İtalya Başbakanı Meloni’nin porno davası: Tazminat talep ediyor
Sarıyer'de Santa Maria İtalyan Kilisesi’ne düzenlenen silahlı saldırı İtalyan basınında da yer buldu. Din insanları İtalyan basınına verdikleri demeçlerde ve köşe yazılarında saldırıyı körükleyenin Gazze'de devam eden savaş olabileceğini söyledi.
İstanbul’da Sarıyer Büyükdere’deki Santa Maria İtalyan Kilisesi’nde yapılan pazar ayinine kar maskeli iki kişi silahlı saldırı düzenledi. Saldırıda bir kişi öldürüldü. Saldırıyla ilgili 51 kişi gözaltına alındı. Saldırı İtalyan kilisesine düzenlendiği için İtalyan basınında da yer buldu. Rahiplerin ve din insanlarının görüşüne yer veren gazetelerde nefretin körükleyicisinin İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılar olduğuna dikkat çekildi.
Katolik derneği Sant’Egidio’nun kurucusu Andrea Riccardi’nin İtalyan gazetesi Corriere della Sera için kaleme aldığı “Türkiye’deki kilise saldırısı ve nefret iklimi” başlıklı yazıda din odaklı saldırıların geçmişte kaldığı gibi göründüğü için saldırının “şaşırtıcı” olduğunu belirterek hem İstiklal’de İncil ve diğer Hıristiyan metinlerin rahatça satılmasına hem de Ekim 2023’te İstanbul’da Suriye Ortodoks Kilisesi’nin açılmasına dikkat çekti. Riccardi Ortodoks kilisesinin açılmasının “benzersiz” bir olay olduğuna değinerek “Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 yılından bu yana Türkiye’de hiç kilise inşa edilmemişti. Ülkedeki kiliseler, Hıristiyanların yine azınlıkta ama görece daha fazla olduğu 1914-1918 öncesinden kalma” diye yazdı.
Riccardi 2006’da Romalı rahip Andrea Santoro’nun Trabzon’daki Katolik Kilisesi’nde öldürülmesini, 2007’de Türklerle Ermenilerin uzlaşabilmesi için çabalayan Agos gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ermeni gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesini, aynı yıl Malatya’da İncil basan küçük bir yayınevinde çalışan ikisi Türk biri Alman üç Protestan’ın öldürülmesini hatırlatarak “Dini nefreti yeniden alevlendiren ne olabilir?” diye sordu. Türkiye’deki Hıristiyanların sayısının azaldığını belirten Riccardi tetiklenen nefretin arkasında Gazze’de yaşananlar olabileceğini belirtti. “İstanbul’da Gazze ile dayanışma göstergesi olarak çok sayıda Filistin bayrağı dalgalandırılıyor. Fener’de İsrail, Avrupa ve ABD’nin Filistinlilerin kanını emdiğini gösteren duvar resimleri var” diyen Riccardi yazısına şöyle devam etti:
“Küresel nefreti basitleştirme oyunlarında Türk Hıristiyanları Avrupalılar ya da Amerikanlarla özdeşleştirmek saçma olduğu kadar kolay da. Bu ilk kez de olmuyor. Savaşın damga vurduğu bir dünyada saçma bir şekilde düşman üssü olarak görülen yerlere karşı nefret de artıyor. Birkaç müridi olan küçük bir kilise de olsa. Hıristiyanlar huzurlu değil. Gerçek şu ki dünyanın bazı bölgelerinde pazar günü ayine gitmek bir risk anlamına geliyor.”
BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın haberine göre Il Messaggero gazetesi Katolik Kilisesi’nin İstanbul Apostolik Vekili Piskopos Massimiliano Palinuro ile bir söyleşi yaptı. “Ne yazık ki Gazze’deki savaş alev aldı ve Hıristiyanlar yeniden korkmaya başladı” başlığıyla yayınlanan söyleşide Palinuro’nun “Bir tarafta alevler için yanan Ortadoğu var. Öte yanda Avrupa’da son yıllarda artan İslamofobi. Bu iki faktör birleştiğinde barut oluyor. Batı’da Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlükle kendini gösteren her bir İslamofobik eylemin bölgemize çok büyük yansımaları var. Meydanlarda Kuran yakılması, çirkin karikatürlerin yayınlanması ve Müslümanların inançlarına aykırı diğer olaylar… Bazı İslamofobik söylemlerin Müslümanların çoğunlukta olduğu yerlerde yarattığı yankıyı Batı’ya açıklamak zor” dediği görüldü.
Gazetecilerin “Cinayetin İtalyan kilisesinde işlenmiş olması İtalya’nın radikal İslam’ın hedefinde olduğu anlamına mı geliyor?” sorusuna Palinuro “Hayır alakası yok. Bu saldırıyı istisna tutuyorum. Bu kilise İtalyan kilisesi olarak tanımlansa da İtalya ile hiçbir ilgisi yok. Elbette zamanında İtalyan rahiplerce kurulmuş ama bugün Katolik Kilisesi’nin rahipleri tarafından yönetiliyor” dedi. Palinuro gazeteye “Türk yetkililer hemen harekete geçti, bizimle dayanışma içindeler. Cumhurbaşkanı Erdoğan kilise papazını aradı. Üç bakan kiliseyi ziyaret etti. Yardımcı olma havası hakim” dedi. Yaşanan olay karşısında insanların “dehşete düştüğünü” söyleyen Palinuro daha önce de Anadolu’da din odaklı saldırılar olsa da bunun “kozmopolit, misafirperver, heterojen” İstanbul’da olmadığını belirtmiş.