Ateşkes masasındaki İsrail yine hem Gazze’yi hem de Lübnan’ı hedef aldı
İsrail'in kara operasyonu sinyali verdiği Refah'taki gergin bekleyiş sürerken WSJ, Tel Aviv'in tahliye planını yazdı. Plana göre 15 alan oluşturulacak bunların her birinde 25 bin çadır kurulacak ancak finansmanı ABD ve Arap ülkeleri sağlayacak.
İsrail’in Gazze işgaline şimdi de Tel Aviv’in Filistinlileri bölgeden tamamen sürme planı eklendi. Savaşın başlarında Gazze’nin kuzeyi için “güvenli değil” diyerek insanları güneye doğru yerinden eden İsrail sonra o bölgeleri de hedef almıştı. Şimdi ise İsrail saldırısından kaçarak sığındıkları Refah’ta tamamen sıkışmış durumda olan bir milyonu aşkın Filistinli olası bir operasyonun tedirgin bekleyişini yaşıyor. Tel Aviv’in ülkesine Filistinli akını istemeyen Mısır ile saldırılarının sonu gelmeyen İsrail arasında Refah’ta sıkışıp kalan Filistinlileri tahliye planı basına sızdı. Planı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli Wall Street Journal (WSJ) yazdı. WSJ’ye göre İsrail tahliye planını Kahire’ye sundu. Buna göre İsrail güneybatı sahil şeridine kurulacak kampların masrafını ABD ve Arap ülkelerine ödetecek. Mısırlı yetkililer kamp ve sahra hastanelerinin kurulmasından Mısır’ın sorumlu olacağını söyledi. Plan ABD ve Mısır’ın endişelerine rağmen İsrail’in Refah’ı işgalde kararlı olduğunu gösteriyor. WSJ Filistinlilerin saldırıdan kaçmak için Refah sınırını geçmesi durumunda Mısır’ın İsrail ile 1979’da imzalanan barış anlaşmasını askıya alacağını yazdı. Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ise iddiayı reddetti.
Habere göre İsrail Gazze Şehri’nin güney ucundan Refah’ın kuzeyindeki El Mavasi bölgesine uzanan güneybatı kıyısında 15 kamp alanı oluşturulmasını, her birinde 25 bin çadır kurulmasını gündeme getirdi. Refah sınırında sıkışan Filistinlilerin olası göçünden çekinen Mısır da İsrail’e yerinden edilmiş Filistinlileri Gazze Şeridi’nin orta kısmına, özellikle Deyr el-Balah’a yönlendirmesini ve burayı “güvenli bölge” ilan etmesini önerdi Lübnan medyasına göre. Pazartesi günü Ürdün Kralı 2. Abdullah ile görüştükten sonra Beyaz Saray’da konuşan Biden ABD’nin İsrail ve Hamas arasında “Gazze’ye en az altı haftalık acil ve sürekli bir ateşkes dönemi” sağlayabileceğini ve bu süre zarfında çatışmaların daha kalıcı şekilde durdurulması için çalışabileceklerini söylediği bir anlaşma üzerinde çalıştığını belirtti. Büyük bir Filistinli nüfusuna ev sahipliği yapan Kral Abdullah da ateşkes çağrısı yaptı: “Refah’a İsrail saldırısını göze alamayız. Bunun başka bir insani felakete yol açacağı kesin. Buna seyirci kalamayız ve devam etmesine izin veremeyiz. Hemen kalıcı bir ateşkese ihtiyacımız var. Bu savaş sona ermeli.”
Savaş kabinesinde üst düzey bir İsrailli bakan olan Benny Gantz Refah’a geniş çaplı operasyon konusunda “hiçbir soru işareti olmadığını” ve İsrail’in orada hareket özgürlüğü sağlamak için nüfusu tahliye etmek ve bölgeyi bir kara saldırısına hazırlamak dahil ne gerekiyorsa yapacağını söyledi. ABD ve Arap ülkeleri tarafından finanse edilmesi beklenen kamplarda sahra hastaneleri de olacak. Mısırlı yetkililer yaralı Filistinlilerin Gazze’den nasıl çıkabileceği konusuna Mısır’ın İsrail ile eşgüdüm içinde karar vereceğini söyledi. Refah’taki durum İsrail’e verdiği destek nedeniyle ülkede artan eleştirilerle karşı karşıya kalan Biden için siyasi açıdan çok önemli. Biden, genel olarak İsrail’i desteklese de İsrail’in savaşı sürdürmesini ve Refah’ta olası bir operasyonu giderek daha çok eleştirmeye başladı ve bunun yerine dört aydır süren çatışmaya müzakere yoluyla çözüm bulunması için bastırıyor. ABD’li yetkililer şimdilik Refah’ın işgalinin yakın olmadığı görüşünü paylaşıyor. Yetkililer Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William J. Burns’ün Mısır, Katar ve İsrail’den üst düzey yetkililerle rehineler konusunda daha fazla görüşme yapmak üzere Salı günü Kahire’ye gitmesinin beklendiğini açıklamıştı. Biden’ın rehine görüşmeleri için tercih ettiği Burns geçen ay Paris’te Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdülrahman el Tani ve İsrail ve Mısır’dan istihbarat şefleriyle bir araya gelmişti ve bu haftaki toplantılara da katılması bekleniyor.
Pazar günü Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinde Biden İsrail’in Refah’ta askeri operasyona ancak sivilleri koruyacak güvenilir bir planla devam etmesi gerektiğini söyledi. ABD’li yetkililer görüşmenin Refah’ın geniş çaplı işgali ihtimali nedeniyle gergin geçtiğini anlattı. Öte yandan ABD’nin böyle bir işgal planını hiçbir koşulda desteklemeyeceği ve hedefe yönelik operasyonlar görmeyi tercih edeceğini açıkça belirttiği açıklandı.
Gazze’deki sağlık yetkililerine göre, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere Gazze’deki çatışmalarda 28 binden fazla Filistinli öldürüldü.
Güney Afrika Cumhuriyeti de Uluslararası Adalet Divanına (UAD) İsrail’in Refah kentine planladığı kara operasyonunun mahkemenin yetkisini kullanmasını gerekli kılıp kılmadığına ilişkin karar vermesi için acil başvuru yaptı. Hükümetten yapılan yazılı açıklamada UAD’ye Filistinlilerin haklarının daha fazla ihlal edilmesini önlemek için yetkisini kullanmasına gerek olup olmadığına karar vermesi için dün acil talepte bulunulduğu belirtildi. Açıklamada hükümetin UAD’ye yaptığı başvuruda Refah kentine saldırıların şimdiden ölümlere yol açtığının ve daha fazla ölüm, zarar ve yıkıma neden olacağının hatırlatıldığı ifade edildi.
Refah’a saldırıların “Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesini” ve mahkemenin 26 Ocak 2024’de İsrail’e karşı aldığı “tedbir kararlarını” ciddi ve onarılamaz şekilde ihlal edeceğine işaret edilen açıklamada hükümetin mahkemenin Gazze’deki günlük ölüm sayılarını göz önüne alarak konudaki aciliyeti anlayacağına inandığı kaydedildi. İsrail ordusunun Refah’a düzenlediği saldırılarda 100’den fazla kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı; planlanan kara saldırısı insani felaket endişelerini tetikledi.
Gazze’ye yönelik saldırılarında on binlerce Filistinliyi öldüren İsrail bölgenin kuzey ve orta kesimlerindeki nüfusun büyük bölümünü Mısır sınırındaki Refah kentine yığılmaya zorladı.
Güney Afrika Cumhuriyeti 29 Aralık 2023’te 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine UAD’de dava açmıştı. Divan 26 Ocak’ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze’deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze’deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi’nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren bir ayda alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetti.