Erdoğan Seçilbank vurgunu hakkında ilk kez konuştu
İtalya Başbakanı Meloni'nin Kapalıçarşı ziyaretinde yanında tarihçi İlber Ortaylı vardı. Ortaylı Meloni için "Çok sempatik bir hanımefendi, dil de biliyor" dedi. İtalya basını ise Erdoğan ve Meloni'nin görüştüğü göç konusunun detaylarını yazdı.
Aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri’nin de genel başkanı olan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni 2024’teki ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye’ye yapmayı tercih etti. Bu ziyaret Meloni’nin başbakanlığa geldikten sonra Türkiye’yi de ilk ziyaretiydi. Ziyarette en çok konuşulan ise Meloni’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden önce Kapalıçarşı’yı gezerek esnafla el sıkışması, havaya öpücükler atması oldu. Kapalıçarşı gezisinde Meloni’nin yanında ünlü de bir isim vardı: Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı.
Meloni ile gezisini Hürriyet’ten Musa Kesler’e anlatan Ortaylı İtalyan başbakanını önceden de takip ettiğini söyledi. Meloni’yi “Avrupa’daki başbakanlar içinde en başarılısı ve en renklisi” olarak nitelendiren Ortaylı “Siyasi görüşleri üzerindeki abartmalara da katılmıyorum. Çünkü Avrupa’da ondan daha liberal bir siyasetçi tanımıyorum. Ne Almanya ne Fransa başbakanları ne de Hollanda ve İsveç hiçbiri onun gibi değil” dedi.
Ortaylı sözlerine “Son derece sempatik bir hanımefendi, mütevazı da. ‘Sigara içebilir miyim’ diye sordu. Bu da bir zarafet göstergesi. Yaşına göre çok genç görünüyor. Çocuksu bir yüzü var. Cana yakın bir kişiliği var. Lisan da biliyor. Halkla teması olan biri. Zaten İtalya Başbakanı öyle olur. Hiç kendini beğenmişliği yok. Ne bir garsona, ne polis memuruna, ne kendi heyetine, ne de karşılayanlara karşı tevazuunu eksik etti. Herkese karşı kibardı. Halka yakın bir kişiliği var” diye devam etti.
Meloni Kapalıçarşı ziyareti sırasında bir tatlıcıya da girmişti. Aktarılana göre tatlıcıda sütlaç, kazandibi ve ayva tatlısının tadına bakmış. Ama Ortaylı demecinde bir şeye dikkat çekti: “Kabak tatlısına hiç dokunmadığını fark ettim. Çünkü İtalyanlar pek kabak sevmez.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2018 yılında İtalya’ya düzenlediği ziyaret sırasında o zamanlar daha muhalefette olan Meloni onu “Cumhurbaşkanı Erdoğan İtalya’da. Sol hükümet bunu yapmayacağına göre İtalyan halkının mesajını kendisine biz iletelim: Avrupa’da Türkiye’ye HAYIR. Avrupa’nın İslamlaşmasına HAYIR” sözleriyle karşılamıştı.
Meloni partisinin düzenlediği “Erdoğan’ın Türkiyesi” adındaki de etkinliğe video konferansla katılarak Erdoğan’ı “siyasal İslam’ı Avrupa’ya taşımakla” suçlamış, “Sorun İslam’ın kendisi değil, İslam’ın siyasi kullanımı ve cihatçı gruplara dolaylı destek verilmesidir. Türkiye’nin AB üyeliğine aday ülke statüsünü kesin olarak iptal etmenin ve Türkiye’nin Avrupa’ya girişine kesin olarak hayır demenin zamanı geldi” demişti.
“Ben Giorgia’yım, ben bir kadınım, ben bir anneyim, ben İtalyan’ım, ben Hıristiyan’ım” sloganıyla dikkat çeken Meloni kürtaj, ötenazi ve eşcinsel evliliği tanıyan yasalara katı şekilde karşı çıkarak kendisini “aile savunucusu” olarak tanımlıyor. Üç ay önce ayrıldığı 10 yıllık sevgilisi Andrea Giambruno daha öncesinde “kadınlar alkolden uzak durursa tecavüze de uğramazlar” demiş, Meloni de bu sözleri “Ben basın özgürlüğüne inanıyorum. Ne söyleyeceğine ben karışamam” diyerek karşılamıştı.
Meloni iktidara geldikten sonra Türkiye’ye karşı duruşunu yumuşattı. İtalya’nın şu an boğuştuğu sorunların başında göç meselesi var. Bu konuyu çözmek için İtalya Arnavutluk’la söz konusu ülkeyi göçmen merkezi olarak kullanmayı içeren bir anlaşma imzaladı. Daha önce de Afrika’dan Avrupa’ya geçişte göçmenlerin başlangıç noktası olan ülkelerin başındaki Tunus’la anlaşma yapmaya çalışmış, ancak Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said başta “evet” dediği anlaşmayı sonradan kabul etmediğini açıklamıştı.
İtalya başbakanının Türkiye ziyaretinde öne çıkan konu ise “göç” olduğu anlaşıldığı kadarıyla. İtalyan haber ajansı ANSA’ya konuşan kaynaklara göre iki ülkenin dışişleri bakanları yakında Libya ile göç konusunda anlaşma yapmayı planlıyor. Bu konuda görüşmeler geçen eylül ayında New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun oturum aralarında, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın İtalyan mevkidaşı Antonio Tajani ile görüşmeleriyle başlamıştı. İkilinin kısa süre içinde İtalya ve Türkiye arasındaki mutabakat zaptına imza atması bekleniyor. Peki nedir göç anlaşmasının detayları?
BBC Türkçe Il Giornale Erdoğan’ın “sultan” olarak nitelendirdiği ve hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberinde “Başbakan’ın imzaladığı anlaşma ‘Sultan’ Erdoğan’ın büyük nüfuz sahibi olduğu Libya’dan çıkışları durdurmayı amaçlıyor” dedi. İtalya’ya gelen göçmenlerin ağırlıkla Trablusgarp bölgesinden denize açıldığını belirten kaynaklar bu bölgede Türkiye ile işbirliği yapılabileceğini aktardı.
Öte yandan İtalya’da 2016-2018 arasında içişleri bakanı görevini üstlenen Marco Minniti La Stampa gazetesine verdiği demeçte “Eğer İtalya Türkiye’den gelen göç akışının idaresi için Ankara ile anlaşma imzalamak istiyorsa bu iyi olur… Ancak Libya’dan çıkışların idaresi için yardım istemek başka şey. Bunu denemek bile dramatik biçimde hatalı bir seçim olur” dedi.
Minniti bunu “hata” olarak nitelendirme sebebini iki maddeyle açıklıyor: İlk olarak böyle bir şey Libya’nın egemenliğini ihlal eder. İkinci sebep ise Minniti’ye göre böyle bir konuda “Türkiye’ye güvenmek Rusya’ya güvenmek” demek. Minniti “Birini meşrulaştırırsak diğerini de meşrulaştırmak zorunda kalırız. Bu da İtalya ve Avrupa’nın Ukrayna’ya destek taahhüdü nedeniyle neredeyse uygulanamaz bir hipotez” diyor.
Liderler görüşme sırasında başka konuları da ele aldı. Malum Türkiye envanterine İtalya, Almanya, İspanya ve Birleşik Krallık’ın işbirliğiyle üretilen Eurofighter’lardan eklemek istiyor. Erdoğan geçen yıl bu konuyu görüşmek için gittiği Almanya’da Alman hükümetinin Gazze meselesindeki tutumunu sert şekilde eleştirmiş, Eurofighterlar masaya yatırılamamıştı. Öte yandan İtalya da Roketsan’ın ürettiği lazer güdümlü füze CİRİT’le ilgili gibi görünüyor.
La Repubblica’ya göre görüşmede Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik talebi de konuşuldu, ancak bu konu yalnızca “fikir alışverişi” düzeyinde ele alındı. Gazete “Meloni’nin ‘Sultan’a verebileceği en büyük ödün AB’nin Ankara ile siyasi diyalogu geliştirme çabalarını desteklemek olacaktır. Ancak AB üyeliği gündemde değil” diye belirtiyor.