Türkiye savaşın 6. ayında İsrail’e ihracat yasaklarını açıkladı; listedeki jet yakıtı ortalığı karıştırdı
Hamas'ın siyasi büro şefi Haniye, Tahran'da Devrim Muhafızları'nın işlettiği konuk evinde füzeyle öldürülünce gözler ciddi güvenlik açığı yaşayan İran'a çevrildi. İran intikam yemini etti ama ne yapacağı belirsiz. Bölgesel savaş endişesi büyüdü.
Dünya güne Hamas’ın siyasi büro lideri İsmail Haniye’nin İsrail’in fırlattığı havadan güdümlü füzesiyle vurularak öldüğü haberiyle uyandı. Haniye İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak için Tahran’daydı. İran’ın başkentinde Haniye dışında 85 ülkeden daha temsilci vardı ki biri de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dı. İran, İsrail’in kendi toprakları içinde bir Hamas liderinin öldürülmesine sert tepki gösterdi. Hem Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney hem de Mesud Pezeşkiyan intikam yemini etti. Konuyla ilgili saatlerce açıklama yapmaktan kaçınan İsrail ise “Savaş aramıyoruz ama hazırlıklarımız sürüyor” dedi. Peki bundan sonra Hamas’ı ve dünyayı neler bekliyor?
Önce Hamaney ve Pezeşkiyan’ın ne dediğini hatırlayalım: Pezeşkiyan göreve geldikten bir gün sonra Haniye suikastıyla ilgili yaptığı ilk açıklamada İsrail’i sertçe kınayarak “İşgalci terör rejimini yaptıklarına pişman edeceğiz. İran egemenliğini, haysiyetini, itibarını ve onurunu koruyacaktır” dedi. İsrail saldırılarında torunları ve çocuklarını kaybettiği zaman Haniye’nin dile getirdiği “Allah’tan geldik, Allah’a gideceğiz” sözlerle açıklamasına başlayan Hamaney ise “Haniye’nin kanının intikamını almanın İran’ın görevi olduğu” vurgusunu şu sözlerle yaptı:
“Cesur ve tanınmış Filistinli Mücahid lider Sayın İsmail Haniye, bugün şafak vakti Allah’la buluşmak için yola çıktı ve büyük direniş cephesi yasını tuttu. Suçlu ve terörist Siyonist yapılanmanın, sevgili misafirimiz ve şehidimize evimizde suikast düzenlemesi bizi üzdüğü gibi, kendisine de ağır bir ceza hazırlamıştır. Şehit İsmail Haniye, kıymetli ruhunu uzun yıllar onurlu mücadele meydanlarında ellerinde taşımış, kendini şehadete hazırlamış, çocuklarını ve yakınlarını bu yolda feda etmiştir. Şehit Haniye, Allah’ın kullarını kurtarmak için Allah yolunda şehit olmaktan korkmadı. İslam Cumhuriyeti’nde yaşanan bu acı ve zorlu olayda şehidin kanının intikamını almak bizim görevimizdir.”
İran’ın Kum kentindeki Cemkeran Camii’nin kubbesine Haniye’nin öldürülmesinin ardından “intikam” anlamına gelen ve üzerinde Arapça “Hüseyin’in intikamı” yazılı kırmızı sancak çekildi.
Bu sancak en son 3 Ocak’ta Kasım Süleymani’nin mezarının bulunduğu kabristanın yakınında gerçekleşen canlı bomba saldırısının ardından göndere çekilmişti.
🇮🇷🇵🇸🚨‼️ Iran Raises Red Flag of Revenge on Jamkaran Mosque After Assassination of Hamas Leader Ismail Haniyeh.
—> Last time, they raised the red flag Iran sent around 170 drones, over 30 cruise missiles, and more than 120 ballistic missiles toward Israel pic.twitter.com/1GEKbOuekl
— TabZ (@TabZLIVE) July 31, 2024
Saatler sonra bir açıklama İsrail Savunma Bakanlığı’ndan geldi. Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın sözlerini aktaran bakanlık Haniye’nin suikastına değinmeden “Beyrut’ta bu akşamki operasyon nokta atışı ve profesyoneldi. Biz savaş aramıyoruz ama her türlü ihtimale karşı da hazırlıklıyız. Bu sebeple biz daha üst düzeyde işimizi yaparken siz de kendinizi buna göre hazırlamalısınız” dedi.
Haniye’ye düzenlenen suikasttan saatler önce Lübnan’ın başkenti Beyrut da İsrail bombardımanıyla sarsıldı. Saldırıda Hizbullah’ın askeri kanadının liderlerinden Fuad Şükür’ün öldürüldüğü açıklandı. İsrail o saldırıyı üstlendi ve saldırıya işgal altındaki Golan Tepeleri’nde bulunan Mecdel Şems kasabasının hedef alındığı ve 12 kişinin öldüğü bombardımanı gerekçe gösterdi. Lübnan Hizbullahı o saldırıyı üstlenmese de İsrail buldukları silahların İran yapımı olduğunu söyleyerek, bunu ancak Lübnan Hizbullahı’nın atmış olabileceğini söyledi. ABD de İsrail’e arka çıkarak tüm bulgularının Hizbullah’a işaret ettiğini açıklamıştı.
Bu noktada İsrail ile Lübnan arasında bir savaşın patlak verme ihtimali tartışılıyordu. Ama şimdi işin içine hava sahası ihlal edilmiş bir İran giriyor. İsrail en son nisan ayında Suriye’deki İran Büyükelçiliği’ni hedef alarak üst düzey Devrim Muhafızları liderinin ölümüne neden olduğunda İran’ın verdiği karşılık 300’den fazla füze ve dronu İsrail’e fırlatmak olmuştu. O zaman da yine savaşın çıkma ihtimali üstünde durulmuştu. Ne var ki Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi çevredeki ülkelerle ABD ve İngiltere’nin de desteğiyle bu saldırıların neredeyse tamamı püskürtülmüştü.
İran ordusunun elit kesimi Devrim Muhafızları Ordusu da Pezeşkiyan ve Hamaney’in açıklamalarına katılarak İran’ın vereceği karşılığın ” sert ve acı verici” olacağını söyledi. Açıklamada “Siyonist rejimin bu suçu, başta İran olmak üzere Direniş’in güçlü ve büyük cephesinin sert ve acı yanıtıyla karşılaşacaktır” dendi. Devrim Muhafızları Ordusu’nun vurgu yaptığı Direniş İran öncülüğünde Lübnan Hizbullahı, Yemen’deki Husiler, Irak ve Suriye’deki Şii grupların dahil olduğu Direniş Ekseni’ne gönderme yapıyor. Hem Hizbullah hem de Husiler, Gazze’deki savaşın başından bu yana Gazze’yle dayanışmak için devrede.
Lübnan Hizbullahı ile İsrail askerleri savaşın ikinci gününden beri İsrail’in kuzeyinde silahlı çatışmalar yaşıyor. Bu yüzden her iki taraftan toplamda 160 binden fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Öte yanda da Husiler Kızıldeniz’den geçen ve İsrail ile bağlantılı olduğunu düşündükleri gemilere füze fırlatıyor. Kızıldeniz’in güvenli olmayışı nedeniyle deniz ticareti büyük darbe yedi. Son olarak İsrail Husilerin saldırılarına karşılık olarak geçen hafta Hudeyde Limanı’nı bombaladı. Bu liman açlığın pençesindeki Yemenlilere yardımların ulaştırılması açısından önem taşıyan bir limandı ama İsrail saldırısını “İran silahları bu limandan Husilere ulaşıyor” diyerek haklı çıkarmaya çalışmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Haniye’ye düzenlenen suikasttan önceden haberdar olmadığını, “Bu konuda bilgi sahibi değildik, dolayısıyla müdahil de olmadık” dedi. Singapur’da Channel News Asia’ya konuşan Blinken “Odaklandığımız konulardan biri Gazze’deki çatışma halinin başka yerlere sıçramaması. Böyle devam edeceğiz” dedi. Singapur’dan Moğolistan’a uçmadan önce El Sani’yi arayan Blinken, Katarlı başbakanla Tahran ve Beyrut’taki şiddet olaylarını görüştü.
Öte yandan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Ortadoğu’da savaşın kaçınılmaz olduğunu düşünmediğini söylemekle birlikte İsrail’e saldırılırsa ABD’nin devreye gireceğini vurguladı. “Nisanda yaptıklarımızı gördünüz, aynısını yapmamızı bekleyebilirsiniz” diyen Austin “Ama böyle bir şey yaşanmasını istemiyoruz. Tansiyonu düşürmek için elimizden geleni yapacağız ve bunu yaparken de diplomatik yolları kullanacağız” dedi.
Austin de İsrailli mevkidaşı ile görüştü. İsrail Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında Gallant’ın dün gece öldürülen Şükrü hakkında Austin’e bilgi verdiği aktarıldı. İki ismin Haniye’nin ölümüyle ilgili olarak konuşup konuşmadığı kamuoyuna açıklanmadı ancak Gallant’ın rehinelerin evlerine dönmesi için ateşkes görüşmelerinin sürdürülmesi için “çaba sarf ettiklerini” söyledi.
İsrail’in kuzeyindeki Beyt Şean kentindeki bir süpermarket, İsrail bayrakları ve Haniye’nin üstünde “Yok edildi” yazılı portresini asan bir esnaf, müşterilerine ücretsiz ikramlarda bulundu. İsrail’in ana televizyon kanalları yaz programından çıkarak savaş zamanlarına özgü canlı haberlere ve yorumcuların durumu değerlendirdiği programlara geçti. İsrailli emekli Tümgeneral Amos Gilad Kanal 12’deki tartışma programında hem Şükrü’nün hem de Haniye’nin ölümlerini “inanılmaz başarı” olarak niteledi. Eski askeri sözcü Avi Beneyahu ise bu hamlelerin “İsrail’in en karanlık saatindeki en iyi hali” olduğunu söyledi.
Ancak İsrailliler arasında saldırılardan endişe duyanlar da vardı. 7 Ekim’deki saldırılarda kardeşi rehin alınan Amit Levy, ateşkes müzakerelerinin nasıl etkileneceğini düşünüyordu. Levy “Ben ne bir askerim ne de bir karar verici. Bu adımın yardımcı mı yoksa köstek mi olacağını bilmiyorum” dedi. Solcu milletvekili Ofer Cassif ise Netanyahu’nun rehinelerin güvenliğini tehlikeye attığını söyledi. Cassif “Haniye azılı bir savaş suçlusuydu ama konu o değil. Mesele rehin alınanlardan vazgeçilmesi ve onların kasten acı içinde ölüme terk edilmesi” dedi.
Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar ve 7 Ekim saldırılarının beyni Muhammed Deyf İsrail’in aylardır hedefinde olan isimler. Ancak örgütün uluslararası ilişkilerinden sorumlu ve İsrail ile yapılan rehine ve ateşkes müzakerelerinde Mısırlı ve Katarlı arabulucularla muhatap olan Hamas yetkilileri de Haniye öncülüğündeki siyasi kanat.
Haniye İsrail Gazze’den çekilirse bir anlaşmaya varmaya istekli olduğunu birçok kez göstermişti. Mayıs ayındaki açıklamasında örgütün anlaşmaya evet demesi için önce maddelerden birinin Gazze’deki çatışmaların kalıcı olarak durdurulması gerektiğini söylemişti. Buna karşılık İsrail, Hamas’ın taleplerinin “kabul edilemez” olduğunu söylemiş, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Hamas yok edilene kadar savaşmaya devam edeceklerinin sözünü vermişti.
Bunun sonucunda da görüşmeler durma noktasına gelmişti. Haniye bu ayın başlarında savaşı sona erdirme fikrini görüşmek üzere Katar ve Mısır’daki arabulucularla temasa geçmişti. Böylece tarafların çerçeve anlaşmanın eşiğinde olabileceğine dair umut ışığı yakmıştı. Ancak şimdi Haniye’nin öldürülmesi müzakerelerin sürdürülmesini olumsuz etkileyebilir.
Ateşkes görüşmelerinde arabuluculuk rolünü üstlenen ülkelerden Katar’ın Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman El Sani, İsrail’i suikastla suçlayarak “Bir taraf diğerini öldürürse bu müzakereler nasıl devam edecek? Barış için ciddi partnerler gerekli” dedi.
Haniye’nin öldüğünü duyuran Hamas oldu. İsrail ise saldırıyı üstlenmediği gibi, dünyanın gündemine bomba gibi düşen haberlerle ilgili hiçbir açıklama yapmadı. Ama İsrailli aşırı sağcı bakanlar Haniye’nin öldürülmesine sevindiklerini gizleme ihtiyacı duymadı. Kültür Mirası Bakanı Amichai Eliyahu, “Hamas liderinin öldürülmesiyle dünyanın biraz daha iyi bir yer haline geldiğini” söyleyerek “Dünyayı pislikten arındırmanın en doğru yolu. Hayali ‘barış’ anlaşmalarına da, yürüyen ölü adamlara merhamete de gerek yok. Barışı getirecek ve barış içinde yaşama şansımızı artıracak şey demir yumruktur” dedi.
Bugüne kadar Hamas ile ateşkes yapılmasına en çok karşı çıkan bakanlardan biri olan Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir de suikastın düzenlendiği bugünü “Büyük gün” olarak kutladı. İletişim Bakanı Shlomo Karhi “Tanrım tüm düşmanların perişan olsun” dedi. Diaspora Bakanı Amichai Chikli ise Haniye’nin “İsrail’e ölüm” diye bağıran kalabalığın önünde olduğu bir videoyu paylaşarak “Ne dilediğinize dikkat edeceksiniz” dedi.