Bu karar X’te yeni bir dönemin kapısını açtı: Taylor Swift’in adı aramaya kapatıldı
ABD seçimleri yaklaşırken Elon Musk ve Donald Trump canlı yayın gerçekleştirdi. Siber saldırıya uğradığı iddia edilen yayın öncesinde Avrupa Birliği de Musk'tan resmen sansür "talep" etti.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eski başkanı ve Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump 13 Ağustos’ta Türkiye saatiyle sabaha karşı X patronu Elon Musk ile canlı yayına çıktı. Daha önce 6 Ocak Kongre Baskını nedeniyle Twitter’dan engellenen Trump’ın hesabı Musk’ın şirketi satın almasıyla yeniden aktif hale gelmişti. Engellendiği için kendi sosyal medya platformu Truth Social’ı kuran eski başkan, Musk’ın çağrısına rağmen X’i kullanmaya tenezzül etmemişti. Geçen ağustosta sadece sabıka fotoğrafını paylaşmak için platforma giren Trump, Musk röportajıyla bir yıl sonra yeniden X sahnesindeydi. X’e geri dönüşü eski ABD başkanına bir gecede dokuz yüz bin takipçi kazandırdı.
Dünyanın en zengin insanı Musk ve Donald Trump canlı yayında 5 Kasım’da yapılacak ABD başkanlık seçimlerini konuştu. İkilinin sohbeti kimi zaman “saçma sapan,” kimi zaman da “bomboş” yorumlarını beraberinde getirdi. Bu da yetmezmiş gibi yayının 18’inci dakikasında çeşitli teknik aksaklıklar yaşandı; üstüne bir de Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’ndan sansür talebi geldiği ortaya çıktı. Musk da yaşanan teknik aksaklıkların siber saldırıdan kaynaklandığını söyledi.
Yayının gündemi genel anlamda Trump’ın seçim kampanyasından oluştu. Cumhuriyetçi olduğu bilinen Musk da Trump’a propaganda fırsatı sundu. Trump’ın göçmenler ve ekonomiye dair yapacakları tartışıldı. Trump kendisini platformunda ağırlayan Musk’a “Bu benim için çok anlamlı. Her zaman bu kadar anlamlı olmaz ama bu sefer gerçekten öyle” dedi.
Trump göçmenlerle ilgili yaptığı açıklamalarda “ABD tarihinin en büyük sınır dışı etme operasyonunu gerçekleştireceğiz” dedi. Eski başkan ayrıca seçimlerde rakibi olan Başkan Yardımcısı ve Demokratların başkan adayı Kamala Harris’i de hedef aldı. 81 yaşındaki mevcut başkan Joe Biden karşısında Trump’ın şansının yüksek olduğu anketlere de yansıyordu. Ancak hakkındaki demans iddialarının güçlenmesi nedeniyle yarıştan çekilen Biden, Harris’i desteklediğini söylemişti. Bu sayede aday olabilen Harris Demokratların elini de Trump’a karşı güçlendirmiş oldu. Harris yerine Biden’ı rakip olarak tercih ettiği anlaşılan eski başkan bir komplo teorisi de ortaya attı. Trump’a göre Harris, Biden’a komplo kurarak kasım ayındaki seçimler için öne çıktı. Harris’in kampanya sorumlularından gelen açıklamada “Trump’ın bütün kampanyası kendi gibi egoist, takıntılı ve zengin adamları kapsıyor” dendi.
13Temmuz’da Trump’a karşı gerçekleştirilen suikast girişimine de değinen Musk, Trump’ın o esnadaki davranışlarını “ilham verici” bulduğunu söyledi. The Guardian’dan David Smith’e göre canlı yayın bir barda oturan iki sarhoşun iki saat boyunca “dünyayı kurtarması”na benziyordu. Smith’e göre Musk “kainatı yönetemez” ve Trump da seçimi kazanamazsa bu iki “egoist” ABD’ye çok çile çektirecek. Yani The Guardian yazarına göre bu yayının ana mesajı tam olarak buydu.
CNN’de yayınlanan haberde de eleştirel bir üslup vardı. Haberde, son zamanlardaki çıkışlarıyla antipati kazanan iki ismin de iki saat boyunca bir itibar arayışı içinde olduğu belirtildi. Harris’in Biden’a “komplo düzenlediği” gibi “tuhaf” karşılanan söylemlerle kampanya yürüten Trump için bu yayın kararsız seçmenlerce ciddiye alınmanın önünün açabilecek bir fırsattı. Ancak medyaya yansıyan yorumlar tersini gösteriyor. X’in patronu Musk da Trump ile hemen hemen aynı durumda. Dünya siyasetindeki “her masada varım” tavrıyla eleştirileri üzerine çeken milyarder en son Venezuela Başkanı Nicolas Maduro ile polemiği ve İngiltere’dekiaşırı sağcı saldırıları desteklemesiyle gündeme gelmişti.
AB Komisyonu Musk’tan Trump’la X sosyal medya platformunda yapacağı yayında “itidalli olmasını” ve Birlik dijital kurallarına uygun davranmasını istedi. AB Komisyonu iç pazardan sorumlu üyesi Thierry Breton X sosyal medya hesabından Musk’a gönderdiği mektubu yayınladı.
Mektupta AB Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında büyük izleyici kitlelerinin daha fazla sorumluluk getirdiği belirtildi. “Size Birleşik Krallık’taki son olaylar bağlamında ve platformunuz X’te bir ABD başkan adayı ile sizin aranızda yapılması planlanan ve AB’deki kullanıcıların da erişebileceği canlı yayınla ilgili olarak yazıyorum” ifadesi kullanılan mektupta AB dijital yasalarında gerekli özeni gösterme yükümlülüğü olduğu anımsatıldı. Mektupta X’in üçte biri AB’de olmak üzere dünya çapında 300 milyondan fazla kullanıcısı olduğu ve AB tarafından Çok Büyük Çevrimiçi Platform olarak tanımlandığı anımsatılarak “X’in AB hukukuna ve özellikle Dijital Hizmetler Yasası’na uyumunu sağlamak konusunda yasal yükümlülüğünüz bulunmaktadır” ifadesi yer aldı.
Medya özgürlüğü ve çoğulculuk da dahil olmak üzere ifade ve bilgi özgürlüğünün etkin bir şekilde korunmasını sağlamak gerektiği kaydedilen mektupta canlı yayın dahil etkinliklerde zararlı içeriğin yayılmasına karşı tüm orantılı ve etkili hafifletici tedbirlerin alınması gerektiği de belirtildi. Mektupta son dönemde nefret, düzensizlik, şiddete teşvik veya bazı dezenformasyon örneklerini teşvik eden içeriğin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan toplumsal huzursuzluklar olduğu anımsatıldı.
Ulusal veya AB hukukuna göre yasa dışı kabul edilen içeriklere karşı alınan tedbirler konusunda AB adli ve idari makamlarının gecikmeksizin bilgilendirilmesinin şart olduğu bildirilen mektupta, kullanıcılardan içeriklerin yasa dışı olduğu bildiriminin alınması üzerine zamanında, özenli, keyfi olmayan ve objektif adımlar atılması, ilgili bildirime yönelik tedbirler konusunda kullanıcıların bilgilendirilmesi ve içerik denetleme tedbirleri hakkında kamuya açık raporlama yapılması gerektiğinin altı çizildi. Mektupta DSA yükümlülüklerinin istisna veya ayrımcılık olmaksızın X’teki tüm kullanıcılar ve içeriğin itidali açısından geçerli olduğuna işaret edildi.
190 milyondan fazla takipçisi bulunan bir kullanıcı olan Musk’un da buna tabi olduğu vurgulanan mektupta, bu çapta bir profilin daha fazla özen göstermesi gerektiği ifade edildi. Mektupta “X’e karşı DSA kapsamında, özellikle yasa dışı içeriğin yayılması ve dezenformasyonla mücadele için alınan tedbirlerin etkinliği ile bağlantılı alanlarda resmi işlemler halihazırda devam etmektedir” değerlendirmesinde bulunuldu.
Yayınla ilgili içeriğin AB kullanıcıları tarafından erişilebilir olduğunu ve AB yetki alanına da girdiği aktarılan mektupta şunlar kaydedildi: “Bu nedenle seçimler bağlamındaki tartışmalar ve röportajlar da dahil olmak üzere, dünya genelindeki önemli siyasi veya toplumsal olaylarla bağlantılı olarak şiddet, nefret ve ırkçılığı teşvik edebilecek içeriklerin yayılmasıyla ilgili AB’deki potansiyel riskleri izliyoruz.” X’in yasa dışı içerik veya olumsuz etkisi olacak işlemlerinin AB’de devam eden hukuki değerlendirmede göz önüne alınabileceği anımsatılan mektupta “Bu nedenle sistemlerinizin etkinliğini derhal sağlamanızı ve alınan tedbirleri ekibime bildirmenizi rica ediyorum” değerlendirmesi yapıldı. Mektupta AB Komisyonunun dijital kuralların ihlal edilip edilmediğini sıkı biçimde denetlediği ve gerektiği takdirde geçici tedbirler uygulamaya hazır olduğu vurgulandı.