Robert De Niro’nun Trump açıklaması ödüle mal oldu
Geçen hafta sonu Trump'ın Florida'da ağırladığı Macaristan Başbakanı Orban "iyi arkadaşı" eski başkanın seçildiğinde Ukrayna'ya savaş için metelik bile vermeyeceğini söyledi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Başkan Joe Biden’ı es geçip eski başkan Donald Trump ile buluşmasının yankıları devam ediyor. Biden’ı küplere bindiren buluşmanın ardından Orban, Trump’ın Florida’daki evinde yaptıkları ikili görüşmeye dair konuştu. Macaristan Başbakanı Kasım ayındaki seçimlerden zaferle çıkması halinde eski başkanın Ukrayna’ya tek kuruş dahi yardım yapmayacağını söyledi.
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş sürerken Kiev’in gözü de aylardır Washington’dan gelmesini beklediği yardımlarda. Kiev bir umut beklemeye devam etse de Ukrayna’nın bekleyişinin “boşa” olduğunu söylemek bizi haksız çıkartmaz. ABD Kongresinin onayladığı Ukrayna’ya yardım Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Temsilciler Meclisi’ne takılı kaldı. Trump’ın partisi Cumhuriyetçiler savaşın başından bu yana Ukrayna’ya çok fazla yardım gönderildiğini, artık ülkenin parasının en azından Kiev’e gönderilecek kısmının iç sorunlara harcanması gerektiğini savunuyor. Bu engel de Ukrayna’nın ihtiyaç duyduğu yardımlara muhtaç bekleyişini aylardır sürdürmesine, cephe hattında gerilemesine neden oluyor. Ukrayna en son, doğudaki kalesi Adviyivka’dan bu nedenle çekilmek zorunda kalmıştı.
ABD’deki temasları sonrasında ülkesine dönen Macar Başbakan devlet televizyonuna Trump ile görüşmesini anlattı. Ukrayna’nın savaşı kendi imkanlarıyla sürdürmesinin imkansız olduğunu söyleyen Orban, Trump’ın seçimleri kazanması halindeki senaryoyu da özetledi: “Ukrayna Rusya savaşı için metelik vermeyecek.” Meteliğe kurşun atan Ukrayna’da savaşı bitirmek için “iyi arkadaşı” Trump’ın detaylı planı olduğunu söyleyen Orban eski ABD başkanın “barış insanı” olduğunu ileri sürdü.
Rusya’ya karşı yaptırımlara ve Ukrayna’ya gönderilecek yardımlara bu kadar sert bir şekilde karşı çıkan tek Avrupa Birliği (AB) üyesi Macaristan. Biden ve yönetiminin Cumhuriyetçilere Ukrayna’ya yardım için baskı yaptığı dönemde AB’nin başı da Macaristan nedeniyle ağrıyordu. Uzun uğraşlar sonrasında Orban’ın inadı kırıldı, AB 50 milyar euroluk yardımı Ukrayna için devreye soktu. Her ne kadar 50 milyar euro Ukrayna’ya bir anlık rahatlama sağlasa da uzun vadede Kiev için pek bir faydası yok. İkna edilmiş de olsa Macaristan’ın gündeminde Ukrayna’ya silah yardımı yapmak yok. Macaristan’ın sonradan aşılan Ukrayna ambargosu için Orban’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakın ilişkisine dikkat çekilse de Budapeşte’nin başka bir gündemi vardı. Macaristan, Ukrayna’daki etnik Macarların hak ihlallerine uğradığı gerekçesiyle Ukrayna’ya yardım konusunda gönülsüzdü. Bu nedenle Orban savaşı sona erdirecek senaryosunu açıklarken Kiev’in kaybetmesi seçeneğini dile getirmekten çekinmedi: “Eğer Amerikalılar silah için para vermezse savaş biter. Çünkü Avrupalılar bu savaşı tek başlarına finanse edemez.”
Hakkında 91 ayrı suçlama olmasına rağmen Trump Cumhuriyetçilerin muhtemel Başkan adayı. Hatta NATO üyelerine dair yaptığı açıklama dahi Trump’ı anketlerde geriletemedi. Putin ile iyi ilişkileri olan eski ABD Başkanı NATO için gerekli savunma harcamasını yapmayan ülkelere tehdit savurmuş, “Rusya’yı onlara saldırması için kışkırtacağım” demişti. Trump’ın bu sözleri yeniden seçilme ihtimali Avrupa’da da yüksek bulunduğu için büyük endişeye sebep olmuş, AB ülkeleri “ABD’ye bağlı kalmamalıyız” diyerek militarizm fırtınaları estirmeye başlamıştı. Ama tüm bunlara rağmen Orban’a göre Trump adeta bir “barış adamı.” Orban ve Trump geçen hafta sonu Trump’ın Florida Palm Beach’teki konutunda bir araya geldiğinde Macar Başbakan “Başkan Trump barışın başkanıydı, dünyada saygı uyandırdı ve böylece barış için gerekli koşulları yarattı. Onun başkanlığı döneminde Ortadoğu’da ve Ukrayna’da barış vardı. Ve hala ABD Başkanı olsaydı bugün savaş olmazdı” demişti.
Orban’ın bu sözlerini ABD istihbaratının uyarısı takip etti. Macar Başbakanın “Kimse Ukrayna’ya yardım etmezse savaş biter” savının ardından CIA Şefi William Burns, Washington’un yardımı olmadan Ukrayna’nın savaşı kaybedeceğinin aşikar olduğunu söyledi. Üst düzey istihbarat yetkilileri Pazartesi günü Rusya’nın kritik silah tedarikçisi ağını geliştirip Çin’den teknoloji tedarikini artırmasıyla Ukrayna’nın Amerikan yardımı olmaksızın savaş alanında kayıp vermeye devam etme ihtimali olduğu uyarısı yaptı.
ABD’nin karşı karşıya olduğu dünya çapındaki tehditlerin yıllık değerlendirmesinin yapıldığı toplantıda kamuya açık bilgilendirme yapan yetkililer ABD’nin Ukrayna’ya yardımının gecikmeye devam etmesinin önümüzdeki yıl Rusya’nın ek toprak kazanımlarına yol açacağını söyledi. Onlara göre bunun sonuçları sadece Avrupa’da değil Pasifik’te de hissedilecek. CIA direktörü William Burns Kongre’ye “Ukrayna’ya destekten uzaklaşırsak bu sadece Hint-Pasifik’te Tayvan’dan Güney Çin Denizi’ne kadar uzanan alanda Çin’in liderlik hırslarını körükleyecektir” dedi.
Kısa süre önce Ukrayna’ya yaptığı 10. ziyaretten dönen Burns burada savaşın hem Avrupa’nın güvenliği hem de dünya genelindeki Amerikan çıkarları açısından dönüm noktasında olduğunu söyledi. Burns Senato’dan geçen Ukrayna’ya 60 milyar dolarlık güvenlik yardımının Temsilciler Meclisi tarafından onaylanması halinde Kiev’in Rusya’ya stratejik bir darbe vurabileceğini söyledi: “Bizim değerlendirmemize göre ek yardımla birlikte Ukrayna 2025’in başlarına kadar ön cephedeki yerini koruyabilir. Ukrayna sadece Kırım’daki saldırılarıyla değil, Karadeniz filosuna karşı da Rusya’ya bedel ödetmeye devam edebilir.”
Burns geçen altı ay içinde Ukrayna’nın 15 Rus gemisini batırdığını, ek yardımlar sayesinde Ukrayna’nın bu yılın sonunda ya da 2025’in başında “saldırı inisiyatifini” yeniden ele geçirebileceğini söyledi. Burns böyle bir değişimin Ukrayna’yı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile müzakerede daha güçlü konuma getireceğini de anlattı.