Hamas’tan ‘Aksa Tufanı’na ilişkin ilk rapor: Saldırdık, çünkü…
Ortadoğu'da tehlike çanları çalarken İsrail basınına göre savaş kabinesi kararını verdi. Tahran Tel Aviv'in olası yanıtına dair tüm ihtimalleri masaya yatırırken İsrail devlet televizyonu "Hava kuvvetleri saldırıya hazır" dedi.
İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’da İran konsolosluğuna ait bir binayı vurmasıyla yükselen gerilim İran’ın insansız hava araçları (İHA) ve füzelerle yaptığı misillemeyle daha da alevlenmişti. İran’da bu saldırıya halk nezdinde tepki ikiye ayrıldı. Sekülerler İran’ın gireceği bir savaşın ekonomideki sorunları daha da artıracağından endişe duyuyor ve yönetimin savaşla kendi varlığını artırmaya çalıştığını savunuyor. Ancak hükümet yanlıları daha saldırı duyrulur duyrulmaz soluğu Filistin Meydanı’nda, Devrim Muhafızları’nın Kudüs Gücü kolunun hayatını kaybetmiş komutanları Kasım Süleymani ve Muhammed Rıza Zahedi’nin mezarının başında aldı.
Öte yandan İsrail’in savaş kabinesinde tartışmalar sürüyordu: Saldırı yapılacak mı, yapılacaksa ne zaman ve nereye yapılacaktı? Ayrıca bir de İsrailli rehineler vardı. Bu saldırı onların üzerindeki ilgiyi dağıtacak mıydı? Savaş kabinesi Tel Aviv’in bölgesel bir savaşa yol açmamak için dikkatli olması çağrıları ve misilleme hamlesinin gelebileceği haberleri arasında İran’ın hava saldırısına İsrail’in vereceği yanıtı görüştü.
İsrail merkezli Kanal 12 televizyonu teyitsiz bir haberinde savaş kabinesinin İran’a karşı “açık ve güçlü” bir karşılık vermeye karar verdiğini ve Tel Aviv’in “bu büyüklükte bir saldırının tepkisiz kalmasına izin vermeyeceği” mesajını verdiğini bildirdi.
War cabinet said set on ‘forceful’ response to Iran, but one that won’t spark wider war https://t.co/9lUrLMtu3a
— The Times of Israel (@TimesofIsrael) April 15, 2024
Habere göre yanıt İsrail’in Tahran’ın istediği “denklemi kurmasına” izin vermeyeceğini açıkça ortaya koyacak şekilde tasarlandı. Bu İran yönetiminin diplomatik binaları dahil İran topraklarına gelecekteki İsrail saldırılarına bundan sonra da İran’ın İsrail’e misilleme saldırılarıyla karşılık verileceği yönündeki uyarısına açık bir göndermeydi.
Ancak haberde İsrail’in vereceği karşılığın bölgesel bir savaşa yol açmasını ya da kendisine yardımcı olan Batı koalisyonunu parçalamasını istemediği de belirtildi. Haberde İsrail’in eylemini ABD ile koordine etme niyetinde olduğu da kaydedildi.
Savaş kabinesi toplantısı Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın ABD’li mevkidaşı Lloyd Austin yaptığı telefon görüşmesi sonrası İran’ın balistik füze kullanması nedeniyle İsrail’in bu saldırıya “karşılık vermekten başka seçeneği olmadığını” söylediği sırada sona erdi.
Habere göre Gallant, ABD’li mevkidaşına “İsrail’in Suriye’deki hedefleri her vurduğunda İran’ın doğrudan saldırıyla karşılık verdiği bir denklemi kabul etmeyeceğini” söyledi.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi de “İleriye bakıyoruz, adımlarımızı düşünüyoruz ve bu kadar çok füzenin, seyir füzesinin ve İHA’nın İsrail topraklarına fırlatılması bir yanıtla karşılık bulacaktır” dedi.
Kanal 12’nin haberine göre savaş kabinesi “acı verici” olabilecek ancak gerilimin tırmanmasını önlemeye yönelik çeşitli misilleme seçeneklerini tartıştı.
Wall Street Journal’da yayımlanan bir habere göre masadaki seçenekler arasında siber saldırıların yanı sıra “İran petrol altyapısı gibi devlete ait kilit tesislere yönelik saldırılar” da yer alıyor.
Haberde kaynak gösterilen analistlere göre İran’ın nükleer programıyla ilgili personel ve altyapıya ya da Tahran’ın bölgedeki vekillerinden birine – Hamas, Lübnan merkezli Hizbullah ve Yemen’deki Husiler dahil olmak üzere – yapılacak saldırılar da diğer olası yanıtlar arasında.
Analistler İran’ın nükleer tesislerine yapılacak bir saldırının özellikle de böyle bir operasyon için ABD desteği ve finansmanına ihtiyaç duyulacağı göz önüne alındığında pek de olası olmayacağını söylüyor.
İsrail devlet televizyonu KAN yaptığı yayında, İsrail’in İran’a kontrol edebilmesine imkan verecek, karşılık veremeyeceği ve bölgeyi kapsamlı bir savaşa sürüklemeyeceği, cevap veremeyeceği sınırlı bir saldırı planladığını duyurdu.
İran ile gerginliğini tırmandırılmasıyla Gazze’nin ikincil duruma düşmesinin istenmediğine dikkat çekilen yayında, İsrailli yetkililerin İran’ın ilk kez kendi topraklarından doğrudan bir saldırı gerçekleştirildiği için kırmızı çizginin aşıldığını ve buna karşılık vermenin zorunlu olduğu görüşünü taşıdığı belirtildi.
İsrail Hava Kuvvetleri’nin İran’a yönelik olası bir saldırı için yürüttüğü hazırlıkları tamamladığına işaret edilen yayında, saldırının ne şekilde olacağına dair bilgi verilmezken, İran’da suikast operasyonları ya da geniş çaplı bir elektronik saldırının da uzak görülmediği ifade edildi.
Yayında bilgisine başvurulan bir İsrailli yetkili, ülkesinin İran’a yönelik planlanan bir saldırı öncesinde Amerika Birleşik Devletleri’ne bildirimde bulunmak konusunda Washington’a söz verdiğinin altını çizdi.
KAN’ın başka bir haberinde İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu’nun bakanlara “İsrail, İran’ın saldırısına karşılık verecek ancak bunu akıllıca yapmalı, içgüdüsel olarak değil” dediği kaydedildi.
Netanyahu’nun ayrıca “İran saldırının ne zaman geleceğini bilmeden gergin bir şekilde beklemeli, tıpkı İsrail’e aynısını yaptığı gibi” ifadelerini kullandığı aktarıldı. Öte yandan üst düzey bir İsrailli yetkilinin ise “İsrail’in İran’a yanıt vereceği ancak meselenin sadece ne zaman ve neresi olduğunu” söylediği belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Washington’un İsrail’e olan desteğini yinelerken İran ile çatışmaların tırmanmaması konusunda da uyarıda bulundu.
Blinken Irak Başbakan Yardımcısı Muhammed Ali Tamim ile görüşmesinin başında yaptığı açıklamada “Gerilimi tırmandırma peşinde değiliz, ancak İsrail’in savunmasını desteklemeye ve bölgedeki personelimizi korumaya devam edeceğiz” dedi.
İran’ın eylemlerini “eşi benzeri görülmemiş” olarak niteleyen Blinken “Bu hafta sonu gösterdi ki İsrail bir saldırının kurbanı olduğunda kendisini tek başına savunmak zorunda değil” dedi.
ABD’li bakan ayrıca bölgedeki krizin tırmanmasını önleyecek diplomatik bir yanıtın koordine edilmesi amacıyla son 36 saat içinde yoğun bir görüşme trafiği içinde olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanlığı’na göre ABD Dışişleri Bakanı özellikle Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Türkiye, İngiltere ve Almanya’daki mevkidaşlarıyla görüştü.
İsrail’in eski ABD Büyükelçisi Michael Oren ise Wall Street Journal’a (WSJ) “Önemli olan yarattığımız bölgesel ve uluslararası işbirliği fırsatını baltalamayacak şekilde akıllıca karşılık vermektir” dedi.
İran pazar günü erken saatlerde balistik füzeleri fırlatmadan kısa süre önce İsrail’i misilleme yapması halinde “çok daha büyük” bir saldırıyla karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarmış ve “meselenin sonuçlandığını düşündüğünü” söylemişti.
İran devlet medyasına göre İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İngiliz mevkidaşı David Cameron’a Tahran’ın gerilimin artmasını istemediğini, ancak İsrail’in misilleme yapması halinde derhal ve eskisinden daha güçlü karşılık vereceğini bildirdi.
Abdullahiyan, ayrıca İsrail’in, İran’ın çıkarlarına ve güvenliğine yönelik saldırılarını tekrarlamaya kalkması durumunda Tahran’ın bir sonraki eyleminin kesin, hızlı ve kapsamlı olacağı konusunda Beyaz Saray’ı uyardıklarını söyledi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri de İsrail’in muhtemel saldırısına saniyeler içinde karşılık vereceklerini söyledi. Devlet televizyonunda katıldığı bir programda konuşan Bakıri, İsrail’in İran’ın Şam’daki konsolosluğuna saldırarak “stratejik hata” yaptığını ifade etti.
İran’ın bu sayede meşru müdafaa çerçevesinde askeri ve savunma kapasitesini ortaya koyduğunu söyleyen Bakıri, “Siyonist rejimin, başka bir hata yapması durumunda 12 gününün kalmayacağını ve cevabın günler veya saatler değil saniyeler içinde verileceğini bilmesi gerekiyor” dedi.
İran’ın her türlü ihtimale hazır olduğunu belirten Bakıri “Siyonistler ikinci hatayı yapmamalı çünkü İran’ın tepkisi daha sert, daha güçlü ve daha hızlı olacaktır” diye konuştu.
WSJ’nin aktardığı ismi açıklanmayan ABD’li ve Batılı yetkililer misillemenin muhtemelen çok hızlı olacağını söylerken Kanal 12’ye göre İsrail savaş kabinesinin yeniden toplanması planlanıyor.
Öte yandan İsrail’de komuta yönetmelikleri değiştirilmedi. Bu da bir Tel Aviv’in hemen saldırması ihtimalinin düşük olduğunu gösteriyor.
WSJ İsrail’in, İran’a karşı Gazze ve Batı Şeria’da ve Lübnan’ın kuzey sınırında konuşlandırılmış birliklerini “aşırı zorlamayacak” misilleme seçenekleri üstünde durduğunu belirtti.
Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin aşırı sağcı üyelerinin İsrail’in İran’ın saldırısına bir güç gösterisiyle karşılık vermesi yönündeki çağrılarının ortasında, haberde analistlerin Kudüs’ün Tahran’a vereceği yanıtın Gazze’de devam eden savaşla bağlantılı olması gerekmese de “siyasi olarak bağlantılı olduğunu” söyledikleri aktarıldı.
Bu arada İsrail’in eski ulusal güvenlik danışman yardımcısı Chuck Freilich, Netanyahu’nun aşırı sağcı bakanlarının hem İran’a hem de Filistinli vekili Hamas’a karşı itidalli bir yaklaşımda kendisini destekleme ihtimalinin düşük olduğunu söyledi.
Freilich “Netanyahu her iki cephede de itidal göstermek istese bile bunu dengelemek zorunda” dedi.
Öte yandan İran, ülkenin batısında hava sahasının kapatıldığı haberlerini yalanladı.
Yol ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Hava Limanları ve Havacılık Şirketi’nden yapılan yazılı açıklamada, bazı basın organlarında ülkenin batısında uçuşa yasak bölge oluşturulduğuna dair iddiaların yer aldığı belirtildi.
Açıklamada Hatemu’l Enbiya Hava Savunma Karargahı adına yayınlanan iddiaların doğru olmadığı kaydedildi.
İran 1 Nisan’da Tahran’ın Suriye’deki büyükelçilik yerleşkesindeki bir binaya düzenlenen ve İran Devrim Muhafızları’ndan çok sayıda komutanın öldüğü ölümcül saldırıya misilleme olarak geçen cumartesi günü geç saatlerde İsrail’e doğrudan saldırı başlatarak yaklaşık 300 hava aracı ve füze göndermişti.
İsrail Savunma Kuvvetleri’ne (IDF) göre İran’ın saldırısında 170 insansız hava aracı, 30 seyir füzesi ve 120 balistik füze kullanıldı ve bunların yüzde 99’u İsrail hava savunma sistemi Demir Kubbe tarafından engellendi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Patrick Ryder da ABD Merkez Komutanlığı’na (CENTCOM) göre, İran, Irak, Suriye ve Yemen’den İsrail’e yönelik 110 orta menzilli balistik füze, 30 kara seyir füzesi ve 150’den fazla İHA saldırısı yapıldığını söyledi. Ryder bunlardan 81 İHA’nın ve en az 6 balistik füzenin ABD tarafından düşürüldüğünü belirtti.
İran’ın misillemesinde fırlattığı füze ile İHA’ların yüzde 50’sinin başarısız olduğu ve hedefine ulaşmadığı yönündeki bir soruya da Ryder, kürsüden istihbari detaya girmeyeceğini belirtti ve “İsrail’e yöneltilen hava tehdidinin yüzde 99’unun ortadan kaldırıldığını” iddia etti.
Ryder ayrıca İran’ın saldırıları başlatmadan önce müttefikleri üzerinden ABD’ye herhangi bir uyarı yapmadığını da söyledi.
Hava araçlarının çoğu ABD, Ürdün ve diğer müttefiklerin yardımıyla İsrail’e ulaşmadan engellendi ve tek yaralı, Negev çölünde düşen şarapnel parçalarının isabet ettiği ve ağır yaralanan bir Bedevi kız oldu. IDF, güneydeki Nevatim üssünün altyapısında küçük çaplı hasar meydana geldiğini ancak saldırı sırasında işlevini sürdürmeye devam ettiğini söyledi.