‘Provokatif paylaşım’ operasyonu: 18 şüpheli gözaltında
İngiltere Ruanda'ya gönderilecek sığınmacıları gözaltına almaya başladı. Bu yıl beş bini aşkın sığınmacının sınır dışı edilmesi beklenirken gönderilecekler listesindeki 3 bin 500 kişiden haber alınamıyor.
İngiltere geçen hafta parlamento onayı ve ardından Kral Charles’ın imzasıyla yasalaşan ve ülkedeki sığınmacıları Doğu Afrika ülkesi Ruanda’ya göndermeyi öngören tartışmalı planı uygulamaya başladı. Yasa kapsamında sığınma başvurusu kabul edilmeyen göçmenler bir bir gözaltına alınıyor.
Hükümet İngiliz yetkililerin sığınmacıları sınır dışı etmek için planın bir parçası olarak gözaltına almaya başladığını ve ilk uçuşların temmuz ayı gibi erken bir tarihte gerçekleşmesinin beklendiğini doğruladı.
İçişleri Bakanı James Cleverly “Özel uygulama ekiplerimiz burada bulunma hakkı olmayanları hızlı bir şekilde gözaltına almak için yoğun bir şekilde çalışıyor. Bu sürecin ardından uçuşları başlatabiliriz” dedi.
Toplama işlemlerinin onaylanması, parlamentonun Ruanda’yı ‘güvenli üçüncü ülke’ ilan eden tartışmalı bir yasayı kabul etmesinden bir hafta sonra geldi. Bu onay yasayı insan hakları gerekçesiyle hukuka aykırı ilan eden daha önceki bir Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi kararını da baypas etmiş oldu.
Avrupa anakarasından küçük teknelerle gelen göçmen ve sığınmacıları durdurma sözü veren Başbakan Rishi Sunak geçen hafta hükümetin ’10 ila 12 hafta’ içinde sınır dışı uçuşları başlamadan önce sığınmacıları gözaltına almaya başlayacağını açıklamıştı.
İngiltere İçişleri Bakanlığı Ruanda planında ‘bir başka önemli kilometre taşı’ olarak nitelendirdiği, göçmenlik bürosu görevlilerinin farklı evlerde birkaç kişiyi kelepçeleyerek gözaltına aldığı fotoğrafları ve bir videoyu da kamuoyuyla paylaştı.
BREAKING: The first people set to be removed to Rwanda have been detained. pic.twitter.com/2WWNhQVC1l
— Home Office (@ukhomeoffice) May 1, 2024
‘İşkenceye Karşı Özgürlük’ (Freedom from Torture / FFT) adlı yardım kuruluşu sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda “Bu hükümet insanlığın son zerresini de kaybetmiştir” dedi.
Hükümet bu yıl 5 bin 700 kişiyi sınır dışı etmeyi planlıyor. Yetkililer Ruanda’nın da bu sayıya onay verdiğini teyit etti. Bununla birlikte yetkililer binlerce potansiyel sığınmacıyla irtibatı kaybetti. ve sadece 2 bin 143’ü gözaltına alınmak üzere tespit edildi. Şu anda 3 bin 500’den fazla kişiden haber alınamıyor.
Bakanlar ise uygulama ekiplerinin bu kişileri bulacağı konusunda ısrarcı. Charter uçuşları ise çoktan rezerve edildi ve bir havaalanı beklemeye alındı.
Bu yıl şimdiye kadar 7 bin 500’den fazla kişi Fransa’dan küçük teknelerle İngiltere’ye geldi ve hükümet bu politikanın insanları Manş Denizi’ni geçerek tehlikeli bir yolculuk yapmaktan caydıracağını söylüyor.
Yüksek Mahkeme’nin geçen kasım ayında aldığı kararı dikkate alan insan hakları grupları ve politikaya karşı çıkan sendikaların ise uçuşların başlamasını engellemek için yeni yasal mücadeleler başlatması bekleniyor.
“İnsanlar çok korkuyor” diyen FFT Direktör Yardımcısı Natasha Tsangarides gözaltına alınma ve Ruanda’ya gönderilme korkusunun bazı insanları yeraltına inmeye ve destek sistemlerinden kopmaya iteceğini savunuyor.
Öte yandan avukatlar sığınmacılar adına yasal itirazlar hazırlayacaklarını söylemişti. Gönderilmek istenenler sınır dışı edilme girişimine vaka bazında itiraz edebilecek ve bu da onların uçuş listesinden çıkarılmasını sağlayabilecek.
Yasa gözaltında tutulan bir kişinin “Ruanda’ya gönderilmesi halinde gerçek, yakın ve öngörülebilir bir geri dönüşü olmayan ciddi zarar riski” ile karşı karşıya kalması halinde de itiraza izin veriyor.
Göçmenlerin sınır dışı edilme mektubu aldıktan sonraki sekiz gün içinde itirazda bulunması gerekiyor. Ardından İçişleri Bakanlığı’nın cevabı için bu kişilere birkaç gün süre tanınacak. İtiraz reddedilirse sığınma talebinde bulunan kişiye bir üst mahkemeye nihai itirazda bulunması için yedi gün süre verilecek ve mahkeme de 23 gün içinde talebi karara bağlayacak.
Ulusal Denetim Ofisi Ruanda ile varılan anlaşmanın sınır dışı edilecek ilk 300 kişinin her biri için 1.8 milyon sterline mal olacağını doğruladı.
İçişleri Bakanlığı’nda iki yıldır bu programı denetleyen en kıdemli memur olan Matthew Rycroft daha önce milletvekillerine bu programın caydırıcı bir etkisi olduğunu gösterecek kanıtlara sahip olmadığını söylemişti.
Rycroft Ruanda’nın başkenti Kigali’ye gönderildiklerine dair bildirim almaktan kaçınmak isteyen binlerce sığınmacının sınır dışı işlemleri başladıktan sonra ortadan kaybolma riski bulunduğu konusunda özel olarak uyarıda bulunmuştu.
Afrika’nın Büyük Göller bölgesinde 13 milyon kişiye ev sahipliği yapan Ruanda kıtadaki en istikrarlı ülkelerden biri olduğunu iddia ediyor ve modern altyapısıyla övgü topluyor. Ancak insan hakları grupları deneyimli Devlet Başkanı Paul Kagame’yi ülkeyi korku ikliminde yönetmekle, muhalefeti ve ifade özgürlüğünü bastırmakla suçluyor.