İhracat yapana dört büyük pazardan iyi sinyal var
Kırım'ın ilhakının 10'uncu yılında 52 ülke Rusya'ya "Ukrayna'nın topraklarından çekilmesi" çağrısında bulundu.
Rusya ve Ukrayna’nın savaşı üçüncü yılına girerken Moskova’nın Kırım’ı ilhak edişi de 10’uncu yılına girdi. Birleşmiş Millet (BM) üyesi 52 ülke ve AB, Rusya’ya bir çağrı yaparak, Kırım’dan çekilmesini istedi. Üye ülkeler, Rusya’nın 19 Şubat 2014’te Kırım’ın ilhakının 10’uncu yılında Moskova’yı Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) “Ukrayna’ya yönelik işgalin derhal sonlandırması” çağrısına uymaya çağırdı.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Ukrayna, Arnavutluk, Andorra, Avustralya, Avusturya, Belçika, Bosna Hersek, Bulgaristan, Kanada, Hırvatistan, Kıbrıs, Çekya, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Gürcistan, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İrlanda, Japonya, İtalya, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Marshall Adaları, Mikronezya (Federal Devletleri), Monako, Karadağ, Hollanda, Yeni Zelanda, Kuzey Makedonya, Norveç, Palau, Paraguay, Polonya, Portekiz, Kore Cumhuriyeti, Moldova Cumhuriyeti, Romanya, San Marino, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, Uruguay ve Avrupa Birliği yaptığı ortak açıklamayla Rusya’ya seslenildi.
Açıklamada, Kırım’ın ilhakının 10’uncu yılında olunduğu ve Ukrayna’nın “kışkırtılmamış, kapsamlı ve yasadışı işgalinde” ise iki yılın geride kaldığı vurgulanarak, “Uluslararası hukukun bu açık ihlalini kararlılıkla kınadığımızı yineliyoruz” değerlendirmesinde bulunuldu. Rusya’nın BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kararları uygulamamasının esefle karşılandığı kaydedilen açıklamada, “Rusya’yı 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna topraklarında başlattığı askeri operasyonu derhal askıya almakla yükümlü kılan 16 Mart 2022 tarihli geçici tedbirlere ilişkin UAD kararının yasal olarak bağlayıcı olduğunu ve Rusya tarafından uygulanması gerektiğini yineliyoruz” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, Rus güçlerinin Ukrayna’daki sivilleri ve sivil altyapıyı hedef alan, savaş suçu teşkil edebilecek saldırılarda bulunduğu ve ayrım gözetmeyen saldırıların uluslararası insancıl hukuk tarafından yasaklandığı bir kez daha vurgulandı.
İran, Belarus ve Kuzey Kore gibi ülkelerin Rusya’ya askeri desteğinin devam etmesinin de kınandığı açıklamada, Moskova’nın Ukrayna’ya karşı kullanacağı silah ile mühimmatları temin etmenin BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını da ihlal ettiği ve bölgesel gerilimleri arttırarak tüm ülkelerin güvenliğini tehlikeye attığı vurgulandı. Açıklamada, Ukrayna halkıyla dayanışma bir kez daha teyit edilirken Rusya’dan savaş esirlerinin tamamen takas edilmesinin yanı sıra hukuka aykırı olarak alıkonulan tüm kişilerin serbest bırakılması istendi.
Ukrayna topraklarında işlenen uluslararası hukuk kapsamındaki ciddi suçlar için hesap verebilirliğin sağlanması için çalışmaya devam edileceği hatırlatılan açıklamada, “Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve karasuları dahil uluslararası tanınmış sınırları dahilinde toprak bütünlüğüne olan sarsılmaz desteğimizi bir kez daha teyit ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Ukrayna toprakları ve egemenliği altında bulunan Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin Rusya tarafından yasa dışı ilhak edilme süreci, 10 yıl önce “26 Şubat olayları”yla başlamıştı. Kiev’de 2013 sonunda dönemin Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in Avrupa Birliği (AB) ile Ortaklık Anlaşmasını imzalamayı ertelemesi üzerine başlayan protestoların büyümesiyle ülkede toplum Ukrayna ve Rusya yanlıları diye ikiye ayrıldı. Kırım toplumunda Rus yanlısı harekatın güç kazanmasına, dönemin Kırım Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov’un 20 Şubat 2014’te Moskova’ya yaptığı ziyaret yardımcı oldu. Ziyarette Konstantinov, Yanukoviç’in görevden ayrılması halinde Kırım’ın Ukrayna’dan alınması fikrini ortaya attı. Protestoların büyümesi üzerine Yanukoviç, 22 Şubat’ta ülkeden kaçtı.
Batı yanlısı yeni geçici yönetimin işbaşına gelmesi Rusya yanlılarını Kırım Yarımadası’nda daha aktif hale getirdi. Yarımada’da konuşlu bulunan Rus üssünden çıkan askeri birlikler farklı şehirlerde aktif hale gelmeye başladı. Ukrayna ile Rusya arasında Rus Karadeniz Filosu’nun konumuyla ilgili 28 Mayıs 1997 ve 21 Nisan 2010’da yapılan anlaşmalara aykırı olmasına rağmen Rus birlikleri yarımada üzerinde hareket ederek yer değişikliği yaptı. Rus Birliği Partisi Başkanı Sergey Aksenov’un Ukrayna yasalarına aykırı olarak “Halk Milis Kuvvetleri” adıyla yaklaşık 3 bin 500 kişilik paramiliter alay kurması da Kırım’da gerginliği artıran nedenlerden biri oldu. Moskova, Rus milletvekili Leonid Slutskiy başkanlığında bir milletvekili heyetini Yarımada’ya göndererek operasyonu hızlandırdı. Heyet, Rus Birliği Partisi Başkanı Sergey Aksenov ve Kırım Parlamentosu üyesi Sergey Tsekov ile görüştü. Tsekov, yaptığı açıklamada, Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasıyla ilgili hızlı şekilde karar vereceklerini dile getirdi.
Kırım’ın Rusya’ya bağlanması için 25 Şubat 2014’te Rusya yanlıları parlamentoya baskı uygulamaya başladı. 400 civarında Rusya yanlısı, Kırım Parlamentosunu bastı, Kırım’ın bağımsızlığını ilan etmesi için parlamentonun referandum kararı alması talebinde bulundu. Parlamento Başkanı Konstantinov, 26 Şubat’ta Genel Kurulda referandumu görüşeceklerini açıkladı. Bunun üzerine Kırım’ın Rusya’ya katılmasını isteyen Rus Birliği Partisi, Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde miting kararı aldı. Ukrayna’nın bütünlüğünü savunan Kırım Tatar Milli Meclisi de aynı gün, aynı yerde, parlamento önünde miting düzenleyeceğini ilan etti. Kırım Tatarları’nın bu kararı üzerine, Aksenov’un paramiliter birlikleri parlamentoyu kuşatma altına aldı.
Kırım Parlamentosu önünde, 26 Şubat 2014’te, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve Rus Birliği Partisinin karşı karşıya geldiği büyük mitingler yapıldı. Parlamentonun Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılmasıyla ilgili kararları kabul etmesini önlemek ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü desteklemek için çoğunluğu Kırım Tatar Türklerinden oluşan 7 binden fazla aktivist mitinge katıldı. Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını isteyen 5 bin civarında Rusya yanlısı da parlamento önünde Kırım Tatar Türkleriyle karşı karşıya geldi. Mitingler sırasında çıkan arbedede iki kişi öldü. Parlamentoda Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılmasına neden olacak referandumun görüşülmesi bu olaylar nedeniyle ertelendi. Ancak o geceden itibaren üzerlerinde hiçbir arma ve işaret bulunmayan askeri kıyafetli Rusya yanlısı silahlı güçler ortaya çıktı. “Yeşil adamlar” diye tabir edilen bu askeri gruplar Kırım Parlamentosu ve hükümet binalarını ele geçirdi.
Rusya yanlısı eli silahlı “yeşil adamların” gölgesinde 6 Mart’ta toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, Kırım’ın Rusya’ya bağlanması için referandum yapılması kararı alındığını açıkladı. İlk günden itibaren sistematik şekilde çalışan Rusya yanlısı silahlı milisler, başta Kırım Tatar Türklerine ve Ukraynalılara uyguladığı baskıyla onları Yarımada’dan ayrılmaya zorladı.
Yeşil adamların kontrolünde 16 Mart’ta gerçekleştirilen “referandumdan” Kırım’ın Rusya’ya bağlanması yönünde karar çıktı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Mart’ta Kremlin Sarayı’nda düzenlenen törenle “Kırım ve Sivastopol’ün Rusya’ya bağlanmasını ve yeni federal bölgeler oluşturulmasını” öngören yasayı imzalayarak Yarımada’nın yasa dışı ilhakını gerçekleştirmiş oldu.