Çin’deki Filistin anlaşmasında saf dışı kalan Ankara’dan ilk yorum: Takdirle karşılıyoruz
Çin, Japonya ve Güney Kore dışişleri bakanları işbirliğini yeniden başlatma ve liderlerin bir araya geleceği zirvenin önünü açma konusunda anlaşarak Pasifik'te gerilimi azaltmaya yönelik yeni bir adım attı.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve ABD’li mevkidaşı Joe Biden bu ayın başlarında ilişkileri düzeltmek için birtakım adımlar atsa da Beijing’in en büyük endişelerinden biri çevresini saran ülkelerin Washington ile yakın ilişkileri. Bu ülkelerin başında geçmiş sorunlarını hâlâ çözememiş de olsalar Pasifik’teki tansiyon sebebiyle bunları gözardı eden Güney Kore ve Japonya geliyor.
Biden’ın ağustos ayında Güney Kore Cumhurbaşkanı Yun Suk Yol ve Japonya Başbakanı Kişida Fumio’yu ağırladığı Camp David’de askeri işbirliğini güçlendirme kararı alınmıştı. Bu zirve Japonya’nın sömürge döneminde Güney Kore halkına yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmemesi nedeniyle kopan ilişkilerin yeniden tesisi bakımından önemliydi.
Beijing, Seul ve Tokyo diplomatik ve ekonomik alışverişi güçlendirmek için 2008’de her yıl zirve düzenleme konusunda anlaşmıştı, ancak karşılıklı tartışmalar, Covid-19 salgını derken plan kesintiye uğradı ve üç ülke lideri en son 2019’da bir araya geldi.
2019 sonrasında üç ülkenin üst düzey diplomatları ilk kez Güney Kore’nin liman kenti Busan’da bir araya geldi. Üç ülke yetkilileri esasen “en uygun zamanda” üçlü zirve yapma konusunda eylül ayında anlaşmıştı. Güney Kore Ulusal Güvenlik Danışmanı Ço Te Yong, Yonhap News kanalına yaptığı açıklamada Şi, Yun ve Fumio’nun bu yıl bir araya gelemeyebileceğini söyledi. Ancak yakın gelecekte liderler arası üçlü zirve yapılması hâlâ ihtimaller arasında.
Japonya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada bakanların 1 saat 40 dakika süren görüşmelerinde güvenlik, ekonomi ve teknoloji dahil altı alanda işbirliğini ilerletme ve zirveye hazırlık için somut adımlar atma konusunda anlaştığı belirtildi.
Çin ve Japonya arasında son dönemin en büyük anlaşmazlığı Fukuşima nükleer santralindeki arıtılmış radyoaktif atık suyun denize boşaltılmasıydı. Çin bu nedenle Japonya’dan gelecek deniz ürünlerine ambargo uyguluyordu. Ancak yaklaşık 10 gün önce Şi ve Kişida San Francisco’da Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesinde bir araya gelerek deniz ürünleri konusundaki anlaşmazlığın hafifletilmesi konusunda anlaşmaya vardı.
Kuzey Kore konusunda endişeleri olan Güney Kore Dışişleri Bakanı Park Jin “üçlü işbirliğinin istikrarlı ve sürdürülebilir bir sisteme dönüşmesi için kurumsallaştırılmasının önemli olduğunu” söylemişti. Kuzey Kore geçen hafta yörüngeye casus uydu fırlatmış ve hem Güney Kore, hem de Japonya’dan sert tepki görmüştü. Ancak Çin’den konuyla ilgili sessizliğini korumuştu. Casus uydu sebebiyle Güney Kore ve Kuzey Kore’nin 2018 yılında imzaladığı ve iki ülke arasında barışın bir umut mümkün olabileceğini simgeleyen askeri anlaşma askıya alındı.
Dolayısıyla üç liderin görüşmesi mümkün olursa tartışacakları konuların başında Kuzey Kore’nin sürdürdüğü nükleer testler geliyor. Japonya Dışişleri Bakanı Kamikava Yoko uluslararası güvenliğin “her zamankinden daha ciddi ve karmaşık” hale gelmesi nedeniyle daha fazla üçlü işbirliğinin bölgesel barışa katkıda bulunacağını söyledi. Güney Kore ve Japonya dışişleri bakanlarının gerçekleştirdiği ikili görüşmede Kuzey Kore’nin casus uydu fırlatması kınandığı gibi, Pyongyang ve Moskova arasında silah anlaşması yapılmasına tepki verme konusunda mutabık kalındığı bildirildi.
Güney Kore ve Japonya’nın durduğu noktayla Çin’in bulunduğu konum bu konuda çatışıyor. Zira Çin Ukrayna savaşından sonra Rusya’yla ilişkilerini kesmek yerine daha da güçlendirdi. Ayrıca Kuzey Kore, Çin ve Rusya’nın ortak noktası ABD ile yaşanan anlaşmazlıklar. Dolayısıyla Park’ın Çinli mevkidaşı Wang Yi’den Kuzey Kore’nin “daha fazla provokasyondan kaçınması ve nükleer silahsızlanma yolunda ilerlemeye teşvik edilmesi için” Çin’den yapıcı rol oynamasını istemesi ne karşılık bulur, orası muamma.
Ayrıca Çin bu konuda yapıcı rol oynasa bile Kuzey Kore lideri Kim Jong Un Pasifik’te Güney Kore ve ABD ortak tatbikatları sürdükçe nükleer faaliyetini durduracak gibi görünmüyor.
Üç ülke ileriye yönelik birtakım adımlar atmış da olsalar birbirlerine çeşitli konularda gözdağı verdikleri de anlaşılıyor. Mesela Japonya’nın resmi haber ajansı Kyodo’ya göre Güney Kore mahkemesinin savaş döneminde genelevlerde Güney Koreli kadınları zorla çalıştırdığı gerekçesiyle Japonya’dan tazminat istemesinin Japon hükümetindeki karşılığı olumlu olmamış. Kamikava bu mahkeme kararının “son derece üzücü” olduğunu söylemiş Park’a ve Seul’den konuyla ilgili “uygun tedbirleri” almasını istemiş. Yıllar önce ilişkilerin kesilmesinde de Japonya’nın işlediği savaş suçlarını kabul etmeyip tazminat ödememesi etkili olmuştu.
Önceki Güney Kore Cumhurbaşkanı Moon Jae In döneminde ülkenin Japonya politikası epey sertti. Güney Kore tazminat konusunda geri adım atmamaya kararlı görünüyordu, ancak Yun hükümetinde daha yumuşak bir Japonya politikası izlendiği için Kamikava’nın gözdağının etkili olma ihtimali var.
Ayrıca Wang da Park ile ikili görüşmesinde hem yarı iletkenler, hem de diğer ticari konularda Çin’in ABD ile anlaşmazlıklar yaşadığı bir dönemde ekonomi ve teknoloji alanının siyasileştirilmesi konusunda uyarıda bulunmuş.