Gazze’de ateşkes için bu kez umutlu açıklamalar
İsrail Gazze'deki işgaline başladığından bu yana kuzeyde de Lübnan Hizbullahı'yla çatışıyor. İsrail Savunma Bakanı Gallant Hizbullah'a karşı sabırlarının tükendiğini "Askeri operasyon yakın" sözleriyle dile getirdi.
Dış İlişkiler Konseyi’nin Ortadoğu ve Afrika Çalışmaları alanında çalışan üyesi Steven A. Cook 29 Şubat’ta Foreign Policy için kaleme aldığı yazıya şöyle başlıyor: “Hizbullah ve İsrail arasında önümüzdeki altı ila sekiz ay içinde savaş çıkması mümkün.” Cook’un neden böyle düşündüğüne de değineceğiz elbette ama önce dün gece Lübnan Hizbullahı ve İsrail arasında yaşanan sıcak çatışmaya bakmamız gerekiyor.
İsrail’in Gazze’yi işgal ettiği günün hemen ertesinde harekete geçen Hizbullah 8 Ekim’den bu yana İsrail’in kuzeyinde, yani Lübnan’ın güneyinde İsrail askerleriyle sıcak çatışmalara giriyor. Bu saldırılara zaman zaman füzeler de eşlik ediyor. Şimdiye kadar İsrail tarafında yedi sivil, 10 İsrail askeri öldü. Lübnan tarafında ise 232 Hizbullah üyesi ölürken biri Lübnan askeri, üçü gazeteci olmak üzere en az 30 sivil hayatını kaybetti.
Çatışmanın yeni adresi Kiryat Shmona’ydı. Kent ve çevresindeki kasabalarda roket sirenleri çaldı. Lübnan tarafından 30 roket atıldı. Saldırılarda bir ev ve giyim mağazası vuruldu. Belediyenin açıklamalarına göre yalnızca maddi hasar meydana geldi, zaten Lübnan ile çatışmalar başladığından beri de kent büyük ölçüde boşalmış durumda. Daha doğrusu İsrail’in kuzeyinden 80 bin kadar kişi daha güvenli iç bölgelere tahliye edildi.
Multiple Iron Dome interceptions seen over Kiryat Shmona, following a rocket barrage from Lebanon. pic.twitter.com/XPC9KJpb8e
— Emanuel (Mannie) Fabian (@manniefabian) March 5, 2024
Hizbullah sadece bu saldırıyı değil, Zarit sınırı yakınındaki İsrail askeri üssüne atılan roketler dahil İsrail’in kuzeyine düzenlenen sekiz saldırıyı daha üstlendi. Bunun üzerine İsrail ordusu da Lübnan’ın güneyindeki Hizbullah hedeflerine hava saldırısı yaptı. Hedefler arasında Ayta eş Şahab’daki Hizbullah yerleşkesi de vardı. İsrail ordusundan gelen açıklamaya göre Hizbullah’ın bu yerleşkesi Biranit askeri üssüne dün sabah saatlerinde iki tanksavar füze ateşlemdi.
İngiltere merkezli Katar yayın organı El Arabi El Cedid’e konuşan Lübnanlı güvenlik kaynağı Hula’da dört sivilin hava saldırılarında öldüğünü açıkladı.
Kiryat Shmona’ya düzenlenen saldırı İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın açıklamalarından sadece dakikalar sonra gerçekleşti. Gallant ABD’nin bölgedeki özel temsilcisi Amos Hochstein ile görüştü ve Hizbullah’ın saldırılarının devam etmesinin İsrial’i Lübnan’a “askeri operasyon” düzenlemeye ittiğini söyledi.
Savunma Bakanlığı’nın Tel Aviv’deki karargâhındaki görüşmede Gallant “Biz diplomatik sürece bağlılığımızı sürdürüyoruz. Ama Hizbullah’ın saldırganlığı bizi Lübnan’a askeri operasyon düzenleyip düzenlememe konusunda kritik bir noktaya getiriyor” dedi.
Hochstein ise İsrail ve Hizbullah arasında savaş çıkarsa bunun “kontrol altına alınamayacağını” söyledi ve ABD’nin taraflar arasında istikrarın yeniden sağlanması konusunda “iyimser olduğunu” sözlerine ekledi. ABD’nin Kahire’deki ateşkes görüşmelerinde olumlu sonuç alınması konusunda da “iyimser olduğunu” göz önünde bulundurursak İsrail ve Lübnan arasındaki gelişmelere temkinli yaklaşmak gerektiği sonucuna varıyoruz.
Peki Ortadoğu uzmanı Steven A. Cook bu konuda ne düşünüyor? Yazının başında son yazısından alıntıladığımız üzere ABD’den çok farklı düşüncelere sahip. Cook İsrail ve Hizbullah’ın şimdiye kadar “görünürdeki itidalinin” ve yalnızca uğradıkları saldırılar kadar karşılık vermesinin altında İran ve ABD’nin kendi hesaplarının yattığını söylüyor. Yani her iki ülkenin de daha ileriye gitmemesinin sebebi İran ve ABD’nin yeni bir savaşa karşı çıkması. Peki İran neden bir savaş istemiyor olabilir?
Lübnan Hizbullahı İran’ın Ortadoğu’daki caydırıcılığının bir parçası. Hani mafya filmlerinde olur ya, herkes birbirinin kafasına silah dayar ki kimse ateş edemesin. İşte Ortadoğu’da da tam olarak bu yaşanıyor. Hizbullah’ın 100 binden fazla roketi olduğu biliniyor. Bu yönüyle İran’ın ikinci vuruş gücünü oluşturuyor. Olur da İsrail ya da ABD İran’ın nükleer programına doğrudan bir saldırı düzenlerse Hizbullah cephaneliğinin İsrail üzerine salabilir. İran ve İsrail arasında açık bir düşmanlık var elbette ama Cook’un düşüncesine göre İranlı liderler Hizbullah’a yatırım yaptıkları caydırıcılığı kaybetmek istemiyorlar.
Ama Hizbullah daha ne kadar yerinde tutulabilir? İran’ın Suriye, Lübnan Hizbullahı ile oluşturduğu Direniş Ekseni için Hamas da önemli. İsrail ve Hamas arasında henüz bir ateşkes anlaşması yapılamadı ve sürekli düzenlenen hava operasyonlarına Hamas üyelerinin ne kadar dayanabileceği belirsiz. İsrail ateşkes anlaşmasına imza atsalar bile ateşkes biter bitmez saldırılarına “Hamas’ı tamamen yok edene kadar” devam edeceğini açık açık dile getiriyor.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin kasım ayında Gallant ile yaptığı görüşmede ABD Başkanı Joe Biden’ın İsrail ve Lübnan arasındaki gerilimden duyduğu endişeyi iletmişti. ABD’li yetkililerin düşüncesine göre savaşa Hizbullah da dahil olursa, çok geçmeden işin içine İran ve ABD de girebilir. Seçimlerin yaklaştığı bir dönemde Biden yönetiminin son isteyeceği şeylerden biri yeni bir savaşa girmek olsa gerek.
Ama şöyle bir sıkıntı var: İsrail’in kuzeyindeki kasabalardan 80 bin İsrailli tahliye edildi. İsrailli yetkililere göre kuzey artık kullanılamaz ve yaşanamaz hale geldi. Bu da aşırı sağcı hükümeti epey çileden çıkarıyor. Saatli bomba gibi olan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ya da Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in ne zaman patlayacağı belirsiz.