İran ABD’den geri aldığı petrol tankerine baskının görüntülerini paylaştı
Macaristan Başbakanı Orban Romanya'da katıldığı bir etkinlikte Avrupa'nın "ABD'nin kuklası" olarak hareket ettiğini söyleyerek "Rusya'yı Asya odaklı dünya düzeninin içine ittik" dedi. ABD'den tepki gecikmedi: İlişkilerimiz bozulur.
Macaristan’ın Avrupa Komisyonu dönem başkanı olduktan sonra sırasıyla Ukrayna, Rusya ve Çin’i ziyaret ederek Avrupalı liderleri hasta eden lideri Viktor Orbán cumartesi günkü konuşmasıyla yeniden gündem oldu. Orbán’ın konuşmasında parmak bastığı hususlar Avrupa Birliği’nin (AB) unutulmaya doğru gitmesi, eski ABD Başkanı Donald Trump’a kasımdaki seçimler için verdiği destek ve Asya odaklı yeni “dünya düzeni”ydi.
Orbán konuşmasını Romanya’nın orta kesiminde, Macarların çoğunlukta olduğu Băile Tuşnad’da yaptı. “Avrupa kendi çıkarlarını savunmaktan vazgeçti” diyen Orbán “Avrupa’nın bugün tek yaptığı ABD’deki Demokratların desteklediği dış politikayı sorgulamadan uygulamak. Bu kendini yok etmek anlamına gelse bile” diye konuştu.
“500 yıldır görülmemiş bir değişimle karşı karşıyayız. Bu tehlike değişen dünya düzeniyle ilgili” diyen Orbán Çin, Hindistan, Pakistan ve Endonezya’nın yıllar sonra dünyanın “baskın merkezi” haline geldiğini söyledi ve ekledi: “Ve biz Batılılar Rusları da o blokun içine ittik.”
Orbán’ın açıklamalarında öne çıkan konulardan biri de Rusya’dan Almanya’ya doğalgaz taşımak için inşa edilen Kuzey Akım boru hatlarına 2022’de düzenlenen sabotajdı. Bu sabotaj büyük bir çevre krizine neden olabileceği için o dönem çok konuşulsa da saldırıyı soruşturan ülkelerden İsveç ve Danimarka araştırmalarına son verdi. Saldırıyı gerçekleştirenlerin kim olduğu resmen ortaya çıkmadı ama Rusya bu saldırıdan hem ABD hem de Ukrayna’yı sorumlu tutuyor. Macar lider de Rusya ile aynı fikirde olacak ki sabotajın arkasında ABD’nin olduğunu iddia ederek saldırıyı “Amerikalıların talimatıyla düzenlenen terör eylemi” olarak niteledi.
Orbán’ın bu çıkışları ay başında “barış misyonu” olarak adlandırdığı Rusya ve Çin ziyaretleri sonrası Avrupalı ortaklarından gelen eleştirilerin arttığı bir dönemde geldi. Macar liderin ziyaretleri hem NATO zirvesinden günler önce hem de dönem başkanlığını devraldıktan sonra gerçekleşmişti. Avrupalı liderler Orbán’ın ziyaretinin Avrupa’yı temsil etmediğinin altını çizmişti. Macaristan’a bir ceza vermek için de dönem başkanlığı boyunca dışişleri ve maliye bakanlarının bir araya geleceği zirvelerin Budapeşte’de değil, Brüksel’de düzenlenmesine karar verdiler. Oysa gelenek gereği bakanlar dönem başkanı ülkede toplantılarını düzenler.
Ukrayna’nın NATO ve AB üyeliğine şüpheyle yaklaşan Orbán konuşmasında “Biz Avrupalıların onlara ayıracak parası yok. Ukrayna tampon ülke konumuna geri dönmeli” diyerek ülkenin uluslararası güvenliğiyle ilgili garantilerin “ABD ve Rusya arasında yapılacak anlaşmada yer bulacağını” da sözlerine ekledi. Orbán savaşın başından beri Ukrayna’ya silah yollamaya karşı çıkıyor ve AB’nin Kiev’e yaptığı para yardımlarının birlik içindeki ülkeler için harcanması gerektiğini savunuyor.
Bu arada Orbán’ın Ukrayna hakkındaki sözlerini olası bir Trump döneminde ABD’nin uygulayacağı politika olarak görmek çok da yanlış olmaz. Orbán NATO zirvesinin son günü Trump’ın Florida’daki Mar-a-Lago malikanesini ziyaret ederek bu konuyu görüşmüştü.
Romanya’daki konuşmasında Trump’ın “Amerikan halkını post-milliyetçi liberal bir devletten ulus devlet hizasına çekme” amacıyla yeniden adaylığını koyduğunu söyleyen Orbán Trump’ın yeniden seçilmemesi için “haksız yere cezalandırıldığını” iddia etti. Eski ABD başkanının bu ayın başında Pensilvanya’daki mitingi sırasında kulağından vurulmasını hatırlatan Orbán “İşte bu yüzden onu hapse atmak istiyorlar, Bu yüzden mal varlığını elinden almak istiyorlar. Bunlar işe yaramadığı için şimdi de onu öldürmek istiyorlar” dedi.
ABD’nin Macaristan Büyükelçisi David Pressman Orbán’ın sözlerine “Bu tür söylemler Macaristan’ın ABD ile ilişkilerini bozma riski taşıyor. ABD seçimlerinde belli bir aday için böyle kampanya yürüten, bunun kendi ülkesine yardımı olacağına inanan başka bir müttefikimiz ya da ortağımız yok” dedi. Pressman, Orbán’ı “Kremlin’in ABD hakkındaki komplo teorilerini yaymak”la suçlayarak “Bir müttefikten beklediğimiz bunlar değil” dedi.