Türkiye iki gündür bu yumruğu konuşuyor: Ege hapiste, babası tedirgin, Altaylı da ifadeye çağrıldı
İsrail basınının aktardığına göre Başbakan Netanyahu'nun Gazze'deki savaş sonrası planı hazır. Plan kentte askeri bir hükümet kurmayı ve bölgesel bağları güçlendirmeyi, gelecekteki Filistin devleti ve Suudi Arabistan ile barışı hedefliyor.
İsrail ve Hamas öncülüğündeki Filistinli örgütler arasında 7 Ekim’de başlayan savaş 26 binden fazla Filistinlinin ölümüne ve Gazze Şeridi’nin harabeye dönmesine neden olurken Netanyahu hükümeti ateşkes çağrılarına kulak tıkamaya devam ediyor. Ateşkes için başlatılan girişimlerin gündemde olduğu bu dönemde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaş sonrası Gazze planı basına sızdırıldı.
Jerusalem Post’un haberine göre plan üç aşamadan oluşuyor. Birinci aşama Gazze’de insani yardımları denetleyecek ve bir “geçiş dönemi” boyunca sivil halkın sorumluluğunu üstlenecek kapsamlı bir İsrail askeri hükümeti kurulmasını içeriyor. Eş zamanlı olarak ikinci aşamada Suudi Arabistan, Mısır, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve diğer bölgesel aktörleri içeren uluslararası bir Arap koalisyonu kurulacak. Bu koalisyon “yeni Filistin Yönetimi”nin kurulmasını destekleyen daha geniş kapsamlı bir “bölgesel normalleşme” uzlaşısının parçası olacak.
Dive into this article by @BenCaspit that outlines a plan created by Israeli businessmen for the creation of a Palestinian state.https://t.co/6RoAxgBe1G
— The Jerusalem Post (@Jerusalem_Post) January 31, 2024
Plana göre Hamas ya da Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’la (Ebu Mazen) ilşiksi olmayacak yöneticiler Gazze’nin yönetimini İsrail’den devralacak ve askeri yönetim sona erecek. Teröre veya terör altyapılarına karşı operasyonel ihtiyaçlar ortaya çıktığında İsrail Batı Şeria’daki operasyonlarını yansıtacak şekilde Gazze’de güvenlik operasyonları yürütme hakkını saklı tutacak.
Gazze’nin istikrara kavuşması ve yeni oluşumun başarısına bağlı olan bir sonraki aşama Filistin Yönetimi’nin işlevselliği, eğitim içeriği ve terör yönetimiyle ilgili olarak Yahudiye ve Samiriye’de kapsamlı reformlar yapılmasını gerektirecek.
Bu aşamanın önceden belirlenmiş iki ila dört yıllık bir zaman çizelgesi içinde sorunsuz yürümesi halinde İsrail, Filistin topraklarında sınırları belirlenmiş bir Filistin devletini tanıyacak ve iskân gerektirmeyen ilave toprakları bu devlete devretmeyi değerlendirecek.
“Bir grup iş insanı” olarak adlandırılan kişiler tarafından İsrail’de tasarlanan bu plan Amerikalı yetkililerle de paylaşılmış. Bu iş insanları arasında Başbakan Netanyahu ile bağlantılı olanlar da var.
İsrail merkezli Maariv gazetesi de Netanyahu’nun hazırladığı taslak planın dışında Gazze’deki saldırıların sona ermesinin ardından kurulacak yönetime ilişkin İsrail ordusunun da çalışma yaptığını ve İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin Bet’in de (Şabak) bu planlar hakkında görüş bildirdiğini aktardı. Netanyahu’nun ise tüm bu farklı taslaklara rağmen işadamlarıyla hazırladığı kendi planında ısrarcı olduğu belirtildi.
Washington yönetimi ise geçen haftalarda İsrail’in Gazze Şeridi’nde kalıcı bir işgal sürdürmesi, burada yasadışı Yahudi yerleşim yerleri kurması ya da Filistinlileri buradan zorla tehcir etmesine karşı olduğuna ilişkin açıklamalar yapmıştı.
Netanyahu’nun deneme balonunu temsil eden bu girişim Gazze, Filistin Yönetimi ve Suudi Arabistan’ı kapsayan, Amerika’nın öncülüğündeki kapsamlı Ortadoğu çözüm çabalarıyla uyumlu olarak yorumlanıyor. Netanyahu bu tartışmalara doğrudan katılmasa da (güvenilir danışmanı Ron Dermer’e devrederek) bu fikirleri aktif bir şekilde ileri sürüyor ve müzakere etmekte bir sakınca görmüyor.
Netanyahu’nun söz konusu savaş sonrası planı geniş yankı uyandırırken Filistinlilere yardım götüren Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Gazze’ye yaptığı yardımlar birçok Batılı ülkenin kaynak aktarımını durdurmasıyla kesilme riskiyle karşı karşıya.
Hâl böyleyken İsrail Başbakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Netanyahu, Malta, Bulgaristan, Çekya, Macaristan, Romanya, Ukrayna, Slovenya ve Sierra Leone’nin BM Daimi Temsilcilerinden oluşan bir delegasyonla Batı Kudüs’te görüştü. Burada yaptığı konuşmada Netanyahu “BM ve uluslararası toplum UNRWA’nın misyonunun sona ermesi gerektiğini anlamalı. Başka BM kurumları var, dünyada başka yardım kuruluşları var, bunlar UNRWA’nın yerini almalı” dedi.
BM’nin İsrail’e objektif yaklaşmadığını öne süren Netanyahu Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail aleyhine yaptığı soykırımın önlenmesi yönündeki başvurudaki suçlamaların UNRWA çalışanları tarafından yöneltildiğini savundu. İsrail Başbakanı, Hamas’ın UNRWA’ya sızdığını, BM ajansının Hamas için çalıştığını ileri sürerek yerini yeni bir kurumun alması gerektiğini söyledi.
Gazze’de devam eden savaşın bir diğer önemli gündem maddesi de Hamas tarafından alıkonan İsrailli esirler. Tel Aviv yönetimi tepkilere rağmen saldırılarını sürdürüp gerilimi bir çıkmaza sokarken Başbakanlık Basın Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre Netanyahu Gazze Şeridi’nde esir tutulanların yakınlarından 26 İsrail vatandaşıyla bir görüşme yaptı.
İsrailli esirleri geri getirmek için ellerinden geleni yaptıklarını savunan Netanyahu “Elimizden geleni yapıyoruz ancak bu çabalar duyuruldukça sonuç vermekten uzaklaşıyor. Bu çabalar ne kadar gizli olursa, başarılı olma ihtimalleri de o kadar artar” dedi. İsrailli ailelerden kendilerini anlamalarını isteyen Netanyahu Gazze’deki tüm esirleri getirmek için gerçekten çabaladıklarını söyledi.
Çabaları gizli sürdürdüklerine işaret eden Netanyahu nasıl olacağına dair konuşmak için henüz erken olmakla birlikte önümüzdeki günlerde bazı gelişmeler olacağını dile getirdi.
Gazze’deki İsrailli esirler
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugayları “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail’e 7 Ekim 2023’te kapsamlı saldırı düzenlerken, çok sayıda İsrailli de esir alınmıştı. Gazze’deki çatışmalara 24 Kasım 2023’te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakılmıştı. Hamas’ın elinde hala 136 İsrailli esir bulunuyor.
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani 28 Ocak’ta Washington’da verdiği bir röportajda, َFransa’nın başkenti Paris’te ABD, İsrail, Mısır ve Katar’ın Gazze’de ateşkes ve esir takasına ilişkin yetkililerle müzakerelerin yapıldığını belirtmişti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby de Amerikan medyasına yaptığı açıklamada Paris’te ABD, Katar, Mısır ve İsrailli yetkililer arasında müzakere edilen ateşkes ve esir takası konusunda bir çerçevenin oluştuğunu, özellikle esir takası konusunda somut bir ilerleme kaydedildiğini söylemişti.