İsrail ABD’deki üniversite protestolarına da, antisemitizm yasasına da fesat karıştırmış
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, İsrail'in Batı Şeria'ya yönelik yeni yerleşim ve Gazze'de savaş sonrası planları karşısında hayal kırıklığına uğradıklarını söyledi.
Gazze’de 7 Ekim’de başlayan savaş uluslararası toplumun dikkatini bu bölgeye çekti. 28 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği savaş nedeniyle İsrail’e tepkiler sürüyor. Tel Aviv yönetimi tepkilere kulağını tıkarken Batı Şeria’daki yeni yerleşim planı ve Gazze Şeridi’ne yönelik savaş sonrası plana bir tepki de ABD’den geldi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Arjantin’i ziyareti sırasında mevkidaşı Diana Mondino ile düzenlediği ortak basın toplantısında İsrail yönetiminin, işgal altındaki Batı Şeria’nın bazı bölgelerinde 3 bin 300’den fazla konut inşasına onay veren planını “hayal kırıklığı” sözleriyle karşıladı:
“Yerleşim yerleri konusundaki haberleri gördük ve açıkçası bu duyurudan dolayı hayal kırıklığına uğradığımızı söylemem lazım. İster Cumhuriyetçi ister Demokrat ABD yönetimleri uzunca bir süredir yeni yerleşim yerlerinin barışa ulaşmada ters etkiye sahip olduğu görüşünde. Ayrıca bu yerleşim yerleri uluslararası hukuka da uygun değil.”
Blinken calls new Israeli settlements inconsistent with international law https://t.co/hD8381pIDu
— Guardian news (@guardiannews) February 23, 2024
İsrail hükümetinin işgal altındaki Batı Şeria’nın Beytüllahim kenti yakınındaki Maale Adumim Yahudi yerleşim birimine 2 bin 350, Kedar’a yaklaşık 300, Efrat yasadışı Yahudi yerleşim birimine ise 700 konut inşasını onaylamayı planladığı kamuoyuna yansımıştı.
Kasım 2019’da Trump’ın o zamanki Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Washington’un artık İsrail’in 1967 Altı Gün Savaşı’nda ele geçirdiği Batı Şeria topraklarındaki yerleşimlerini “uluslararası hukuka aykırı” olarak görmediğini açıklamış ve ABD’nin kırk yıllık politikasını tersine çevirmişti. Birçok ülke bu açıklamayı kınamıştı.
Filistinliler ve uluslararası toplum, 1949 tarihli Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları uyarınca herhangi bir ülkenin sivillerinin işgal altındaki topraklara taşınmasını yasadışı olarak görüyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’de savaş sonrasına ilişkin kabineye plan sunduğu yönündeki haberleri de gündemine alan ABD’li Bakan, bölgede Gazze meselesiyle ilgili birçok ülke olduğunu ve bu ülkelerle yakın şekilde çalıştıklarını dile getirdi.
Gazze’nin geleceğiyle ilgili yol haritasının belirlenmesinde bu görüşmelerin de önemli olduğunu ifade eden Blinken konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Haberleri gördüm ama planı açıkçası görmedim. Dolayısıyla detayları görene kadar değerlendirme hakkımı saklı tutuyorum. Gazze terörizm için platform olamaz. Bununla beraber Gazze’de hiçbir şekilde İsrail işgali olmamalı ve Gazze’nin yüz ölçümü daraltılmamalı.”
Blinken, G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı için bulunduğu Brezilya’nın Rio de Janerio kentinde düzenlediği basın toplantısında da olası ateşkesi ve esir takasına ilişkin konuşmuştu.
ABD’nin de diğer G20 ülkeleri gibi Gazze’deki “çatışmaların sona erdiğini” görmek istediğini söyleyen Blinken “BMGK tasarısı verimli olmayacaktı. Bu konuda iki başlıkta çekincemiz vardı, biri tasarı rehinelerle ilgili bir şey söylemiyordu, diğeri de zamanlaması” demişti.
ABD’nin önerisinin hem Hamas’ın elindeki rehinelerin kurtarılması hem de Gazze’ye yeteri kadar insani yardımın ulaştırılması noktasında işlevsel olduğunu savunan ABD’li Bakan “Biz ivedi bir şekilde kalan rehinelerin serbest bırakılması ve uzatılmış bir insani ateşkesin sağlanmasına odaklanmış durumdayız” ifadelerini kullanmıştı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby de İsrail yönetiminin açıkladığı Batı Şeria’da yasadışı yeni yerleşim yerleri inşasını öngören planı “hayal kırıklığıyla” karşıladıklarını ve bu yeni yerleşimlerin uluslararası hukuka da uygun olmadığını söyledi.
Kirby, uzun yıllardır ABD yönetimlerinin Batı Şeria’da yasadışı yeni yerleşim yerlerine karşı olduğunu ve Biden yönetiminin de konuyu bu şekilde ele aldığını belirtti.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail 7 Ekim’deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
Tel Aviv’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bini çocuk, 8 bin 190’ı kadın olmak üzere 28 binin üzerinde Filistinli öldürüldü, 66 binden fazla kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’ne saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana 225’i karadan işgal sürecinde olmak üzere 560’tan fazla askerinin öldürüldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı.
Öte yandan İsrail binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail güçleri ile yasadışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 381 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırda devam eden çatışmalarda en az 40 Lübnanlı sivil ve 180’den fazla Hizbullah mensubu ile en az 7 İsrailli sivil ve 10 İsrail askeri öldü.