ABD’de seçim anketi: Yarış başa baş ancak halk Biden’ı istemiyor
Seçim günlüğüne hoş geldiniz. Yine bir münazara için sabahlayarak gecenin nabzını tuttuk. Ortadoğu'daki krizden iklime, kürtajdan göçmen sorununa kadar her şeyin masaya yatırıldığı münazarada bazı sorular cevapsız kaldı. Ama kazanan dostluk oldu.
İsrail Lübnan’a mı girmiş? İran İsrail’e füze mi atmış? ABD için şu anda bunların bir önemi yok. Seçime 34 gün kalmışken başkan yardımcısı adaylarının kozlarını paylaştığı münazara her şeyden önce geliyor. Minnesota Valisi ve Kamala Harris’in başkan yardımcısı adayı olan Tim Walz ile Ohio Senatörü ve Donald Trump’ın yardımcı adayı JD Vance arasında sizler tam da uyurken görülen bu hesap, iki partinin de milyonlarca seyirciye eşzamanlı olarak sesleneceği belki de son an. Bu yıl önce Trump-Biden münazarası, sonra da Trump-Harris münazarasıyla epey bereketli geçti. Trump’a yakın kişiler geceki münazaranın 2024 yarışı için anlamsız olduğunu düşünüyor. Ancak Vance’in Trump sonrası Cumhuriyetçi liderliği için etkili olabilir.
Merkezi New York City’de olan CBS News’in ev sahipliğindeki münazarayı biz de ekranlardan takip ettik. Sizin için münazarada dikkat çekenleri ve Amerikalı gazetecilerin konuyla ilgili eşzamanlı analizlerini derledik. Önce bir münazara öncesi neler oldu, neler bitti onlara kısaca bakıp konuya girelim.
❓Nasıl hazırlandılar: Burada da yine bir çalışkan öğrenci – tembel öğrenci durumu var. Walz neredeyse gece gündüz bu münazaraya hazırlanıyor. Kendisine bu süreçte en çok Ulaştırma Bakanı Pete Buttigieg yardımcı oldu. Kendi kendilerine münazara seansları düzenleyen ikili, Vance’in konuştuğu videoları da izledi. Vance de bu süreçte tamamen boş durdu denemez. Walz’un valiliğini yaptığı Minnesota’nın Cumhuriyetçi Temsilcisi Tom Emmer ile hazırlansa da “Kamu politikalarıyla ilgili ileri görüşlerimiz var. Bu nedenle çok fazla hazırlık yapmamız gerekmiyor. Kendimize çok daha fazla güveniyoruz ve açıkçası saklayacak bir şeyiniz yoksa hazırlanmak zorunda da değilsiniz” sözleriyle hazırlanmaya pek ihtiyacının olmadığını vurguladı. Vance’in bu özgüveninin içi boş değil. İki yıl önce Ohio’daki senato seçimlerinde sergilediği münazara performansı yükselişini sağlamıştı. Bir avukat olması da argüman üretmede başarılı olmasını sağlıyor.
😵💫Bu insanlar kim yahu: Sonuçta biz Amerikalı değiliz. Trump ve Harris hakkında az çok fikriniz olsa da bu kez kürsüye çıkacak ikiliyi tanımıyor olabilirsiniz. Dolayısıyla Walz ve Vance’den kısaca bahsetmekte fayda var. 60 yaşındaki Walz 24 yıl boyunca Ulusal Kara Muhafızları’nda görev yapan bir siyasetçi. O dönem unvanı da başçavuşmuş. Ordudan sonra bir lisede sosyal bilgiler öğretmenliğine başlayan Walz öğretmen eşiyle de bu sayede tanışıyor. Walz’ın en kritik başarılarından biri Cumhuriyetçilerin baskın geldiği kırsal Minnesota bölgesinde 2006 yılında birinci çıkabilmiş olması. 2018’de eyalete vali seçilmeden önce tam altı dönem Amerikan Kongresi’nde kaldı. Kendisi de bir avcı olan Walz bir zamanlar Ulusal Tüfek Birliği tarafından desteklense de şimdilerde silah kullanımının daha sıkı kontrole tabi tutulmasını istemesiyle bu desteği kaybetmiş durumda. Kürtaj konusunda Harris’in politikasını destekliyor; yani Minnesota’da kürtaj serbest.
Gelelim en dipten zirveye oynayan hırslı Vance’e. Vance uyuşturucu bağımlısı bir anne ve neredeyse hiç görmediği bir babaya sahip, büyükannesinin büyüttüğü bir siyasetçi. Yoksul bir çevrede büyüyüp de Yale gibi dünyanın en prestijli üniversitelerinden birine girebilmiş ve hukuk okumuş Vance. Bunun öncesinde tıpkı Walz gibi bir ordu geçmişi var. Liseden sonra Deniz Kuvvetleri’ne katılıp Irak’ta görevlendirilmiş. Tam da o zamanki deneyimleri yüzünden bugün Ukrayna savaşını desteklemediğini söylüyor. Çocukluğunun geçtiği ortamı anlattığı Hillbilly Elegy adlı kitabı çok satanlar arasına girmeyi başardığı gibi, Netflix’e de filmi çekildi. Vance’in en büyük dezavantajı 2016 seçimlerinde Trump’ın en büyük düşmanlarından olması. O dönem Trump için “kültürel eroin” ve “beyaz işçi sınıfını karanlık bir yere götüren demagog” gibi öyle sert cümleler kullandı ki… O yüzden bugün Walz Vance’i bu noktasından vurma şansına sahip. Ayrıca Vance ne kadar iyi konuşursa konuşsun “kedi besleyen çocuksuz teyzeler” gibi gaflara sahip.
👉Bu münazara, John F. Kennedy ve Richard Nixon’ın 1960 yılındaki münazarasından bu yana New York’ta yapılan ilk münazara.
👀Münazaranın moderatörlüğünü CBS’in akşam haberlerini sunan Norah O’Donell ve Face the Nation programının sunucusu Margaret Brennan yaptı. CBS adayların kendi kendilerine doğruluk teyidi yapmasını tercih edeceklerini söylemişti. Yani moderatörlerin odağının bu olmayacağı tahmin ediliyordu. Bununla birlikte sunuculardan Margaret, Ohio’daki Haitili göçmenlerin yasal olarak ülkede bulunup bulunmadığı sorusuna bir doğruluk teyidi istedi. Vance ise itiraz ederek göçmen yasasıyla ilgili uzun uzadıya tartışmaya girmeye çalıştı. Vance’in bu hareketi moderatörlerin otoritesini sarsma olarak yorumlandı.
JD Vance just TOOK COMMAND of this debate by fact-checking these debate “moderators” who tried to fact-check him!
This is how it’s DONE.
🔥🔥🔥 pic.twitter.com/X2ONBCNOo3
— Townhall.com (@townhallcom) October 2, 2024
📌Harris münazarayı Washington’daki evinden takip etti. Trump’ın en büyük oğlu Donald Trump Jr ise Vance’e CBS News macerasında eşlik etti. Vance babasını eleştirmiş olsa da genç Trump son yıllarda senatörle yakın bir dostluk kurdu. Söylentilere göre babasını başkan yardımcısı olarak Vance’i seçmesi için ikna eden de oydu.
🎙️Bu münazarada bir öncekinden farklı olarak her iki tarafın da mikrofonları açık kaldı. CBS her ihtimale karşı adayların mikrofonlarını kapatma hakkını saklı tuttuğunu da söyledi ve bunu yaptılar da. Göçmen konusu konuşulurken Vance’in moderatörlerin uyarısına rağmen konuşmayı sürdürmesi ve Walz’ın buna cevap vermeye çalışması sonucu her iki adayın da mikrofonu kapatıldı.
🤝Adaylar münazaranın başında Trump ve Harris gibi el sıkıştılar. Vance “Sizi görmek güzel” diye başladı. Trump ve Harris’teyse ortam çok daha gergindi, el sıkışmak için adım atan taraf da Harris’ti. Münazara bittikten sonra son bir kez tokalaşmadan salondan ayrılmışlardı. Oysa Vance ve Walz kapanış konuşmalarının ardından yeniden el sıkıştı, hatta birbirlerinin omzunu sıvazlayıp ufak bir kritik bile yaptılar.
😵💫Walz’ın başta gergin olduğu verdiği cevaplarda sürekli “ee”lemesinden anlaşılıyor. Hızlı hızlı konuşup ara ara kelimeleri birbirine karıştırmaya meyilliydi. Buna karşın Vance’in sahnede Walz’dan daha rahat bir aday olduğu da görülmüş oldu. Trump’ın aksine rakibinin sürekli yüzüne bakan Vance cevap verirken de akıcı bir şekilde konuştu. Zaten sorun da burada başlıyor. Vance bağlam gerekecek ve hatta yanlış olan söylemlerini o kadar akıcı bir dille anlatıyor ki, bir şey uydurduğunu anlayıp buna anında cevap üretebilmek zorlaşıyor. Amerikalı gazetecilerin Walz’ı eleştirdiği noktalardan biri de bu oldu: Vance’in yalanlanabilecek söylemlerine hızlı argüman üretememesi.
😡Walz, başkan adayının izinden giderek cevaplarında sürekli Trump’ın başkan olduğu döneme gönderme yaptı. Ne var ki geçmişte savcılık yapmış Harris’e kıyasla argüman üretme konusunda çok daha az rahat görünüyordu. Vance ise kendisini dostane, daha sakin, hayat hikayesini paylaşma fırsatlarını değerlendiren ve Walz’a şahsi saldırılarda bulunmadan geçirdi. Bu da aslında dikkat çekici bir fark çünkü münazara öncesi Trump’ın kampanyası Walz’a lakaplar takarak onu güçsüz göstermeye çalışmıştı. Walz Trump döneminin sıkıntılarına işaret ederken Vance de mevcut sorunlar yaşanırken Harris’in Beyaz Saray’da olan isim olduğunu hatırlatıp durdu.
🗯️İki adayın en hararetle tartıştığı konu göçmen sorunu oldu ve berabere kaldıkları söylenebilir. Vance bir soruya cevap vermekten iki kez kaçındı. O da kayıtsız göçmenlerin çocuklarının ebeveynlerinden koparılıp koparılmayacağı sorusuydu.
😅Vance bir soruda 23 saniye artırınca Walz “O saniyeleri ben alabilir miyim?” diyerek ortamı yumuşattı.
Moderator tells JD Vance he still has 23 seconds left to speak, Tim Walz responds:
“Can I have it?” pic.twitter.com/ZumE4NEmA7
— Pop Crave (@PopCrave) October 2, 2024
👉CNN International adayların münazarada ne kadar süre konuştuğunun hesabını tutmuş. Buna göre Walz 40 dakika 42 saniye konuşurken, Vance 38 dakika 59 saniye konuşmuş.
👉New York Times ise adayların hem birbirlerine hem de başkan adaylarına saldırılarının bir hesabını çıkarmış.
Güne puanımız: Trump ve Harris münazarasında ikonik birçok an çıkmış, Trump yaptığı gaflarla gecemizi şenlendirmişti. Vance ve Walz arasındaki münazara nispeten normal geçti, çok büyük gaflar olmadığı için pek eğlenemedik… O yüzden puanımız altı. Ama Amerikalıların sosyal medyada bu münazarayı övdüğünü de not düşelim. Onlara göre Walz ve Vance arasındaki bu tartışma 80’lerdeki münazaraları anımsatır düzeydeydi.
Trump ve Harris’in münazarası ekonomiyle başlarken Vance ve Walz’ınki güncel sorunlarla başladı: Ortadoğu ve Helene kasırgası. Sunucular iki adaya “İsrail’in İran’a saldırmasını destekleyip desteklemediğini” sordu. İkisi de soruya doğrudan cevap vermedi. Bunun yerine rakiplerinin başkan adaylarına laf ettiler. Walz “İran uluslararası hava sahasında uçak düşürdüğünde Trump tweet atıyordu” diyerek Trump döneminde Ortadoğu politikasının “kaotik” olduğuna işaret etti. Vance ise İran’ın nükleer silahlara sarılmaya her zamankinden daha yakın olduğunu söyleyerek “Son üç buçuk yıldır başkan yardımcısı kimdi? Cevap sizin aday arkadaşınız, benimki değil” diye yanıt verdi.
Vance İran’dan bahsederken “Bu saldırıyı başlatan İran, Harris yönetimi sayesinde 100 milyar doların üstünde dondurulmuş varlığına kavuştu. Bu parayı ne için kullandılar dersiniz? Şu anda müttefiklerimize karşı ve Tanrı korusun, ABD’ye karşı kullanacakları silahları satın almak için kullandılar” dedi. Oysa İran’ın dondurulmuş varlıklarının yaklaşık 55 milyar dolarının serbest bırakılması kararı, nükleer program müzakerelerinin bir parçası olarak Obama döneminde alınmıştı. Harris Obama döneminde hükümette yer alan bir isim değildi.
Konu Helene kasırgasına geldiğinde Vance iklim değişikliğiyle ilgili “eğer karbon salımının küresel ısınmaya yol açtığına inanılıyorsa Amerika’nın üretiminin yeniden şekillenmesi ve bu alana yatırım yapmaya kararlı olunması gerektiğini” söyledi. Aslında Vance’in kaldırmak istediği 2022 Enflasyonu Azaltma Yasası’nın vadettikleri çoğu yerli üretimin teşviki. Walz da Demokratların iki yıl önce kabul ettiği vergi ve iklim yasasının faydalarını vurgulayarak yanıt verdi. Bu yasa sayesinde temiz enerji üretimi ve tüketimine 10 yılda 370 milyar dolardan fazla kaynak aktarıldı. Yasa nükleer güneş ve rüzgar enerji, nükleer enerji, fosil yakıt tesislerinde karbon yakalama teknolojisinin kullanılması gibi konulara milyarlarca dolar harcanmasını sağladı. Vance’in istemediği bu yasa aslında kendi eyaleti Ohio’ya da yardımcı oluyor.
Bu arada Vance her ne kadar karbon salımının iklim değişikliğinin ana nedeni olmadığına işaret ettiği konuşması aslında doğru değil. Çünkü birçok iklim raporunda önde gelen bilim insanları iklim değişikliğinin en önemli nedenlerinden biri olarak karbon emisyonlarını gösteriyor.
Vance münazara sırasında “Biz dünyanın en temiz ekonomisiyiz” dedi. Trump ve diğer Cumhuriyetçiler iklim değişikliğiyle ilgili ne yapacakları sorulduğunda hep bu cümleyi söylüyorlar ama Yale Üniversitesi tarafından yapılan bir gözleme göre ABD’den daha temiz havaya ve suya sahip 15 ülke var.
Moderatörler yeni bir Trump yönetiminde göçmen çocukları ebeveynlerinden ayırıp ayırmayacaklarına sordu. Vance soruyu geçiştirdi. Toplu sınırdışı etmelerle ilgili soru Trump’ın ekibi için kritikti. Çünkü anketler birçok Demokrat ve Hispanik seçmenin göç konusunda toplu sınırdışı etmeler gibi daha kısıtlayıcı politikalara ısındığını gösteriyor. Ancak bu destek, önlemler sertleştiğinde azalıyor.
Walz’a anketlerdeki bu durum sorulduğunda vali soruyu geçiştirdi ve bunun yerine Vance’in Ohio Springfield’da Haitili göçmenlerin evcil hayvanları yediği yönündeki asılsız iddialarını gündeme getirdi. Walz bununla ilgili olarak “Trump’ın yanında durarak ve çözüm üretmeye çalışmayarak tartışma konusu haline getirmiş oluyorsunuz. Bu durumda insanlar insanlıktan çıkarılarak şeytanileştiriliyor” dedi. Minnesota valisi olarak Walz, kayıtsız göçmenlerin ehliyet, düşük gelirli sağlık sigortası ve devlet üniversitesi harçlarından faydalanacağı yasayı imzalasa da seçim gezilerinde göçmen sorunu hakkında pek konuşmuyor. Bunun nedeni ilerici politikaların Cumhuriyetçilerin eleştiri oklarına oturması ve kendi partisinin bu konuda daha sert bir tutum sergilemesi.
Walz ekonomi konusunda Trump’a saldırırken eski başkanın nasıl da uzmanları gözardı ettiğinden bahsetti. Bunu yaparken de alaycı bir tonla “Günün tavsiyesi şu: Kalp ameliyatı olmanız gerekiyorsa Trump’ı değil, Minnesota’daki Mayo Clinic’te çalışan doktorları dinleyin” dedi.
Walz geçmiş tecrübelerinden bahsederken hatalar yapma eğiliminde ve bunu münazarada da yaptı. Vali, Tiananmen Meydanı katliamının meydana geldiği protestolar sırasında Hong Kong’da olduğunu söylemiş olsa da bu doğru değildi. Olaylardan ancak birkaç ay sonra Çin’e gitmişti. Canlı yayında doğruluk teyidi yapıldıktan sonra mükemmel birisi olmadığını söyleyerek “O yaz oradaydım, biraz hatalı konuştum” dedi.
Münazaranın ilginç anlarından biri de Walz’ın “Zaman zaman mankafalaşıyorum. Çok konuşup retoriğe kendimi kaptırıyorum” demesiydi.
Tim Walz is asked why he lied about his trip to China, gives the most cringe-inducing answer of debate season. Seriously watch this unmitigated disaster: pic.twitter.com/eRJapvdxF2
— Clay Travis (@ClayTravis) October 2, 2024
Walz özellikle Teksas, Kentucky ve Georgia’daki kadınların kürtaj yasağı nedeniyle zor durumda kalmalarından uzun uzun bahsederek “Esas sorun sağlık hizmetleriyle ilgili” dedi. Vance de kürtaj konusunda çoğu seçmenin Cumhuriyetçilere inancını kaybettiğini kabul ederek “Amerikalıların güvenini yeniden kazanmak için çok daha iyi bir iş çıkarmalıyız” dedi. Bu arada Vance ulusal çapta kürtajın yasaklanmasını desteklemediğini de söyledi. Walz kürtaj yasağı nedeniyle ölen Amber’den bahsederek “Bir ulus olarak, kendi bedenin hakkında söz sahibi olma hakkı kadar temel bir hakkın coğrafyaya göre belirlendiğini nasıl söyleyebiliriz ki?” dedi.
The family of Amber Thurman has issued a statement following discussions during the Vice Presidential debate about Amber and women’s reproductive rights:
Tonight, we commend Governor @Tim_Walz for telling Amber’s story and for his unwavering commitment to defending women’s… pic.twitter.com/SRUihCKvw2
— Ben Crump (@AttorneyCrump) October 2, 2024
Vance ise “Doğum tedavilerinin desteklenmesini istiyorum. Annelerin bebek sahibi olmalarının kolaylaştırılmasını istiyorum. Genç ailelerin ev sahibi olmalarını kolaylaştıralım ki ailelerini büyütebilecekleri bir yerleri olsun. Kadınlara daha fazla seçenek sunmak için kamu politikaları alanında yapabileceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum” dedi.
Silah kontrolü de konuşulan konulardan biriydi. Burada her iki aday arasında bir uzlaşı anı yaşandı. Walz çocuklarından birinin silahlı saldırılardan birine tanıklık edişini şöyle anlattı: “Bakın, 17 yaşında bir çocuğum var ve umumi bir alanda voleybol oynarken silahlı saldırıya tanıklık etti. Bu tür şeyleri atlatmak kolay değil” dedi. Bu noktada Vance rakibine geçmiş olsun dileklerini iletti.
“Ben bir avcıyım” diye sözünü sürdüren Walz “Benim de silahlarım var. Harris ve ben İkinci Değişikliğin (silah sahibi olma hakkı) önemli olduğunu anlıyoruz ama ilk önceliğimiz çocuklarımız” dedi. Finlandiya’da silah sahiplerinin sayısının fazla olmasına rağmen silahlı saldırıların az olduğuna da dikkat çekti.
🤨Walz yine ilginç bir ana imza atarak “okul saldırganlarıyla geçmişte arkadaş olduğundan” bahsetti. Münazara boyunca birkaç defa daha böyle gafları oldu. “İsrail ve vekil güçleri” dedi örneğin. Oysa kast ettiği İran ve vekil güçleriydi aslında.
Governor Tim Walz says he has become friends with school sh**ters.
That’s odd. pic.twitter.com/k9htNQ6iSU
— Collin Rugg (@CollinRugg) October 2, 2024
İki adayın en hummalı tartışması da münazaranın sonunda 6 Ocak kongre baskını konusunda yaşandı. Walz Vance’e “Trump 2020’de kaybetti mi kaybetmedi mi?” diye sordu. Vance de cevap olarak “Tim ben geleceğe bakıyorum” dedi. Sonra da “Bu ülkede yıllardır Demokratlar seçim sonuçlarına itiraz ediyor. 2016’da Hillary Clinton Trump’ın Putin’in yardımıyla seçimi çaldığını söyledi, sebebi de Rusların 500 bin dolar değerinde Facebook reklamı satın almasıydı” dedi.
JD Vance when asked by Tim Walz if Donald Trump lost the 2020 election during the vice presidential debate:
“Tim, I’m focused on the future.” pic.twitter.com/9G2ZyAnOad
— Pop Crave (@PopCrave) October 2, 2024
Vance ayrıca Trump’ın kaybetmesi halinde seçim sonucuna itiraz edip etmeyeceği sorusuna da doğrudan yanıt vermedi. Senatör “Trump’ın söylemek istediği şey 2020 seçimlerinde sorunlar olduğuydu. Benim inancıma göre bu sorunlar için savaşmalı, kamusal alanda barışçıl bir şekilde tartışmalıyız. Ben ve Trump’ın söylemek istediği bu” dedi.
Büyük teknoloji şirketlerinin siyasette görülmesi istenmeyen şeyleri sansürlediğini iddia eden Vance’e Walz’ın cevabı “Facebook’u ben yönetmiyorum” oldu. Ancak burada not düşelim, daha birkaç hafta önce Meta’nın sahibi Mark Zuckerberg Biden döneminde birtakım konularda sansür için baskıya uğradığını açıkladı.
“I don’t run Facebook” — Walz highlights the absurdity of Vance trying to twist a discussion of J6 into a debate over social media moderation policies
“I think you’ve got a really clear choice on who is gonna honor that democracy and who is gonna honor Donald Trump,” he adds pic.twitter.com/5wFQGWfzyW
— Aaron Rupar (@atrupar) October 2, 2024
🔴Bugün sadece münazaraya odaklanmış olabiliriz ama yarın yine birlikteyiz ve odağımızdaki konulardan biri Helene Kasırgası olacak. Yani onu gözden kaçırdığımızı sanmayın!