Bilal Erdoğan’dan üniversitelilere ‘kariyer’ dersi: Diploma yeterli değil
Pentagon ve CIA'in destek verdiği filmlerden karşılık olarak değiştirmek istedikleri kısımlarda oynama yaptıkları zaten biliniyordu. Ancak bunların sayısının yüzlü ifadelerle sınırlı olduğu tahmin ediliyordu. Yeni belgeler, Pentagon'un 2.500'den fazla filmde söz söyleme hakkı olduğunu gösteriyor.
Geçen yıl bu zamanlar beyaz perdeye çıkan ‘Top Gun: Maverick’ filmi, gişede başarılı olmuş, IMDB, Rotten Tomatoes gibi platformlarda yüksek puanlar almıştı. Filmdeki F-18’ler ve diğer askeri teçhizatlar, Pentagon’un izniyle kullanılmıştı. Bu da aslında Pentagon’un Eğlence Medya Ofisi sayesinde mümkün olmuştu.
Bazı istisnalar hariç ABD’deki bütün askeri birliklerin eğlence sektörüyle temasa geçmek üzere uydu ofisleri bulunuyor. Donanmanın desteklediği 1986 yapımı orijinal ‘Top Gun’ filmi, popüler kültürü yönlendirme konusunda ordunun yeteneklerini gözler önüne sermeye yetiyordu.
Yakın zamana kadar bu olgunun sadece birkaç yüz filmle sınırlı olduğu konusunda akademik çevrelerde görüş birliği vardı. Ancak Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası kapsamında yapılan talepler ve Georgetown Üniversitesi’ndeki arşivler aracılığıyla ulaşılan Pentagon’a ait 30 bin sayfalık iç belgesi durumun iç yüzünün biraz farklı olduğunu gösteriyor.
Bu belgeler Pentagon ve CIA’in 2.500’den fazla film ve televizyon programı üzerinde doğrudan editoryal kontrol uyguladığını gösteriyor. Bu keşif, propagandayı gerçeklerden ayırmanın giderek zorlaştığı bu dönemde hükümetin ulaşabildiği alanlarla ilgili soruları da gündeme getiriyor.
Los Angeles Times, ‘sakıncalı içerikleri’ nedeniyle ABD hükümetinden yardım alamayan filmlerin nihayetinde hiç çekilemediği pek çok örneğe rastladıklarını belirtiyor. Üst düzey bir yapımcı olan Jerry Bruckheimer, ‘Top Gun’ ve 2001 yapımı ‘Pearl Harbor’ın Pentagon’un onayı olmadan var olamayacağını söylemişti.
Top Gun örneğinin dışında Jack Ryan film serisinin neredeyse tamamının yapımcılığını üstlenen Mace Neufeld’in de Pentagon ve CIA desteğine ihtiyacı vardı. Neufeld, Paramount Pictures’ın serinin ilk filmi olan 1990 yapımı ‘The Hunt for Red October’a ancak Pentagon’un onayını alması halinde başlayacağını itiraf etmişti.
Tekrardan Top Gun örneğine dönecek olursak, ilk film Vietnam Savaşı sonrası, halkın askerlik macerasına çekingen yaklaştığı bir dönemde gösterime girmişti. Film sayesinde askerliğe başvurular artmış, Pentagon Eğlence Medya Ofisi, filmin ‘Vietnam Savaşı’nda harap olan ordu imajını yeniden inşa ettiğini’ yazmıştı.
Ancak 1991 yılındaki Tailhook skandalında yüzlerce donanma askerinin Las Vegas’taki bir etkinlikte 80’den fazla kadın askere cinsel tacizde bulunduğu olaydan sonra Top Gun, ordu için sorun teşkil etmişti. Kongre o dönem başlattığı soruşturmada Top Gun’ı toplumu saldırıya teşvik etmekle suçlamıştı.
30 yıl sonra tüm bu skandallar Eğlenme Medya Ofisi’nin de yardımıyla tarihin tozlu köşelerini boyladı. Los Angeles Times’dan Tom Secker’in elde ettiği belgelere göre ordu, yapımcı Bruckheimer ile Top Gun’u yeniden çekmek için 2012’den itibaren görüşmelere başlamış. Ofis 2018’de ‘hikayede büyük bir sorun olmadığına’ kanaat getirmiş ancak Deniz Kuvvetleri pilotlarının karakterize edilmesinde ve eylemlerinde bazı revizyonlar’ istemiş. Aynı yılın ilerleyen günlerinde ‘Yapım Destek Anlaşması’ ile Pentagon’a pahalı ekipmanlar karşılığında ‘önemli diyalogları düzenleme’ hakkı verilmiş.
Pentagon’un Top Gun: Maverick’te tam olarak nasıl değişiklikler yaptığı ise bilinmiyor. Los Angeles Times, ‘Godzilla’ ve ‘Hızlı ve Öfkeli 8’ gibi yüzlerce yapımın senaryo değişiklikleriyle ilgili bilgi edinmenin kolay olmasına rağmen; ordunun, ‘en çok değer verdiği’ yapımlar söz konusu olduğunda Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası kapsamında yapılan talepleri geri çevirmek için defalarca ‘ticari sır’ istisnasına başvurduğunu söylüyor.