Gazze’de kaçakçılar 25 dolara sattıkları sigaraları yardım kamyonlarına saklıyor
İsrail'in Beyrut’un merkezine düzenlediği hava saldırısında 22 kişi hayatını kaybetti, 117 kişi yaralandı. Saldırıda en az bir Hizbullah yetkilisinin hedef alındığı bildirildi.
İsrail savaş uçakları Lübnan’ın başkenti Beyrut’un merkezine düzenlediği yeni hava saldırısıyla şehirde büyük kaos yarattı. Ras el-Nabaa ve Al-Basta mahallelerinde meydana gelen iki patlama bölgedeki yoğun nüfusu alarma geçirdi. İlk verilere göre saldırıda 22 kişi hayatını kaybederken 117 kişi yaralandı. Patlamaların ardından gökyüzüne yükselen yoğun duman bulutları bölgedeki paniği artırdı. Saldırının ardından olay yerine çok sayıda ambulans sevk edildi, enkaz altında kalanlara ulaşılmaya çalışıldığı bildirildi.
Lübnanlı güvenlik kaynakları İsrail ordusunun bu bölgeyi ilk kez hedef aldığını doğruladı. Uzun süredir Lübnan’ın güneyinde yoğunlaşan saldırılar Beyrut’un kalbine sıçramış durumda. Özellikle Ras el-Nabaa ve Al-Basta mahallelerinin vurulması şehirde büyük korku dalgası yarattı. Lübnan basınına göre saldırı en az bir Hizbullah yetkilisini hedef aldı.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada İsrail ordusunun bir yıldır sürdürdüğü ve son dönemde şiddeti artan saldırılara ilişkin bilgi verildi.
Bakanlık açıklamasında son 24 saatte İsrail ordusunun Lübnan’a düzenlediği saldırılarda 28 kişinin daha hayatını kaybettiği, 113 kişinin yaralandığı belirtildi.
UNIFIL (BM Lübnan Geçici Barış Gücü) İsrail ordusunun bir gözlem kulesini hedef almasıyla iki barış gücü askerinin hafif yaralandığını duyurmuştu. UNIFIL’den yapılan açıklamada Lübnan-İsrail sınırında Mavi Hat’ta süren gerginliğe işaret edilmişti. İsrail ordusunun Ras Nakura ve diğer bölgelere kara saldırısı düzenleyerek Hizbullah militanlarıyla çatışmalara girdiği belirtilmişti.
BM Genel Kurul Sözcüsü Sharon Birch de düzenlediği basın toplantısında konuya değindi. 79. Genel Kurul Başkanı Philemon Yang’ın saldırıya tepkisinin sorulması üzerine Birch “BM Genel Kurul Başkanı UNIFIL personeline yönelik saldırıyı kınıyor” dedi.
Yang’ın UNIFIL’in barış ve güvenliği muhafaza etme konusunda kilit rol oynadığının bilincinde olduğunu belirten Birch “Genel Kurul Başkanı tüm taraflara uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı yapıyor” diye konuştu.
Adının açıklanmasını istemeyen bir Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü de İsrail’in UNIFIL saldırısını değerlendirdi. Sözcü “İsrail’in Lübnan’daki BM Barış Gücü tarafından kullanılan iki pozisyonu ve bir gözlem kulesini hedef aldıklarına ilişkin haberlerden dolayı derin endişe duyuyoruz” dedi.
İsrailli muhataplarına hemen ulaşarak olayla ilgili daha fazla bilgi istediklerini belirten ABD’li sözcü “İsrail’in Mavi Hat yakınlarında Hizbullah altyapısını hedef alan saldırılar düzenlediğini anlıyoruz ancak bu operasyonların BM barış gücü unsurlarının emniyet ve güvenliğini tehdit etmemesi önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.
Aynı konuyla ilgili günlük basın brifinginde değerlendirmeler yapan Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre henüz olayın çok yeni olduğunu ve muhataplarından olaya ilişkin daha geniş bilgi istediklerini söyledi.
Jean-Pierre İsrail’in UNIFIL’i hedef almasına ilişkin spesifik bir değerlendirme yapmayacağını, ancak genel anlamda barış gücü unsurlarının güvende olması gerektiğini kaydetti.
İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto da UNIFIL saldırısına ilişkin konuşanlardan biriydi. İsrail ordusunun UNIFIL’in gözlem kulesini hedef alması ve iki barış gücü askerinin yaralanmasının ardından bu birlikte bin kadar askeri bulunan İtalya’nın Savunma Bakanı Crosetto Başbakanlıkta akşam saatlerinde basın toplantısı düzenledi.
Lübnan’da UNIFIL bünyesindeki İtalyan birliğiyle temasta olduklarını dile getiren Crosetto “Araçlar ve güvenlik kameraları vuruldu, ancak saldırıdan hiçbir İtalyan etkilenmedi. Bizim mavi bereli askerlerimiz, durumu Şema’da bulunan üssümüzdeki operasyon odasından takip ediyor” dedi.
İtalyan bakan son yaşanan olay nedeniyle Bakanlığa çağrılan İsrail’in Roma Büyükelçisi’nin net açıklama yapamadığını belirterek “İsrail ordusunun, UNIFIL’e bazı üslerin boşaltılması gerektiğini tavsiye etmesinin hiçbir gerekçesi yok. Büyükelçi’ye, BM ve İtalya’nın İsrail hükümetinden emir almayacağını kendi hükümetine iletmesini istedim” diye konuştu.
Bir yerden bir çekilme olacaksa buna ancak BM’nin karar verebileceğinin altını çizen Crosetto İsrail ordusunun bugünkü saldırısına ilişkin “Bu bir hata ya da kaza değil, bu yüzden mümkün olduğunca çabuk şekilde gerçek ve resmi açıklamalara ihtiyacımız var” dedi.
UNIFIL’e yönelik saldırıyla İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirten Crosetto şöyle devam etti:
“İsrail güçlerinin gerçekleştirdiği ve tekrar ettiği düşmanca eylemler savaş suçu teşkil edebilir. Bunlar uluslararası hukuk kurallarının çok ciddi ihlalleridir ve herhangi bir askeri gerekçeyle meşrulaştırılamaz.”
Bakan yaşanan durumu güçlü şekilde protesto ettiklerini, gerçekleşen eylemlerin askeri gerekçesi olmadığını vurguladı.
İspanya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada hükümetin taraflardan UNIFIL birliklerine saygı duymasını talep ettiği ve birliklerin güvenliklerinin garantiye alınması gerektiği belirtildi.
Hükümetin İsrail’in UNIFIL’e ait gözlem kulesini hedef aldığı saldırıyı ‘şiddetle kınadığının’ kaydedildiği açıklamada “Barışı koruma operasyonlarına saldırılar uluslararası insancıl hukukun ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1701 sayılı kararının çok ciddi bir ihlalidir” dendi.
BMGK’nın 1701 sayılı kararı İsrail’in Mavi Hat’ın gerisine çekilmesini ve bu hatla Lübnan’daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve UNIFIL’e ait silah ve askeri araç-gereç bulundurulmasını öngörüyor.
Ancak Lübnan’ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler 2000 yılından bu yana Hizbullah’ın güçlü askeri nüfuzu altında.
İsrail ordusu 8 Ekim 2023’ten bu yana Hizbullah ile çatışmalarını sürdürüyor. Lübnan’ın güneyindeki köylere, Bekaa ve Baalbek gibi bölgelerde yüzlerce hava saldırısı düzenleyen İsrail ilk kez Beyrut’un merkezine bu denli sert bir müdahalede bulundu. Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan gelen bilgilere göre İsrail’in saldırılarında şu ana kadar iki binin üzerinde kişi yaşamını yitirdi, en az 10 bin kişi de yaralandı. Bu ölümlerin 104’ü çocuk ve 194’ü kadınlardan oluşuyor. Sivil can kayıpları Lübnan halkını derinden yaralıyor ve ülkede büyük bir öfke yaratıyor.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın 27 Eylül’deki İsrail saldırılarında hayatını kaybetmesi iki ülke arasındaki gerilimi doruk noktasına taşıdı. Hizbullah, İsrail’e yönelik saldırılarına roket ve füzelerle yanıt vermeye devam ederken, İsrail tarafında şu ana kadar büyük bir maddi hasar bildirilmedi. Ancak Hizbullah’ın saldırıları özellikle İsrail ordusunu hedef alıyor ve iki taraf arasındaki çatışmalar kontrollü bir şekilde sürüyor.
İsrail ve Hizbullah arasındaki bu karşılıklı saldırıların ne kadar süreceği belirsizliğini korurken, bölgede yaşanan insani dram her geçen gün derinleşiyor. Beyrut’un merkezine düzenlenen bu saldırı çatışmaların şehir merkezlerine kayabileceğinin sinyalini veriyor ve bu durum bölgedeki sivillerin geleceğini daha da belirsiz hale getiriyor. Saldırıların yoğunlaştığı tarihten bu yana, aralarında Suriyeli mültecilerin de bulunduğu en az 300 bin sivilin Lübnan’dan Suriye’ye geçtiği tahmin ediliyor.