‘Acılı bir günde nasıl şarkılar söyleyeceğimizi bilmiyor muyuz?’
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve tahliye ültimatomları sürerken eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, Şifa hastanesini işaret etti. Barak ayrıca Netanyahu'nun istifa etmesi gerektiğini de belirtti.
7 Ekim’de Hamas tarafından başlatılan Aksa Tufanı operasyonu bölgeye yayılmasından endişe edilen bir savaşa dönüştü. Binlerce kişi öldü, binlerce kişi ise yaralı. Abluka altındaki Gazze’de de 2 milyona yakın kişi insani yardım için Refah Kapısı’ndan başlayan sevkiyatı günlerce bekledi. Bu sevkiyat, 20 kamyon gibi yetersiz bir trafikle başlarken İsrail’de yine kara operasyonları için gündemi ısındırmaya başladı. Önce dün akşam saatlerinde Kudüs Hastanesi için tahliye çağrısı yaptı ardından da Gazze’nin kuzeyindeki 20 hastaneyi kast ederek ‘boşaltın’ ültimatomu verdi.
Gazze’ye yönelik İsrail’in aralıksız devam saldırıları insani bir felakete de yol açtı. Dünya, gözünü Gazze’den ayırmazken, hemen hemen her ülkede Filistin’e destek gösterileri de sürüyor. Üstelik Tel Aviv yönetimi, İsrail’de de yer yer eleştirilerin odağında yer alıyor. İsrailli barış yanlıları yaşananlardan ülkenin gelmiş geçmiş en sağcı hükümeti olan Başbakan Binyamin Netanyahu yönetimini sorumlu tutarken bunlara Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak da eklendi.
Barak, önce Almanya’nın önde gelen yayın kuruluşlarından Spiegel’e ardından da BBC’ye konuştu. İran medyasında ise Barak’a ait olduğu öne sürülen ses kayıtları servis edilmeye başlandı. Spiegel ve BBC’de Netanyahu ve hükümetini açıktan eleştiren Barak’ın sözkonusu ses kaydında ise ‘Netanyahu görevi bırakmalı’ dediği ileri sürülüyor.
Önce Barak’ın röportajlarına sonrasında ise İran medyasında yer alan iddialara bir göz atalım.
Barak’ın BBC röportajında öne çıkan konusu kendisinin ileri sürdüğü bir iddiaydı. Bu iddiayı gündeme getirmesinin ardından ise İsrail’den Barak’ı doğrulayacak bir hamle geldi. Eski Başbakan BBC röportajında “İsrail kara harekatından önce bütün hastaneleri boşaltmak istiyor, Hamas’ın konuşlandığını düşündüğü El-Şifa hastanesi de hedeflerden biri olabilir” demişti.
Peki Barak BBC röportajında neler demişti? Hastane iddiasının dayanağı neydi?
Perşembe günü BBC’de yayınlanan bir röportajda Barak, kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nde ölü sayısının 4 bin 200’ü geçmesine rağmen İsrail’in ateşkes çağrısı yapan seslere kulak vermeyeceğini ifade etti ve hastaneleri işaret etti.
BBC Newsnight muhabirinin İsrail’in, apartmanlar, okullar, ibadethaneler ve hastaneleri hava saldırılarıyla vurmadan önce seçtiği hedefleri inceleyip incelemediği sorusuna Barak şunları söyledi: “Hamas’ın merkezi komuta merkezi… Şifa hastanesinin altındaki sığınak”
Bu röportajın yayınlanmasından sadece saatler sonra İsrail, Gazze’nin kuzeyindeki 20 hastanenin tahliyesi için ültimatom verdi. Zaten 20 hastane için uyarı verilmeden önce de gündemde yine Gazze’nin kuzeyinde bulunan ve 12 bin kişinin sığında Kudüs hastanesi vardı, Tel Aviv yönetimi oranın da boşaltılması gerektiğini salık vermişti.
İsrail’in tahliye hastanelere tahliye uyarısı yaptığı konusu da yeni değil. 471 kişinin hayatına neden olan Ehli Arap Hastanesi saldırısının ardından hastaneyi işleten Anglikan Kilisesi, üç gün üst üste tahliye uyarıları aldıklarını açıklamıştı. Kilisenin başpiskoposu telefonla aldıklarını söylediği uyarı için daha fazla ayrıntı vermezken, İsrail’in Gazze’de yaptıklarının bir katliam olduğunun da altını çizmişti.
Barak şöyle devam etti: “Öncelikle şu bir gerçek ki, Ortadoğu’yu bilen herkes, Gazze’de ya da İsrail’de bulunan her muhabir, Hamas’ın Gazze’deki komuta merkezinin sığınaklarda olduğunu biliyor.”
Hamas’ın Gazze’de yaşayanları umursamadığını ifade eden Barak, grubu ‘sert ve kurnaz’ olarak nitelendirerek İsrail’in Hamas’ı yok etme konusunda kararlı olduğunu söyledi ve ekledi: “Kararlıyız ve bunu da yapacağız.”
Barak yine de sığınağın hastanenin altında olduğunu bilmelerine rağmen İsrail’in tahliye öncesinde hedef almayacağını öne sürdü.
Ehli Arap hastanesindeki saldırı için de konuşan Barak bu sorunun yanıtını da Spiegel’e vermişti; şunları söyledi: Yaşananlardan sadece 10 dakika sonra bir Arap kanalı bana bunun nasıl olabileceğini sordu. Onlara kesin olarak, ‘Şu ana kadar hiçbir İsrailli pilot hastaneye saldırı emri almamıştır’ dedim. Daha sonra videolara baktım. Roket motorundan bir ses duyabiliyordum, sonra patlamayı gördüm ve bu, kullandığımız ağır bombalardan çok daha küçüktü. Ben de tahminimin, bunun yanlış yönlendirilmiş bir füze olduğu ve teknik sorunlar nedeniyle planlandığı gibi uçmadığı yönünde. Geçmişte oldukça sık yaşandı
Spiegel’deki röportajında ise Barak, 7 Ekim’deki Hamas operasyonu sırasında Amerika Birleşik Devletleri’nde olduğunu ifade etti. Operasyona yönelik ilk yorumunda ise hedefine istihbarat ve güvenlik güçlerini koydu, eski asker ve başbakan, ‘Tam bir başarısızlık’ yorumunu yaptı.
Netanyahu ve onun sağcı yöneticilerinin aslında yıllardır dolaylı olarak Hamas’a yardım ettiğini iddia eden Barak, “Katar’dan gelen paranın Gazze’ye akmasına izin verdiler” dedi.
Netanyahu’nun, Batı Şeria’yı yöneten Filistin Yönetimi’ni aktif olarak zayıflattığını ifade eden Barak, “Ne pahasına olursa olsun bir Filistin devletinin ortaya çıkmasına ilişkin her türlü müzakereyi engellemek istiyordu” ifadelerini kullandı.
Operasyonun neden olduğu yıkıcı sonuçları düzeltecek doğru ismin Netanyahu olmadığını savunan Barak bu görüşünü de şu sözlerle dile getirdi: “Bu kişi bir yargı reformu, daha doğrusu bir yargı darbesi de gerçekleştirdi. Her şeyi yok eden kişi bunu bu yaşananları düzeltemez. Bu kendisi için de geçerli.”
Netanyahu’nun İsrail tarihindeki en büyük başarısızlığın sorumluluğunu taşıdığını belirten Barak, eski İsrail Başbakanı Ehud Omert ile ilgili Netanyahu’nun sözlerini de anımsattı. Netanyahu’nun Lübnan’daki savaş nedeniyle Omert ile ilgili ‘Her şeyi mahveden bir kişi, hiçbir şeyi düzeltemez’ sözlerini referans veren Barak, “Şimdi aynı şey Netanyahu için geçerli” dedi.
Barak başka ülkelerde benzer bir durum yaşansa bunun muhtemelen istifayla sonuçlanacağını ifade edip ancak İsrail’de bunun olmasının beklenmeyeceğinin de vurgusunu yaptı. .
İstifa konusuna gelmişken İran medyası da Barak’ın istifa konusunda yorumda bulunduğu bir ses kaydını yayınladı. Tehran Times’ın iddiasına göre bu ses kaydı ‘gizli bir toplantıdan’ sızdırılmıştı. Barak’ın sözkonusu toplantıda, “İsrail bir demokrasi olsaydı, Netanyahu’nun istifa etmesi gerekirdi” dediği belirtiliyor.
İran medyasındaki haberde Barak’ın şu sözleri sarf ettiği iddia edildi: “Herkes intikam çağrısında bulunuyor ancak bunlar stratejik değil. Netanyahu’nun bunu kazanması kolay olmayacak. Temelde tüm sorumluluğu üzerine alıyor ve güven kaybetmiş durumda. Normal bir ülkede istifa ederdi diye düşünüyoruum. Ama o hala görevinde ve biz de onu takip etmeliyiz”
Barak 1999-2001 yılları arasında İsrail’de başbakanlık görevini yürütmüştü. İsrail’in 10’uncu başbakanıdır. 39 yıl boyunca komandoluktan genelkurmay başkanlığına kadar orduda çeşitli kademelerde görev yaptı. Daha sonra siyasete atılan Barak çeşitli bakanlık görevlerinde bulundu. Barak, içişleri bakanı, dışişleri bakanı ve son olarak da savunma bakanı olarak çalıştı.
18 Haziran 2007’de tekrar işçi partisi liderliğine seçildikten kısa bir süre sonra savunma bakanı olarak göreve başladı. 3 Ocak 2009 tarihinde İsrail’in Gazze’ye karadan girerek yaptığı harekâtın emrini veren kişidir.