Trump Tower elden gidebilir: Zaman daralırken Trump iflasa doğru sürükleniyor
ABD 2003'ten beri Katar'da askeri üs olarak kullandığı El Ubeid Hava Üssü'nün kullanım süresini 10 yıl uzatacak anlaşmayı Katar ile imzaladı. Bunun kapalı kapılar ardında, kamuoyuna duyurmadan gerçekleştirilmiş olması ilgi çekti.
CNN International’a konuşan ABD’li üç savunma yetkilisi hükümetin Katar’daki Amerikan askeri varlığını 10 yıl daha uzatacak anlaşmaya varıldığını duyurdu. Kapılı kapılar ardında yapılan anlaşma son dönemde Washington’un Gazze ve Venezuela’da esir tutulan Amerikan vatandaşının serbest bırakılmasında merkezi rol oynayan Katar’la sorunu olmadığını, ancak Katar’ın Hamas bağlantısı nedeniyle de meseleyi çok ön plana çıkarmak istemediğini gösteriyor.
Anlaşma süresi uzatılan askeri üssün adı El Udeid Hava Üssü. Doha’nın güneybatısında ve ABD’nin Ortadoğu’daki en büyük askeri üssü; 10 binden fazla Amerikan askerine ev sahipliği yapıyor. Üs ABD Merkez Komutanlığı’nın Afganistan, İran ve Ortadoğu hava ve kara operasyonları için kritik merkez olmanın yanı sıra Katar ve İngiliz Hava Kuvvetleri tarafından da kullanılıyor. El Udeid 2003 yılında ABD Merkez Komutanlığı’nın ana hava üssü haline geldi.
ABD’nin 2021 yılında Afganistan’dan apar topar çekilmesi sırasında binlerce Afgan Kabil’den El Udeid’e getirilmişti. ABD askerleri Biden’ın “tarihteki en büyük, zorlu hava taşımalarından biri” dediği kitlesel mülteci akınıyla bu şekilde mücadele etmeye çalışmıştı.
Üssün kullanım süresinin uzatılması ABD’nin Irak, Suriye ve Yemen’deki İran destekli grupların yarattığı tehdidin arttığı bir döneme denk geldi. Bir yanda Irak ve Suriye’deki ABD üsleri hedef alınırken diğer yanda Yemen’deki Husiler Kızıldeniz’den geçen ticari gemilere saldırıyor.
Savunma Bakanı Lloyd Austin geçen ay El Udeid’i ziyaret ederek Katar’a üs için yaptıkları harcamaları artırdığı için teşekkür etti. Ancak askeri anlaşmanın uzatıldığına dair bir şey söylemedi. Bununla birlikte Austin ABD ve Katar’ın “ikili savunma ilişkisini genişletmek ve güçlendirmek için resmi olarak ileriye dönük adımlar atacağını” belirtti, “Bunu Katar’ın El Udeid Hava Üssü’ndeki kabiliyetlerini artırmak için önemli kaynaklara katkıda bulunma taahhüdüyle yapacağız ve bu her iki kuvveti de önümüzdeki yıllarda destekleyecektir” dedi.
Biden yönetimi de anlaşmadan bahsetmedi. Sebebi de muhtemelen Katar’ın isminin son dönemlerde üst düzey Hamas yetkililerine yaptığı ev sahipliğiyle gündeme gelmesi. Katarlı yetkililer Hamas’ın Doha’da siyasi ofis açmasına Obama yönetimi döneminde ABD’nin talebi üzerine izin verildiğini söylüyor.
İsrail ve Filistinli direniş güçleri arasında savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana Katar İsrailli yetkililerle Hamas’ın rehinelerin serbest bırakılması için pazarlık yapmasında arabuluculuk rolünü üstlenen ülke oldu. Bir noktada İsrail ve ABD, Katar’ın üst düzey Hamas yetkililerinin ofis açmasına izin vermesine tepki göstermeye başladı. Hatta İsrail Katar’daki masadan tamamen kalkarak esir takası ve ateşkes müzakerelerini Mısır’a taşıdı.
ABD Başkanı Joe Biden ise Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile görüşmelerinden bahsetse de Katar’ın müzakerelerdeki rolü için yorum yapmaktan kaçındı. Örneğin kasım ayında Washington Post’ta yayınlanan köşe yazısında Katar’dan bahsetmedi, Mısır ve diğer Ortadoğulu müttefiklerini övdü.
Katar’ın arabuluculuk rolü İsrail-Hamas görüşmelerinde daha belirgin olsa da Venezuela ve ABD arasında aylardır devam eden müzakerelerde de büyük rol oynadı. Bu görüşmelerdeki rolü uzun zaman karanlıkta kalsa da Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun geçen ay yüz milyonlarca dolar para aklamakla suçlanan Alex Saab’a karşılık 10 Amerikan vatandaşını serbest bırakmasıyla gün yüzüne çıktı. Ama Biden resmi açıklamasında da Katar’ın buradaki rolü de vurgulanmadı.
Ayrıca ABD ve İran arasında epey tartışma yaratan esir takası da Katar arabuluculuğunda gerçekleşmişti. İran dondurulan 6 milyar dolarının yeniden dolaşıma girmesi karşılığında 5 Amerikan vatandaşını serbest bırakmıştı. Ama sonra Cumhuriyetçiler Biden yönetimine tepki göstererek dolaşıma sokulan paranın militan grupları desteklemek için kullanılacağını söylemiş, bu da Biden yönetimini geri adım atmaya zorlamıştı.