İsrail saldırısında ağır yaralanan kadın futbolcu yoğun bakımda
İsrail ve Hamas arasında olası ateşkes anlaşmasında İsrail olumlu dönüşler yapsa da konu eyleme geldiğinde sorunlar çıkıyor: İsrail UNRWA'nın Gazze'nin kuzeyine yardım götürmesini engelliyor, hastanelere baskı yapıyor.
171 gündür savaşın ortasındaki Gazze’de ateşkes umutları yine yeşermeye başladı. İsrail 40 rehineye karşılık 800 Filistinli mahkumu serbest bırakmaya razı olduğunu söyledi. Esir takası konusunda her iki tarafın da yeşil ışık yakmasıyla Gazze’nin aylar sonra ilk kez rahat nefes alabileceği bir ateşkes ortamı sağlanacağı düşünülüyordu ancak İsrail’in attığı başka adımlar Gazze için koşulların o kadar da yumuşamayacağı izlenimi yaratıyor. Peki ne bu adımlar?
Birleşmiş Milletler’in (BM) Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA bir süredir zaten İsrail’in merceği altında. Tel Aviv’e göre ajans Hamas gibi direniş gruplarına destek veren kişilere iş veriyor ve bir iddiasına göre de ajansın 12 çalışanı 7 Ekim saldırılarında Hamas ile birlikte hareket etti. Bu iddia sonucunda başta ABD olmak üzere ajansın en büyük bağışçıları yardımlarını geri çekti. İsrail’in son hamlesi ise UNRWA’nın yetersiz beslenmenin en ağır şekilde yüzünü gösterdiği Gazze’nin kuzeyine yardım sevkiyatı yapmasını engellemesi.
Ajansın başkanı Philippe Lazzarini X’ten “Gözetimimiz altında yaşanan trajediye rağmen İsrailli yetkililer BM’ye UNRWA’nın gıda konvoylarının kuzeye girmesine artık izin verilmeyeceğini bildirdi. Bu çok çirkin ve insan eliyle yaratılmış kıtlık sırasında hayat kurtaran yardımları engellemeyi kasıtlı hale getiriyor” diye yazdı.
İsrail bu konuda henüz açıklama yapmadı. UNRWA sözcüsü Juliette Touma ise kararın pazar günü İsrailli askeri yetkililerle yapılan bir toplantıda kendilerine iletildiğini ancak gerekçe belirtilmediğini söyledi. İsrail geçen hafta UNRWA’ya ait konvoyların kuzeye girişini iki kez reddetmişti.
Geçen hafta gıda konusunda yapılan bir değerlendirmeye göre bir an önce duruma müdahale edilmezse Gazze’nin kuzeyi mayıs ayına kadar kıtlığın pençesine düşmüş olacak. UNRWA 29 Ocak’tan bu yana kuzeye gıda yardımını ulaştıramamış. Yani neredeyse iki aydır bölgeye giren yardım yok.
BM insani yardım koordinasyon ofisi başkanı Martin Griffiths pazar günkü açıklamasında UNRWA’nın “Gazze’deki insani yardım operasyonunun atan kalbi” olduğunu söylüyor. Dolayısıyla kuzeye giden gıda konvoylarının engellenmesi binlerce kişinin açlığa daha da düşmesine neden olacak bir hamle.
Gazze’nin savaş nedeniyle yeterli yakıta ve dolayısıyla elektriğe ulaşamadığını bulduğumuz her fırsatta yazdık. Elektrik kuvözlerdeki bebeklerin hayata tutunabilmesi için gerekli, oksijen makinelerine bağlı yetişkinlerin de. Ancak savaşın başından bu yana 32 hastane, 53 sağlık merkezi elektriksizlikten faaliyetini durdurmak zorunda kaldı. Hâlâ faaliyete devam edenlerse İsrail’in baskınlarıyla tahliyeye zorlanıyor.
İsrail hastaneleri hedef almasına gerekçe olarak Hamas savaşçılarının bu sağlık tesislerini üs olarak kullanmasını gösteriyor. Gazze Şeridi’nin en büyük hastanesi olan ve kuzeyde bulunan Şifa da İsrail’in hedefindeki hastanelerin başında geliyor. Geçen hafta hastaneye baskın düzenleyen İsrail içeride çatışmalara devam ediyor. Ordunun iddiasına göre şimdiye kadar içeride Hamas’la bağlantılı 480 kişi yakalandı.
Gazze Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre bir haftadır İsrail’in kontrolü altındaki Şifa’da onlarca hasta ve sağlık personeli İsrail güçleri tarafından gözaltına alındı. Ayrıca Gazzeli yetkililer İsrail güçlerinin yedi gün önceki Şifa baskınında beş Filistinli doktoru öldürdüğü belirtiliyor. Halbuki Şifa, Gazze’nin kuzeyinde tamamen olmasa da faaliyetlerine devam edebilen birkaç sağlık tesisinden biriydi ve kuzeyde kalmaya karar veren yaklaşık 300 bin kişi için sığınabilecekleri bir yerdi.
Filistin Kızılayı’nın açıklamasına göreyse İsrail Şifa ile yetinmeyerek tanklarını Han Yunus’taki El Amal ile Nasır Hastaneleri’nin yakınına da getirdi. Bölgeyi ağır bombardımana tuttu. Saldırılarda Filistin Kızılayı için çalışan bir kişi hayatını kaybetti.
Orduya göre “teröristlerin El Amal bölgesinde sivil altyapıyı kullandığını gösteren kesin istihbarat” aldıkları için El Amal’da operasyon başlatıldı. Kızılay ise İsrail’in zırhlı ekiplerinin El Amal Hastanesi’ni ablukaya aldığını, ekiplerinin büyük tehlike altında olduğunu söylüyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’de hâlâ tanklarla girmedikleri tek büyük şehir olan Refah’a ateşkes yapılsa da yapılmasa da gireceklerini söylemişti, söylemeye de devam ediyor. Refah’a kara operasyonu demek, kuzeyden kaçanların da sığınmasıyla aşağı yukarı 1.3 milyon insanın kaçacak başka bir yer araması ya da çatışmanın altında ezilmesi demek ki konu Gazze olduğunda “ezilmek” kelimesi mecazdan çıkarak gerçeğe dönüyor. Resmi ölü sayısı 32 bin civarında açıklansa da enkaz altında kalmış çok fazla Filistinli de var.
ABD Refah operasyonunun en azından sivilleri tahliye etmeden kabul edilemeyeceğini çok sık aralıklarla dile getiriyor ancak Netanyahu bu açıklamalara da kafa tutuyor ve “Siz Hamas’ın tamamen yok edilmesini istemiyorsunuz” minvalinde savunmalar yapıyor. Netanyahu’ya göre Refah “Hamas’ın son kalesi” ve burada yapılacak bir operasyon Hamas’a büyük bir darbe vurma ihtimalini doğuruyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Ürdün ziyareti sırasında düzenlediği basın toplantısında “Uluslararası toplumda İsraillilere ateşkesin gerekli olduğunu anlatmak için giderek fikir birliğinin oluştuğunu görüyoruz. ABD’de, Avrupa Birliği’nde ve tabii ki Müslüman aleminden bahsetmiyorum bile, İsraillilere Refah’a yapılacak herhangi bir kara operasyonunun insani felaket doğuracağını açık açık söylendiğini görüyorum” dedi.
📌İlk aşamada 40 rehineye karşılık 800 Filistinli mahkumun serbest bırakılacak.
📌Hamas elindeki her kadın asker için İsrail’de terör suçundan müebbete mahkum edilmiş 30 Filistinlinin serbest bırakılmasını talep etti. İsrail ise cevaben kadın asker başına beş mahkumu serbest bırakmayı önerdi. Ayrıca İsrail anlaşmanın ilk aşamasında yaşlı ve genç erkekler dahil 40 kişinin serbest bırakılmasında ısrar ediyor.
📌İsrail anlaşma kapsamında serbest bıraktığı profilli güvenlik mahkumlarını Batı Şeria ve Gazze dışındaki yerlere sürgün etme hakkına sahip olma konusunda ısrarcı davranıyor ki bu Hamas’ın geçmişte reddettiği bir koşuldu.
📌İsrail anlaşma yürürlüğü girip de geçici ateşkes başladıktan iki hafta sonra günde iki bin Gazzelinin kuzeye dönmesini teklif etti. Ancak kimlerin kuzeye geçebileceği konusunda birtakım koşullar dayatılacak. Bunlardan biri de erkeklerin dönmesine izin verilmemesi.
Öte yandan Hamas lideri Yahya Sinvar ile iletişimde yaşanan sıkıntılar nedeniyle Hamas’tan gelecek cevabın birkaç gün gecikmesi bekleniyor. İsrailli yetkililer Hamas’ın Katar’daki temsilcilerinin Sinvar’ın onay olmadan bir anlaşmayı kabul ya da reddedemeyeceğini, bunun da görüşmeleri yavaşlattığını belirtiyor.