Kritik Erdoğan-Miçotakis zirvesi bugün: ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ sözleri ‘çarpıtılmış’

Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün Atina'da 'dostum' dediği Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile görüşecek, iki ülkenin bundan sonra nasıl bir normalleşme yoluna gireceği belirlenecek. Erdoğan'ın görüşme öncesi Kathimerini röportajı ise dikkat çekici.

Dünya 7 Aralık 2023
Bu haber 5 ay önce yayınlandı
Erdoğan ve Miçotakis'in görüşmesinde 3-1 formülü ön plana çıktı.

Türkiye ve Yunanistan, “Bir gece ansızın gelebiliriz” raddesine gelen ilişkilerini toparlamak için aylardır bakanlar ve bakan yardımcıları düzeyinde sürdürülen görüşmelerin sonucunu bugün belirleyecek. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bugün Atina’da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile bir araya gelecek. Görüşme öncesi Yunan gazetesi Kathimerini’ye konuşan Erdoğan, “Bir gece ansızın gelebiliriz’ lafını Yunanistan’a değil, terör unsurlarına söyledim” ve “Dostum Kiryakos” gibi ilginç sözler söyledi.

Gerek kıta sahanlığı gerekse Doğu Akdeniz’de çatışan çıkarlar sebebiyle epey bozulan ilişkilerin katalizörü 6 Şubat’ta Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen depremler olmuştu. Yunanistan tüm anlaşmazlıkları bir tarafa bırakarak Türkiye’ye birçok yardım ekibi göndermiş, bunu art arda gerçekleşen seçimlerde Erdoğan ve Miçotakis’in her ikisinin de bir dönem daha iktidarda kalmasının ardından birbirlerini tebrik etmeleri izlemişti.

Hem Türkiye hem de Yunanistan NATO’ya üye ülkeler olmalarına rağmen yıllardır yaşanan anlaşmazlıklar yüzünden birçok kez silahlı çatışmanın eşiğine geldi. Son dönemlerde “deprem diplomasisi”nin de yardımıyla iki ülke diplomatik olarak yakınlaşarak yapıcı diyalog kurma yoluna girdi. Yunan delegelerin Türkiye’ye gelerek güvenlik gibi konularda karşılıklı fikir alışverişlerinde bulunması, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Dimitris Kairidis’in sınırdan göçmen geçişlerini konuşmak için WhatsApp grubu kurması ilişkileri normalleştirmek için her iki tarafın da anlaşmazlıkları aşma isteğine işaret ediyor.

Şimdi Erdoğan Türk-Yunan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi için Atina’ya gelen Erdoğan, Miçotakis ile ikili ilişkileri ele alacak. Erdoğan 29 Kasım’da TBMM’de AKP Grup Toplantısı’ndaki konuşmasında, “Komşumuz Yunanistan ile ihtilaflarımız dün de vardı, yarın da olacak. Aynı şekilde bu ihtilaflardan çıkar peşinde koşanlar da olacak. Ama bu gerçek; aynı denizi, aynı iklimi, aynı coğrafyayı paylaşan iki ülke olarak ortak paydada buluşamayacağımız anlamına asla gelmiyor” dedi. Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis de 28 Kasım’daki bir demecinde, “Söyleyip durduğum şey askeri bölgeler endişesinden bağımsız olarak Ege’deki sükûneti elimizden geldiğince uzatmanın önemli olduğu” diyerek ilişkilerin düzelmesine Yunan tarafının da sıcak baktığını gösterdi.

‘Kazan-kazan’ formülü

Erdoğan, Atina’ya gelişinden bir gün önce Kathimerini’ye verdiği demeçte, ikili ilişkilerde “kazan-kazan” ilkesine dayalı “yeni bir sayfa” vizyonunun altını çizerek bu vizyonu şu sözlerle açıkladı:

“Aynı coğrafyayı, aynı denizi paylaşıyoruz. Aynı havayı soluyoruz. Geçmişimiz bizi birbirimize bağlıyor. Aramızda henüz çözemediğimiz meseleler var. Her iki ülke de bunun farkında. Ancak bu sorunların gerginliğe vesile olmasına, hükümetlerimiz ve halklarımız arasında anlaşmazlıklara yol açmasına izin verip vermemek bizim elimizdedir. İşte ben bu manada ilişkilerimizde ‘yeni bir sayfadan’, ‘kazan-kazan’ ilkesinden bahsettim. Bu ilke zaten Türkiye’nin uluslararası ilişkilere, diplomasiye yaklaşımının özünü oluşturuyor. Farklılıklarımızı diyalog yoluyla ele alarak ortak bir zemin bulabilirsek hepimiz kazançlı çıkabiliriz.”

‘Dostum Kiryakos…’

İki ülke arasındaki ilişkilerin dibe vurduğu dönemde de Erdoğan ve Miçotakis iktidardaydı. Dolayısıyla gazete neyin değiştiğini sordu ve Erdoğan, Türkiye’nin Yunanistan hiçbir zaman düşman ya da rakip olarak görmediğini söyledi. “Her ulus gibi biz de düşman değil dost arıyoruz” diyen Erdoğan, “Bizce son dönemdeki değişim, Yunanistan’ın bize bakışının değişmesinden kaynaklanıyor. Yunanistan bizim dostluk elini uzatmaya açık bir ulus olduğumuzu anlamış görünüyor” diye devam etti. Erdoğan, Miçotakis’le bugünkü görüşmesinde şu sözleri söyleyeceğini söyledi:

“Dostum Kiryakos, sen bizi tehdit etmezsen biz de seni tehdit etmeyiz. Gel ülkelerimiz arasındaki güven bağını güçlendirelim. Ekonomi, ticaret, ulaştırma, enerji, sağlık, teknoloji ve eğitim gibi tüm konularda işbirliğimizi geliştirelim. Uluslarımızın tarihi ve kültürel mirasını karşılıklı olarak koruyalım. İstersen Ege’de istersen yasadışı göçe karşı mücadelede işbirliği yapalım. Karşılıklı iyi niyete dayalı diyalog yolunu kullanırsak hiçbir güçlük aşılmaz değildir.”

Anlaşmanın zor olduğu konular da var. Ancak Erdoğan’a göre sorunlara seçici yaklaşmak yerine “paket halinde bir bütün olarak ele almak” gerekiyor. Yani Erdoğan en sıkıntılı konuların bile taraflar arasında görüşülmesini ve ortak yolun bulunabileceğine sıcak baktığını söyledi. En sıkıntılı konulardan biri de kıta sahanlığı. 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre ülkelerin kontrolündeki kara suları 12 mil. Bu anlaşmaya Yunanistan üye ancak Türkiye değil. Dolayısıyla hem Türkiye hem de Yunanistan karasularının Ege Denizi’ndeki genişliği 6 deniz mili. Yunanistan’ın karasuları Ege Denizi’nin yüzde 40’ını kapsıyor. Ancak Yunanistan anlaşmaya uyuyorum diyerek karasuları 12 deniz miline çıkarırsa bu oran yüzde 70’e kadar yükselerek, Türkiye karasularında büyük bir düşüşe yol açacak. İşte Türkiye bu yüzden anlaşmaya bir taraf olmayı reddederek, Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarmasının önünü tıkıyor.

‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ sözü çarpıtmaymış

Röportajın en ilginç kısımlarından biri de Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” lafının hatırlatılmasıydı. Erdoğan geçen yıl Yunanistan’ın Rus yapımı S-300 füzeleriyle Türk F-16’larına radar kilidi atmasıyla çıkan gerginlikte Atina’ya, “Bizim anlattıklarımız bir rüya değil. ‘Eğer bir gece ansızın gelebiliriz’ diyorsak… Teknofest’te bunu söyledim, vakti saati geldiğinde bir gece ansızın gelebiliriz. Niye, eğer ellerinde bu adalar var, bu adalarda üsler var, falan filan var. Buralardan hareketle bize karşı bu tür, böyle gayrı meşru tehditler devam ederse sabrın da bir sonu vardır” demişti. Bunun üzerine Miçotakis Erdoğan’ın sözlerinin “kabul edilemez” olduğunu söyleyerek tepki göstermişti.

Erdoğan o zamanlar dile getirdiği sözlerin “Batı medyası tarafından çarpıtıldığını” söyleyerek, bu sözlerin esas hedefinin Türkiye’yi tehdit eden terör unsurlarına karşı söylendiğini, Yunanistan’ın Türkiye’nin düşmanı değil, aksine “parçası olduğu ittifakın değerli bir üyesi” olduğunu söyledi. Erdoğan sözlerinin devamında,”Bizi tehdit edenler bizden çekinmelidir. Ülkemizin güvenliğini tehdit eden terör unsurlarına karşı ‘Bir gece ansızın geliriz’ dedik ve gereğini yaptık. Terör yuvalarını başlarına yıktık ve yıkacağız. Yunanistan bizim komşumuz, komşu olarak da kalacağız ve karşılıklı olarak birbirimizin haklarına ve hayati çıkarlarına saygı göstermeliyiz” dedi.

Halbuki Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözleri yalnız Batı medyasında değil iktidara yakınlığıyla bilinen gazetelerde de geniş yer bulmuştu. Örneğin iktidara yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi 6 Eylül 2022 yılında, “Başkan Erdoğan, Bosna Hersek ziyareti öncesi açıklamalarda bulundu. Yunanistan’ın provokatif hamleleri hakkında, ‘Kilit atma konusunda hassasiyetimiz devam ediyor. Yunanistan bunun farkında. Aksi halde bir gece ansızın gidebiliriz’ dedi” başlığıyla aşağıdaki videoyu yayına almıştı.

Erdoğan Batı’nın sözlerini çarpıttığını söylerken, ilişkilerin kötüye gitmesinde üçüncü tarafların etkisi olduğunu da ima ediyor. Bu bağlamda Türkiye’nin Yunanistan’dan beklentisinin “üçüncü tarafların karışmayacağı bir orta yol bulmak”. Bu orta yolu bulurken de, “her konuda aynı fikirde olunamayacağı konusunda anlaşmaya varmak” çözüme giden yolda kilit olabilir.

Doğu Akdeniz’deki gaz rezervleri konusunda iki ülke de uzun zamandır anlaşmazlık yaşıyor ve Erdoğan röportajında bu sorunun çözümünün “işbirliği” ve “ortak fayda”dan geçtiğini söyledi. Erdoğan yapılabilecek bir işbirliğini görüşmek için iki kez teklif gönderdiğini ancak Avrupa Birliği’nin tekliflere sessiz kaldığını söyleyerek, “Sessizlik sorunları çözmek” dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önerisini gündeme getiren Erdoğan, “daha kapsamlı bir çözüme ulaşana kadar rezervlerin ve gelir dağılımının ortaklaşa işlenmesi”ni önerdi.

Gazete Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesine de değindi. Erdoğan, Ayasofya’nın “yapısal bütünlüğüne maddi ve manevi zarar verilmeden, eserlerin ve yapıdaki sanat ögelerinin eksiltilmeden olduğu gibi korunabileceği bir şekilde herkesin maddi ve manevi yararlanabileceği” bir hale getirildiğini söyledi. Ayasofya’nın son 570 yıldır titizlikle korunduğunu söyleyen Erdoğan, “Ayasofya Camii’nin her din ve inançtan ziyaretçiye açık olduğunu” belirtti.

AB'de göçmen krizi: Üyeler anlaşamadı ama Türkiye ve Yunanistan anlaştıAB’de göçmen krizi: Üyeler anlaşamadı ama Türkiye ve Yunanistan anlaştı

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.