ABD Temsilciler Meclisi’nin yeni gündemi: Filistinlileri ülkeye almamak
Rusya Devlet Başkanı Putin, Rusya'nın Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması'ndan çekilmesini içeren kararı imzalayarak, nükleer deneme yapma önündeki engeli kaldırdı. Putin, bu kararın Rusya'yı ABD ile aynı seviyeye getireceğini söylüyor. ABD anlaşmayı imzalasa da hiçbir zaman uygulamadı.
Dünya Ortadoğu’daki savaşa odaklanmışken, Rusya 600 günden daha uzun bir süredir devam eden Ukrayna savaşında kritik adıma son noktayı koydu. Rusya 1996 tarihinde yapılan Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması’nın (CTBT) imzacılarından biriydi. Yani nükleer silah denemeleri yapması sivil amaçlı da olsa her türlü yasaktı. Ne var ki Rusya, bu anlaşmadan çekilme sürecine girdi ve son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin onaylanan tasarıya imzasını atarak nükleer deneme yapması önündeki engeli kaldırmış oldu.
Putin daha önce yaptığı bir açıklamada Rusya’nın bu anlaşmadan çekilmesinin, anlaşmaya imzasını atsa da hiçbir zaman yürürlüğe sokmayan ABD’nin tutumunu “yansıtan” bir hareket olduğunu söylemişti. Anlaşmanın iptali geçen ay Rusya parlamentosunun alt ve üst kanatları tarafından oybirliğiyle onaylanmış, nihai onay için Putin’e gönderilmişti. Rusya’nın resmi haber ajanslarının bildirdiğine göre Putin, anlaşmadan çekilme yasasını resmen imzaladı. Bu konuyu detaylı işlediğimiz haberi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
Rus yetkililer, anlaşmadan çekilmelerinin nükleer denemelere yeniden başlayacaklarını göstermediğini söyleyerek, böyle bir şeyi ancak ABD’nin de nükleer denemelere başlama kararı almasıyla girişeceklerini söyledi. Putin de Rusya’nın test yapıp yapmama tartışmasına “hazır olmadığını söylemişti. Yine de Moskova’nın kararı analistler arasında endişelere yol açtı.
Bunun sebeplerinden biri Rusya’nın Ukrayna savaşının başından beri Batı’ya üstü kapalı nükleer tehditlerde bulunması, hatta NATO’ya üye Polonya, Litvanya ve Letonya’ya sınırı olan Belarus’a nükleer silah depolaması.
Devlet destekli yayın kuruluşu RT’nin genel yayın yönetmeni Margarita Simonyan, bu ayın başlarında Moskova’nın Batı’ya bir uyarı olarak Sibirya üzerinde nükleer bomba patlatması önerisinde bulunmuş ve bu öneri büyük tepkilerle karşılanmıştı. Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’nın nükleer deneme moratoryumunu terk etmediğini vurgulayarak Simonyan’ın önerisinin düşünülmediğini belirtti.
Ne var ki Devlet Duması CNTBT’den çekilme kararını oylamaya hazırlanırken, Rusya’da Putin’in bizzat denetlediği bir nükleer tatbikat simülasyonu gerçekleştirildi.
Sovyet sonrası Rusya’da herhangi bir nükleer deneme yapılmadı, ülkedeki son test ise 1990’da gerçekleştirildi. ABD’de ise bilinen son nükleer deneme 1992’de yapılmıştı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması’nın (CTBT) onayını iptal etmesinden dolayı “derin endişe” duyduğunu bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Rusya’nın iptal kararı “yanlış yönde atılan ciddi bir adım” olarak nitelendirildi. Açıklamada, Rusya’nın kararının “uluslararası silah kontrol rejimine olan güveni sarsmaktan başka bir işe yaramayacağı” ve “nükleer riski ve gerilimi” artıracağı ifade edildi.
Rusya’nın CTBT onayını iptal etmesinden derin endişe duyulduğu kaydedilen açıklamada, Rus yetkililerin bu kararın testlere devam edileceği anlamına gelmediğine ilişkin söylemlerinin arkasında durması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, ABD’nin 30 yıldır yürürlükte olan nükleer deneme yasaklarına ilişkin “moratoryuma” olan bağlılığı yinelendi.