Rusya’nın güvenlik sorunu tartışma altında, saldırganlar mahkemede
Polonya'da Morawiecki önderliğindeki kabine meclisten güvenoyu alamadı. Daha önce yedi yıl ülkeyi yöneten deneyimli siyasetçi Donald Tusk yeniden Başbakan oldu. Bu değişikliğin AB ile ilişkileri rayına oturtacağı düşünülüyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle kaynayan bölgelerden biri olan ve zaman zaman gerilimden çok etkilenen Polonya’da hükümet parlamentodan güvenoyu alamadı. Hükümet lehine 190, aleyhte 266 oy kullanıldı.
Oylama pek çok Polonyalının desteğini alan ulusalcı muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisi’nin (PiS) liberal Polonyalıların yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ve diğer Batılı müttefiklerle kıyasıya çatışarak ülkeyi yönettiği sekiz çalkantılı yılın sona erdiğine işaret ediyor.
Poland’s outgoing government loses confidence vote, paving the way for a new centrist administration https://t.co/uLtP3tvksD
— The Associated Press (@AP) December 11, 2023
PiS’in müttefiki olarak görülen Cumhurbaşkanı Andrzej Duda Ekim ayındaki seçimlerde çoğunluğu elde edemeyen Morawiecki’yi seçim sonuçlarına rağmen başbakanlığa aday göstermişti.
Morawiecki hükümetinin güvenoyunu kaybetmesi merkezi sağ siyaset duayeni Donald Tusk liderliğindeki AB yanlısı ittifaka iktidar yolunu açtı. Bunun üzerine ülke parlamentosu Sejm, Tusk’ı ülkeyi yönetmek için aday gösterdi. 2007-2014 yılları arasında başbakan olarak görev yapan Tusk parlamento tarafından yeniden göreve getirildi. Yeni başbakan kabinesini bugün oylamaya sunacak.
JUST IN: Poland’s parliament has elected centrist Donald Tusk as the new prime minister after incumbent Mateusz Morawiecki lost a key confidence vote.https://t.co/pVpVExU6uX
— DW News (@dwnews) December 11, 2023
Varşova’nın Brüksel’deki konumunu iyileştirmesi beklenen Tusk’ın AB’nin nüfus bakımından en büyük beşinci üyesine liderlik etmesinin Hollanda’da Geert Wilders gibi Avrupa’ya kuşkuyla yaklaşan güç kazandığı bir dönemde merkezci ve AB yanlısı güçlerin motivasyonunu artıracağı düşünülüyor. Zira Tusk başbakanlığından sonra 2014-2019 yılları arasında Avrupa Konseyi Başkanı olarak görev yapmıştı.
Ekim ayında yüzde 70’in üzerinde rekor katılımla yapılan seçimlerde Tusk liderliğindeki koalisyon parlamentodaki sandalyelerin çoğunluğunu kazanmıştı. Koalisyon üç partiden oluşuyor: Tusk’ın Sivil Koalisyon’u (KO), Üçüncü Yol ve Sol Parti.
Morawiecki’nin partisi seçimden tek başına en çok oyu alan parti olarak çıksa da diğer partiler kendisiyle çalışmayı reddetti ve böylelikle PiS parlamentoda çoğunluğu sağlayamadı. Duda’nın Morawiecki’yi ülkeyi yönetmesi için aday göstermesi yeni hükümetin kurulmasının birkaç hafta ertelenmesi anlamına geliyordu.
‘Yargı bağımsızlığını’ sağlarsa AB’den 36 milyar euro’yu kapabilir
Yeni koalisyon hükümetinden beklentiler yüksek. Tusk sekiz yıllık PiS iktidarının etkilerini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir dizi tedbir sözü verdi. Önceki yönetimler döneminde sistematik olarak zayıflatıldığını söylediği yargının bağımsızlığını yeniden sağlamayı da taahhüt eden Tusk “Hukukun üstünlüğünü mümkün olduğunca yeniden tesis edecek bir dizi tedbir üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Tusk Brüksel’in hukukun üstünlüğüne ilişkin kaygılar nedeniyle vermeyi reddettiği Polonya’ya ayrılmış 36 milyar euro’luk AB fonundaki blokajı da kaldırma sözü verdi.
Kürtaj ve LGBTİ+’lara hukuki koruma sözü
Bireysel özgürlüklere de vurgu yapan yeni Başbakan neredeyse tüm vakalarda kürtajı yasaklayan 2020 tarihli mahkeme kararının da tersine çevrileceğini, LGBTİ+ bireyler için hukuki korumanın güçlendirileceğini söyledi.
2020’de yürürlüğe giren yasaya göre Polonyalı kadınlar ancak annenin sağlığı için ciddi risk varsa veya hamilelik tecavüz ve ensest kaynaklıysa kürtaj talebinde bulunabiliyor.
Vaatlerin önündeki büyük engel: Duda’nın veto yetkisi
Ancak Tusk vaatlerini uygulamada zorlukla karşılaşabilir. Duda’nın güvenoyu alma umudu olmaksızın Morawiecki’yi hükümeti kurmakla görevlendirmesi 2025 yılına kadar görevde kalacak cumhurbaşkanının Tusk’ın planlarını engelleme niyetinde olduğunu gösteriyor.
Parlamento tarafından onaylanan tasarıların yasalaşması için veto yetkisi olan Cumhurbaşkanı Duda tarafından imzalanması gerekiyor. Çiçeği burnunda Başbakan’ın koalisyonunun Duda’nın vetosunu geçersiz kılacak sayıda milletvekili yok.