Özel’den kapalı oturum açıklaması: Bilmediğimiz bir şey söylemediler
İsrail ordusunun Han Yunus'tan çekilmesine ilişkin açıklama yapan Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi "Geri çekilmemiz savaşın bittiği anlamına gelmiyor" dedi.
İsrail ordusu dün sabah saatlerinde manevra kabiliyetine sahip tüm askerlerini 7 Ekim’den bu yana 33 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinden çekerek Filistin’i ikiye ayıran koridorda kontrolü elinde tutacağı tek bir tugay bırakmıştı.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi geri çekilmeye ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Halevi kara kuvvetlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesine rağmen Hamas’a karşı savaşın devam ettiğini ve sona ermekten çok uzak olduğunu söyledi. Halevi İsrail ordusunun rehine anlaşmasına bağlı olarak geçici olarak dursa da savaşa devam edebileceklerini ve rehineleri eve geri getirmenin “diğer hedeflerden daha acil” olduğunu savundu.
7 Ekim’de savaşın başladığı saldırıların üzerinden altı ay geçmesi münasebetiyle basına yaptığı açıklamada Halevi “Bu savaşı öncekilerden farklı şekilde yürütüyoruz” dedi: “Gazze’deki savaş devam ediyor ve çatışmaları sonlandırmaktan çok uzağız. Üst düzey Hamas yetkilileri hala saklanıyor. Er ya da geç onlara ulaşacağız. İlerleme kaydediyoruz, daha fazla terörist ve komutan öldürmeye ve dün gece dahil daha fazla terör altyapısını yok etmeye devam ediyoruz.”
IDF chief says withdrawal of troops from Gaza doesn’t mean war is close to end https://t.co/AMTozB4VGV
— The Times of Israel (@TimesofIsrael) April 7, 2024
“Hamas Gazze Şeridi’nde kontrolü yeniden ele geçirmek için insani yardımın kontrol etmeye çalışıyor ve dağıtımı engelliyor. Böyle bir şey olmamalı” diyen Halevi şöyle devam etti:
“Hamas tugaylarını Gazze’nin herhangi bir yerinde aktif halde bırakmayacağız. Planlarımız var ve karar verdiğimizde harekete geçeceğiz. Saldırı çabalarıyla eş zamanlı olarak insani yardımların bölgeye girişine izin veriyoruz. Hamas’ın amacı Gazze’de insani kriz yaratmak ve savaşın sona ermesi için baskı yapmaktır. Bu nedenle bölgeye istikrar getirmek için Hamas’ın askeri ve siyasi kabiliyetlerini ortadan kaldırmaya devam ediyoruz.”
Savunma Bakanı Yoav Gallant da benzer bir mesajla Han Yunus’tan asker çekmenin amacının Gazze’nin en güneyindeki Refah kentinde beklenen saldırıya hazırlanmak olduğunu söyledi.
Gallant “askeri başarılar” nedeniyle Hamas’ın “Gazze Şeridi’nde askeri örgüt olarak faaliyet göstermeyi bıraktığını” iddia etti, ancak sonra kendisiyle çelişerek ordunun hala Refah’ta Hamas’ın kalan taburlarıyla başa çıkmak için hazırlık yaptığını ifade etti.
Gallant’ın sözcüsü daha sonra bakanın Gazze’nin tamamını değil Han Yunus bölgesini ve ordunun operasyon yaptığı diğer bölgeleri kastettiğini açıkladı.
Savunma Bakanı “98. Tümen ve birliklerinin başarıları son derece etkileyici. Teröristleri hedef alıyor, düşman hedeflerini, depoları, silahları, karargahları, iletişim odalarını yok ediyorlar. Kuvvetlerimiz Gazze’den çıktılar ve gelecekteki görevleri için hazırlanıyorlar. Bu tür görevlerin örneklerini Şifa Hastanesi’nde ve ayrıca Refah bölgesinde gördük” dedi ve ekledi:
“Hamas’ın Gazze Şeridi’ni kontrol etmediği ve İsrail Devleti vatandaşları için risk teşkil eden bir askeri yapı olarak işlev görmediği bir konjonktüre ulaşacağız.”
Başbakan Binyamin Netanyahu defalarca ordunun Refah operasyonu planlarını onayladığını söylese de bu planların hayata geçirilmesi için yeşil ışık yakmadı.
Planlanan Refah saldırısı kentin Gazze’nin güneyinde yer alan ve şeridin diğer bölgelerinden göç etmek zorunda kalan bir milyondan fazla Filistinliye ev sahipliği yapması nedeniyle uluslararası toplumda büyük şaşkınlık yarattı. İsrail saldırının bir parçası olarak Refah’ta sivilleri tahliye etmek ve korumak için planlar yaptığını savunuyor.
Öte yandan rehine Elad Katzir’in cesedinin bulunması için hafta sonu düzenlenen operasyona değinen Genelkurmay Başkanı Halevi “Hepimiz onu canlı olarak geri getirmek isterdik. Ancak başaramadık” dedi:
“Her şekilde operasyon yapmaya devam edeceğiz. Tüm rehineleri mümkün olan en kısa sürede geri getirmek için istihbari ve operasyonel çabalarımızı sürdüreceğiz. Genelkurmay Başkanı olarak ben şahsen onları geri getirme sorumluluğu hissediyorum. Ordunun diğer komutanları ve askerleri de öyle.”
Halevi Hamas’la yapılan ateşkes ve esir takası görüşmelerinin “sorumlu ve dikkatli bir şekilde yapılması ve ayrıntılarının doğru odalarda bırakılması” gerektiğini de söyledi:
“Ordumuz İsrail Devleti’nin oğullarının ve kızlarının geri dönüşü için nasıl bedel ödeyeceğini bilecek kadar güçlüdür. “Onlara karşı ahlaki bir görevimiz var ve İsrail ordusu zor bir bedele bile nasıl dayanacağını ve nasıl karşılık vereceğini de bilecektir.”
İsrail’in Suriye’deki üst düzey Devrim Muhafızları subayına yönelik suikastlarına ve İran’ın tehditlerine ilişkin de konuşan Halevi ordusunun her türlü senaryoya hazırlıklı olduğunu söyledi.
Halevi İsrail’in “çok cepheli bir savaşla” karşı karşıya olduğunu belirtti ve “Paniğe kapılmak için neden yok ama rehavete kapılmaya da yer yok. Durumun farkında olmalı ve her zaman hazır olmalıyız. Ordu birlikleri güneyde, kuzeyde, Batı Şeria ve daha uzak bölgelerde olmak üzere her alanda hazırlıklı ve operasyonel durumdadır. Saldırı ve savunmada İran’la nasıl başa çıkacağımızı da biliyoruz” diye ekledi.
“Gazze’deki savaşın başlangıcından bu yana İran savaşa doğrudan müdahil olduğunu inkâr etmeye ve gizlemeye çalışsa da Hizbullah’tan Yahudiye ve Samiriye’ye ve Yemen’e kadar bölgedeki tüm vekillerini harekete geçirdiğini, yönlendirdiğini, finanse ettiğini ve onlara bilgi aktardığını biliyoruz” diyen Halevi sözlerini şöyle noktaladı:
“İran sadece İsrail’i değil tüm Batı ve Arap dünyasını tehdit etmektedir. İran küresel bir sorundur, büyük bir sorun olmuştur ve olmaya da devam etmektedir.”
Halevi’nin açıklamaları öncesi İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Sur kentine bağlı Sultaniye köyüne düzenlenen hava saldırısında Hizbullah’ın askeri kanadı Rıdvan Gücü’nün Hacir bölge sorumlusu Ali Ahmed Hasin’in öldürüldüğü bildirildi. Hasin’in Hizbullah’ın bölgedeki üst düzey komutanlarından olduğu ve İsrail’e karşı birçok saldırıda yer aldığı öne sürüldü.
Hizbullah da İsrail saldırısında kod adı “Abbas Cafer” olan Hizbullah mensubu Ali Ahmed Hasin’in öldürüldüğünü doğruladı. Ancak Hasin’in bölge sorumlusu olup olmadığına ilişkin bilgi paylaşmadı.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Tel Aviv’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190’ı kadın olmak üzere 32 binin üzerinde Filistinli öldürüldü, 70 binden fazla kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 240’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere en az 580 askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında en az 400 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile 8 Ekim 2023’ten beri sınır hattında yaşanan çatışmalarda ölen Hizbullah mensubu sayısı 271’e yükseldi. Ayrıca çatışmalarda, 54 Lübnanlı sivil ve 17 Emel Hareketi, 13 Hamas, 12 İslami Cihad mensubu ile İsrailli 7 sivil ve 11 asker öldü.