Çin’de bir ortaokulun spor salonunun çatısı çöktü: 11 ölü
Avrupa'nın bela olarak gördüğü Macaristan lideri Viktor Orban'ın ülkesinde yürürlüğe soktuğu güvenlik yasası yeniden gündem oldu. Avrupalı yetkililer Orban'ın bu yasayla muhalifleri susturmaya çalıştığını söyleyerek dava açtı.
Macaristan’ın şubat ayında yürürlüğe koyduğu güvenlik yasası Avrupa Komisyonu tarafından hak ihlali olarak değerlendirildi. Brüksel, Viktor Orban hükümetini vatandaşlarının temel haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle dava etti. Macaristan’ın güvenlik gerekçesiyle yürürlüğe koyduğu yasa Avrupa Birliği (AB) tarafından AB’nin ifade özgürlüğü ve protesto amaçlı gruplar kurma özgürlüğünü ihlal ettiği iddialarıyla dava edildi.
Macaristan, bazı kişi ve kurumların ulusal egemenliği tehdit ettiğini iddia etmişti. Burada kullanılan ulusal egemenlik kavramı hükümet tarafından hiç tam olarak açıklanmadı. Özellikle yabancı ülkelerden fon alan kuruluşlar da bu bağlamda kapatıldı, para cezaları aldı ve bazı kişiler hapse atıldı.
Başbakanlık koltuğunda 14 sene geçiren Orban, AB’nin hak ve özgürlükler konusundaki uyarılarını sistemli bir şekilde duymazdan geldi. Orban’ın Macaristan’da yarattığı “özgürlük karşıtı” rejim uluslararası sağ arasında da oldukça popüler oldu. Orban’ı öven siyasetçiler arasında eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı ve Demokratların yeni başkan adayı Donald Trump’da var.
Orban’ın Genel Sekreteri Gergely Gulyas, Avrupa Komisyonu’nun politik bir motivasyonla hareket ettiğini belirtti. AB tarafından Avrupa Adalet Komisyonu’na açılan davayı bazı diğer yasal yaptırımlar da takip edecek. AB’nin hedefinde Macaristan’ın hüküm giymiş insan kaçakçılarına uyguladığı hafif yaptırımların yanı sıra Macaristan yabancı şirketlere AB kanunlarının önerdiğinden daha yüksek vergiler uygulaması da var.
AB’nin bu hamleleri Avusturya merkezli bir süpermarket zinciri olan Spar’ın Macaristan’ın 2022’de uygulamaya başladığı yeni vergi kanununun ayrımcı olduğunu iddia etmesinin ardından geldi.
AB, Çin’de üretilen elektrikli araçlara (EV) beş yıl boyunca yüzde 45’e varan gümrük vergisi getirilmesi üzerine cuma günü kritik bir oylama yapacak. Bu, AB’nin en yüksek profilli ticaret davalarından biri olduğu için Beijing’den misilleme görme riskini de taşıyor.
Orban yönetimindeki Macaristan, Çin ile önemli bir ticaret ve yatırım ortağı. Bu durum ise dünyanın ikinci büyük ekonomisine olan bağımlılıklarını azaltmayı düşünen bazı AB ülkelerinin işine gelmiyor. Orban, AB’nin Çin’e karşı planladığı bu ticari hamle için “Şu anda bize yaptırmak istedikleri şey, AB’nin yapmak istediği şey ekonomik bir soğuk savaş” dedi. Orban AB’nin Çin ile “ekonomik bir soğuk savaş yolunda ilerlediğini” belirtti.
Cuma günü açıklanan verilere göre, Macaristan’ın sanayi üretimi ağustos ayında beklenenden daha kötü bir sonuçla yüzde 9,5 oranında düştü. Budapeşte, bu düşüşün Almanya ekonomisindeki zayıflıktan kaynaklandığını ve Almanya’nın Macaristan ihracatının yaklaşık dörtte biri için ana pazar olduğunu açıkladı.
Orban, Macaristan’ın hem Çin hem de Batı ile ticaret yapmaya devam etmek istediğini ve herhangi bir bloğa sıkıştırılmak istemediğini vurguladı. AB’de üretilen ürünlerin satılmasının dünya ekonomisi iki ayrı bloğa ayrılırsa zorlaşacağını söyleyen Orban, Macaristan’ın “ekonomik tarafsızlık” stratejisinin gelecek süreçlerde sınanacağını da ekledi.
Çin yatırımları
Macaristan’daki en büyük Çinli yatırımcılardan biri olan CATL, Debrecen şehrinde 7,3 milyar euro değerinde bir batarya fabrikası inşa ediyor. Ayrıca Çinli elektrikli araç üreticisi BYD geçen yıl ülkenin güneyindeki Szeged’de ilk Avrupa fabrikasını kuracağını duyurmuştu. Geçen ay Orban, Çinli firmaların şimdiye kadar Macaristan’a 9 milyar euro değerinde yatırım taahhüdünde bulunduğunu ve bu rakamın ABD’li şirketlerle aynı seviyede olduğunu söyledi. Ancak ABD, Orban’ın Çin ile yakın ilişkiler kurma stratejisini eleştiriyor. Haziran ayında ABD’nin Macaristan Büyükelçisi David Pressman, “Çin ile iş yapmak çeşitli sonuçlar doğurur ve çıkarlar genellikle egemenlik üzerinden ödenir” diyerek Macaristan’ın uzun süre iki tarafla birden iş yapamayacağını ima etti.
Brüksel’in Macaristan’daki hukuk devleti endişeleri nedeniyle milyarlarca euro değerindeki AB fonlarını askıya almasıyla, Budapeşte nisan ayında Çin bankalarından altyapı ve enerji projelerini finanse etmek için 1 milyar euro borç aldı. Ancak bu anlaşmanın şartları kamuoyuyla paylaşılmadı
.