ABD’de faiz indirimi 2024 Haziran’ından sonra otomatiğe bağlanabilir
Almanya'nın Münih kentinde düzenlenen dev Güvenlik Konferansı'nda ezeli rakipler ABD ve Çin Dışişleri Bakanlığı düzeyinde görüştü. AB ve NATO'dan da barış konulu ortak mesaj geldi. Konferansta ana gündem maddelerinden biri Gazze'ydi.
Gazze, Ukrayna ve Kızıldeniz başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde şiddetli çatışmalarlar kaos ve kargaşa devam ederken Almanya’nın Münih kentinde yoğun katılımlı 60. Güvenlik Konferansı gerçekleştirildi. Birçok önemli bölgesel ve küresel gücün yer aldığı toplantı diplomasi şölenine sahne oldu.
Konferansta NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna’ya sürdürülebilir desteğin önemini vurgulayarak bu hedefle savunmaya daha fazla ortak yatırım ve Avrupa-Atlantik bağlarının daha fazla güçlendirilmesi gerektiği mesajlarını verdi.
🔴 Now live: #MSC2024 Turning Back the (Doomsday) Clock: Lessons (To Be) Learned in Nuclear Security @GrahamTAllison @HappymonJacob @HannaNotte and @PatriciaMaryhttps://t.co/rKeKK3YDJ8
— Munich Security Conference (@MunSecConf) February 16, 2024
Ukrayna’ya sürdürülebilir desteğin önemine dikkati çeken Stoltenberg, AB’nin bu ayın başında kabul ettiği 50 milyar avroluk yardımı memnuniyetle karşıladığını belirterek ABD Kongresi’nden de aynı yolu izlemesini beklediğini ifade etti. Stoltenberg, Almanya’nın Bavyera bölgesinde Patriot füzeleri üretecek tesis inşasına işaret ederek “Bu, Avrupalı ve Kuzey Amerikalı şirketlerin ortak güvenliğimiz için birlikte çalışmasının bir örneğidir” dedi.
Hiçbir NATO ülkesine yönelik doğrudan tehdit bulunmadığını, İttifak’ın caydırıcılığıyla ilgili hiçbir yanlış hesaplamaya mahal verilmediğini vurgulayan Stoltenberg, “Daha fazla kuvvetle, daha yüksek hazırlıkla ve artan savunma yatırımlarıyla tüm müttefiklerimizi korumaya hazır olmalıyız” diye konuştu.
NATO Genel Sekreteri, Almanya’nın yüzde 2’lik savunma harcaması hedefini tutturmasını beklediği 18 NATO ülkesinden biri olması nedeniyle duyduğu memnuniyeti dile getirerek Almanya’nın Litvanya’da daimi olarak konuşlandıracağı birliklerin NATO’nun caydırıcılığı ve savunmasına büyük katkı olacağını ifade etti.
Von der Leyen de konferansta Ukrayna ile güçlü dayanışma mesajı verilmesi gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda, ABD ve Kanada ile Avrupa arasındaki müttefiklik bağlarının güçlendirilmesi ihtiyacına işaret etti. AB Komisyonu Başkanı, örgütün savunma alanında daha fazla ortak yatırım yapması gerektiğini hatırlattı.
Konferansta konuşma yapan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, ülkesinin komşu bölgelerde karşılaştığı jeopolitik tehditler nedeniyle savunmaya bütçeden ayırdığı payın her zaman yüksek olduğunu söyledi.
Değişen dünya şartları nedeniyle ülkelerin iklim krizi ve teknolojik dönüşüm için de bütçe ayırmaları gerektiğine dikkati çeken Miçotakis, tüm bunlar için de ekonomik kalkınmanın şart olduğunu vurguladı. Miçotakis, Avrupa ülkelerinin savunma sanayisinde birbirine rakip ürünler geliştirdiğine işaret ederek “Bir gemi, bir fırkateyn veya yeni bir korvet satın alma arayışına girdiğimizde, farklı Avrupa gemileri için farklı Avrupa ülkelerinden 5 veya 6 teklif alıyoruz. Bunun çok mantığı yok” diye konuştu.
Kaynakların odaklanacağı projelerin neler ve gerçekte hangi projelerde rekabet gücünün yüksek olacağı konusunda Avrupa ülkelerinin uzlaşıya varması gerektiğini belirten Miçotakis, Avrupa savunma sanayisinin rekabet gücünün artırılabilmesi için kaynakların yönlendirilmesine ilişkin stratejik kararlar alınması gerektiğine işaret etti.
Savunma ve Maliye bakanlıklarının uzun vadeli projelerini yaparken savaşların değişen doğasını da dikkate almaları gerektiğini söyleyen Yunan lider, teknoloji ve inovasyona öncelik verilen projelerin daha ucuz ve kolay olabileceğini ifade etti. Miçotakis, Yunanistan’ın caydırıcı gücünü artırmak için savunmaya kayda değer bir bütçe ayırmak gerektiğine inandığının altını çizerek, Türkiye ile yaşanan yakınlaşmanın uzun vadede savunma harcamalarının “hafif” bir şekilde yeniden değerlendirilmesini sağlayabileceğini kaydetti.
Zirvede en önemli görüşmelerden bir ezeli rakipler ABD ve Çin arasında gerçekleşti. Çin’in resmi haber ajansı Xinhua’nın haberine göre Dışişleri Bakanı Vang Yi, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile bir araya geldi. Vang, uluslararası strateji ve güvenlik politikasını konu edinen konferansın bugün yapılacak Çin’le ilgili oturumunda konuşacak.
Çinli Bakan’ın, konferans kapsamında AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ile de görüşmeler yapması bekleniyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da Vang’ın konferansta, Çin’in “ortak insanlık topluluğunun inşasına yönelik önerilerini dile getireceği”, “eşit ve düzen içinde çok kutuplu bir dünyayı savunacağı” kaydedildi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da konferansta konuşanlardan biriydi. Alman Bakan, ülkesinin İsrail’in Hamas’a karşı meşru müdafaa hakkını desteklediğini ancak Tel Aviv’den de uluslararası hukuka uymasını beklediğini söyledi. Yiyecek, içecek ve tıbbi bakımın bulunmayan bir yerin güvenli olmadığını belirten Baerbock, “Her şeyden önce insani bir araya ihtiyaç var” dedi.
Baerbock, İsrail’in saldırı planı yaptığı Refah’ın tam Mısır sınırında olduğuna dikkati çekerek “Dolayısıyla insanlar daha fazla güneye gidemezler, başka bir yöne gidemezler çünkü diğer tarafta deniz ve İsrail sınırı var” dedi. İsrail’de yaptığı son görüşmelere atıfta bulunan Baerbock, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da dahil birçok aktörle Refah konusunu görüştüğünü aktardı.
Alman Bakan “Refah’a sığınan 1 milyondan fazla insan için güvenli alanlara ihtiyacımız var. Sadece güvenli kaçış koridorlarına değil uzun vadede gerekli altyapıya sahip güvenli yerlere de ihtiyacımız var” diye ekledi.
ABD’den yayın yapan “Axios” haber sitesinin adı açıklanmayan iki kaynağa dayandırdığı haberde, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un 60. Münih Güvenlik Konferansı kapsamında esir takası müzakerelerini tartışmak üzere Katar Başbakanı Sani’yle gizlice görüştüğü öne sürüldü.
İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad Başkanı David Barnea, İç Güvenlik Teşkilatı Şin Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar, İsrail ordusunda kaçırılan ve kayıp kişiler dosyasının sorumlusu Nitzan Alon’un da yer aldığı heyet, salı günü müzakerelere katılmak için Kahire’ye gitmişti.
New York Times gazetesi Kahire’de dün yapılan ancak sonuç alınamayan dolaylı görüşmelerin daha alt düzeydeki yetkililerce 3 gün daha devam ettirileceğini yazmıştı. İsrail’den Walla haber platformu ise Netanyahu’nun, Kahire’de yeni bir esir takası için yapılacak müzakerelere, Tel Aviv’den bir heyetin gitmesine onay vermediğini belirtmişti.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo 60. Münih Güvenlik Konferansı çerçevesinde, AA muhabirlerine, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu. “Talebimiz derhal ateşkes yapılmasıdır” diyen De Croo, Gazze’de yoğun şiddet altında çok fazla masum sivilin hayatını kaybettiğini vurguladı.
“Şiddete maruz kalan insanlara yardım götürmenin tek yolu, şiddeti durdurmak, insani yardım götürmek ama aynı zamanda rehineleri, tüm rehineleri kurtarmaktır” ifadesini kullanan Belçika Başbakanı, Filistin’de şiddetin durmasının ardından iki devletli çözümün nihai olarak inşa edilebilmesi için masaya oturulmasının önemine işaret ederek şunları söyledi:
“Her iki tarafın taleplerine, güvenli bir yaşam perspektifi isteyen Filistin ve Gazze sakinlerinin taleplerine ve aynı zamanda kendi güvenlikleri konusunda garanti isteyen İsrail halkının taleplerine cevap verebilmenin tek yolu budur.”
De Croo daha önce İsrail’e Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin verilen kararı tam olarak uygulaması çağrısında bulunmuştu.
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da yaptığı açıklamada, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 28 bin 775 Filistinli öldürülmesine rağmen Katz, İsrail ordusunun bölgede sivilleri hedef almadığını iddia etti.
Katz, İsrail saldırıları nedeniyle 1.9 milyon Filistinli yerinden edilmişken ve Gazzelilerin sığındığı son yer olan Refah’a saldırı sinyallerinin giderek artmasına rağmen “(Filistinlilerin) Hiçbirini Gazze Şeridi’nden sürmeye niyetimiz yok” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail Dışişleri Bakanı, ülkesinin saldırıları sonlandırmasının ardından Gazze’yi “yönetme gibi bir niyetlerinin olmadığını” savundu.
AB Dış İlişkiler Servisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Almanya’da düzenlenen 60. Münih Güvenlik Konferansı kapsamında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya geldi.
Gazze’de yaşananların ana gündem maddesi olduğu görüşmede Borrell, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA), bölgedeki “hayati önem taşıyan çalışmaları” için Guterres’e teşekkür ederek İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden 153 UNRWA çalışanını andı.
Borrell, UNRWA’ya finansal desteğin sürmesi gerektiğinin altını çizerek Ortadoğu’da “iki devletli çözümün” sağlanması için AB’nin BM ile işbirliğini artırması gerektiğini vurguladı.