, İsrail’in saldırganlığına verdiği destek nedeniyle hastane saldırısının sorumluluğunu taşıyor” diyen Haniye, bu saldırının İsrail’in ‘acımasızlığını ve 7 Ekim’de aldığı yenilginin boyutunu’ teyit ettiğini sözlerine ekledi.
Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ‘savaş suçu’ olduğu vurgulanan saldırı kınandı ve, “İsrail bir kez daha uluslararası hukuku hiçe sayıp, kuşatma altındaki, katledilen ve kasten yok edilen bir halka ve insanlığa karşı savaş suçu işliyor. Lübnan, İsrail’in katliamlarını ve saldırılarını durdurmak, Gazze Şeridi’ne insani ve tıbbi yardım ulaştırmak, yaralı ve yaralıları tedavi etmek için uluslararası topluma bir kez daha acil müdahale çağrısında bulunuyor” denildi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in saldırısı ‘menfur suç’ olarak şiddetle kınandı. Ürdün Kralı Abdullah da yüzlerce kişinin ölümüne neden olan saldırının ‘katliam’ ve sessiz kalınamayacak bir ‘savaş suçu’ olduğunu söyledi. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, hastane saldırısını kınayarak bunun ‘uluslararası hukukun açık bir ihlali’ olduğunu söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, hastaneye gerçekleştirilen saldırıyı kınayarak, “Sivillerin ve sağlık personellerinin derhal korunması ve tahliye emirlerinin geri çekilmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi. UNICEF de Gazze’deki Ehli Arap Hastanesi’ne yönelik saldırıyı şiddetle kınayarak, acil ateşkes çağrısında bulundu.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebul Gayt, “Hangi akıl hastası, savunmasız insanların olduğu bir hastaneyi kasten bombalar? Arap kurumlarının savaş suçlarını belgelediğini ve suçluların yaptıkları yanına kar kalmayacak. Batı bu trajediyi derhal durdurmalı. Batı bu trajediyi derhal sonlandırmalı” sözlerini dile getirdi.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, saldırıyı toplantıdayken öğrendiğini belirterek, “Çok fazla ölü var. Bu, orada yaşayan insanlar için sahadaki dramatik durumu gösteriyor” dedi ve saldırının uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise saldırının uluslararası hukuka aykırı olup olmadığı sorusuna, “Olay hakkında henüz bilgilendirildim. Teyide ihtiyacım var. Şu aşamada yorum yapamam” yanıtını verdi.