Eski İsrail Genelkurmay Başkanı: Hamas’a karşı savaşı kaybettik
İngiltere'de 14 yıl sonra iktidarı elde eden İşçi Partisi'nin UCM'nin Netanyahu'yu tutuklama kararıyla ilgili adım atması bekleniyor. İngiliz basınına göre yeni hükümet önceki hükümetin itirazını geri çekebilir.
İngiltere’de geçen perşembe yapılan erken seçimler Muhafazakâr Parti’nin 190 yıllık tarihindeki en büyük hezimetine ve 14 yıllık iktidarını kaybetmesine neden olmuştu. Yenilgiyle İşçi Partisi zafer kazandı ve partinin lideri Keir Starmer İngiltere’nin yeni başbakanı oldu. Dış politikada değişim vaat eden, Filistin Devleti’nin her Filistinlinin hakkı olduğuna seçim manifestosunda değinen İşçi Partisi’nin en büyük sınanmalarından biri şüphesiz İsrail’in Gazze işgali olacak.
İşçi Partisi her ne kadar Filistin Devleti’ne manifestosunda değinse de İsrail politikasında büyük değişiklik beklemek çok gerçekçi olmayacak. Buna dair bir örnek Starmer’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonu ardından yaptığı açıklamada gizli. Starmer İsrail’in Gazze’nin elektrik ve suyunu kesmesinin Tel Aviv yönetiminin hakkı olduğunu ileri sürmüş ve eleştirilerin odağı haline gelmişti. Bu açıklamadan kısa süre sonra İsrail’in misilleme saldırıları katliama dönünce Filistin devletinin Filistinlilerin hakkı olduğunu yeniden söylemeye başlayan Starmer ve İşçi Partisi iki devletli çözümü de İsrail’in güvenliğine vurgu yaparak dile getiriyor. Özetle durum bu ve İşçi Partisi yönetiminin İsrail yaklaşımı da en merak edilen konulardan biri. İngiliz The Guardian gazetesi yeni hükümetin Gazze politikalarını mercek altına almaya başladı ve İşçi Partisi’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu tutuklama kararıyla ilgili olası tutumunu yazdı.
The Guardian’da Patrick Wintour imzasıyla yayımlanan haberde İşçi Partisi iktidarının Muhafazakâr Parti dönemindeki Netanyahu’nun tutuklanmasına itirazı geri çekebileceğini yazdı. Mahkeme İngiltere’ye talebinin tamamını sunması için 12 Temmuz’a kadar süre vermişti, ancak yeni hükümetin bu talebi yerine getirmesi pek olası değil ve bu UCM’nin tutuklama emri talebine ilişkin kararındaki olası gecikmeyi ortadan kaldırıyor.
İngiltere yasal itirazında UCM’nin İsrail vatandaşlarının tutuklanmasına karar verip veremeyeceğini sorgulamıştı. Muhafazakâr yönetimin Dışişleri Bakanlığı Filistin makamlarının Oslo anlaşmaları uyarınca İsrail vatandaşları üstünde yargı yetkisinin olmadığını ve bu yetkiyi UCM’ye devredemeyeceğini öne sürmüştü. İsrail UCM’nin kurucu anlaşması Roma Statüsü’ne taraf değil. Bu mahkemenin İsrail’i soruşturamayacağı anlamına geliyor. Ancak mahkemenin yargı yetkisi bir üye devlet tarafından veya üye devletlerden birinin topraklarında işlenen suçları kapsıyor, bu da soruşturmanın önünü açıyor. Filistin 2015 yılında Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi’nin talebi üzerine mahkemeye üye olmuştu. Bu nedenle mahkeme ağır suçları soruşturma ve Batı Şeria ya da Gazze’de zulüm işleyen İsrailli asker ve yetkililer dahil herkes hakkında tutuklama emri çıkarma yetkisine sahip.
İşçi Partisi yetkilileri partinin Lahey merkezli UCM’nin Gazze üzerinde yargı yetkisine sahip olduğuna inanmaya devam ettiğini bildirdi. Önceki hükümet tarafından UCM’ye yapılan bir başvuruda İngiltere mahkemenin İsrail vatandaşları üzerinde yargı yetkisi olmadığını iddia etmişti. İngiltere’nin itiraz başvurusu 10 Haziran’da gizli olarak yapılmış, ancak iki hafta önce UCM tarafından açıklanmıştı.
Geçen hafta Rishi Sunak’tan devraldığı başbakanlık koltuğuna oturan Keir Starmer diplomasi trafiğine de hızlı başladı. Hamas’ın 7 Ekim’deki Aksa Tufanı Operasyonundan sonra başlayan İsrail’in Gazze işgali sürerken Starmer da hem Netanyahu hem de Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile görüştü.
The Guardian yeni hükümetin UCM itirazından vazgeçme ihtimalinin Starmer’ın Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmesinin ardından ortaya çıktığını yazdı. Starmer Pazar günü Abbas ile Gazze’de yıkım hakkında görüştü. Ardından İngiltere Başbakanı İsrail Başbakanı Netanyahu ile de görüşerek Gazze’de ateşkesin “açık ve acil” ihtiyaç olduğunu belirtti. Görüşmeye ilişkin açıklamada “Filistin Yönetimi’nin etkin bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için gerekli mali kaynaklara sahip olmasının sağlanması dahil iki devletli bir çözüm için uzun vadeli koşulların sağlanmasının önemli olduğunun” vurgulandığı aktarıldı.
Starmer İsrail ve Hizbullah arasında yaşanan sıcak çatışmaların da “çok endişe verici” olduğunu ve “tüm tarafların dikkatli hareket etmesinin çok önemli olduğunu” söyledi.
Dışişleri Bakanı David Lammy bu hafta Filistinli yardım kuruluşu UNRWA’nın gelecekteki finansmanına ilişkin incelemelerde bulunacağını söyledi. Lammy İngiltere’nin silah satışlarının İsrail tarafından uluslararası hukuku ihlal edecek şekilde kullanılma riski bulunmadığını belirten önceki hükümetin aksine bunu da gözden geçirmeye başlayacaklarını söyledi.
İngiltere on kadar personelinin 7 Ekim’de İsrail’e saldırıda yer almış olabileceğinin iddia edilmesinin ardından UNRWA’ya fon sağlamayı reddeden birkaç ülkeden biri olmuştu. İngiltere’nin UNRWA’ya sağladığı finansmanın mayısta yeniden başlaması gerekiyordu, ancak Muhafazakâr hükümet BM soruşturmasının sonucunu bekleyeceğini söylemişti.
Lammy konuyu dikkatle değerlendirme hakkına sahip olduğunda ısrar ederek şunları ekledi: “Finansmanla ilgili sorunları ve İngiltere’nin Gazze’de halihazırda yaşanan muazzam sıkıntılara katkıda bulunmasını istemeyen gerçek endişeleri dile getirdik.” Silah satışlarının yasallığına ilişkin resmi tavsiyelerin yayınlanması konusunda Lammy şunları söyledi: “Parlamentoda yasal değerlendirmelere bakacağıma dair ciddi bir taahhütte bulundum ve bu süreci elbette mümkün olan en kısa sürede başlatacağım. Bu sürecin önümüzdeki hafta yetkililerle bir araya geldiğimde başlamasını bekliyorum.”
Lammy Gazze’de bir tür yenilenmiş Filistin Yönetimi planlaması dahil “savaş sonrası” konusundan derin endişe duyduğunu söyledi. Hamas’a Gazze’nin gelecekteki yönetiminde rol verilmesini reddederek “İki devletli çözüme bağlı olmayan ve terörizme kendini adamış bir örgütün çözümün parçası olabileceğini anlamak zor. Ancak şu anda Filistin Yönetimi ile gerçek sorunlar yaşandığının da farkındayım, bu nedenle ortaklarımızla birlikte çok çalışmamız gerekecek” dedi.