Katil o evin çocuğu: Biri babasını ve ağabeyini, diğeri annesini ve anneannesini öldürdü
İsrail ordusunun Nuseyrat Mülteci Kampı'na düzenlediği ve en az 274 Filistinlinin ölümüne neden olan saldırının tanıkları konuştu. Ordunun Hamas'ın elindeki dört rehineyi kurtarıp üçümünün ölümüne neden olduğu saldırı kıyamet gününe benzetildi.
İsrail ordusu 8 Haziran’da Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki çeşitli noktalara saldırı düzenlediğini ve bu saldırılar sonucunda iki farklı bölgede toplam dört İsrailli esiri sağ kurtardığını açıkladı. Bu saldırılarda İsrail ordusunun Nuseyrat Mülteci Kampı ve çeşitli diğer bölgelere kara, hava ve denizden eş zamanlı olarak yoğun saldırılar düzenlemesiyle 64’ü çocuk 274 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail’in Nuseyrat’taki kanlı saldırılarına tanıklık eden Umm İslam el-Assar yeğeninin de yaralandığı saldırıyı Deyr el-Belah’taki Aksa Şehitleri Hastanesi’nde anlattı. “Adeta kıyamet gibiydi” Umm İslam “Adeta kıyametti. Herkes panik içinde kaçışıyordu, sokaklar cesetlerle doluydu, her yerde kan vardı” dedi.
Her şeyin aniden olduğunu belirten Umm İslam şöyle devam etti: “Her şey bir anda oldu. Evlerimizdeydik ve bir anda büyük bir patlama oldu, her yerden bomba sesleri duymaya başladık. Quadcopter dronlar makineli tüfeklerle ateş açıyordu.”
Olanların etkisini yüzünde taşıyan Filistinli şu ifadeleri kullandı: “Hiçbir uyarı yapılmadı. İsrail ordusu aniden evleri ve sivilleri bombalamaya başladı. Kardeşimin evi de hedef alındı. Ev eşi ve altı kızının üstüne yıkıldı. İnsanlar ne olduğunu anlamadan sokaklara kaçıştı.”
Umm İslam saldırıda kardeşinin altı kızından ikisinin öldüğünü, dördünün ve annenin ise yaralandığını belirtti ve ekledi: “Bombardımanın şiddeti nedeniyle kızlar ve anneleri evden çıkamadı. Bölgedeki evler içindekilerin üzerine yıkıldı. Kızlardan biri kayıptı, öldüğünü sandık, ama daha sonra gece saatlerinde yaralı olduğunu öğrendik.”
Talihsiz kadın hastanedeki yeğeni Rağad’ın iki kız kardeşinin kafatası, ayak ve çene kırıkları nedeniyle ağır yaralı olarak yattığını, Gazze’deki Avrupa Hastanesi’nde yatan diğer kız kardeşin ise kafatasına şarapnel isabet ettiğini ve yüzünde yanıklar olduğunu anlattı: “Bu çocuğun, kız kardeşlerinin ve annelerinin suçu neydi? Hiçbir suçları yoktu, peki neden böyle korkunç bir şekilde hedef alındılar?”
“Bir anda her şey altüst oldu. Yerlerde cesetler yatıyordu.” Umm İslam el-Assar’ın kız kardeşi Umm Beşar da o korkunç anları “Kuşatma, patlamalar ve her yanı kaplayan toz… Göz gözü görmüyordu. Yerlerde cesetler vardı, her yerde kan vardı” sözleriyle anlattı:
“İsrail ordusu Bureyc’e kara saldırısı düzenlerken aniden Nuseyrat’a yönelerek iki bölgeyi de kuşatma altına aldı, Deyr el-Belah’ı tamamen çevreledi. Bir anda her şey altüst oldu. Yerlerde cesetler yatıyordu, masum insanlar yaralandı.”
“Bu savaşta hayatını kaybedenlerin suçu neydi? Onlara karşı böyle korkunç bir katliamın yapılması için bu insanlar ne suç işledi?” diye haykıran Umm Beşar yaralanan yeğenlerinin durumunu da şöyle anlattı: “Kardeşimin altı kızından ölen ikisini enkazdan çıkardık. Anneleri ise ağır yaralı olarak çıkarıldı, yüzü büyük şarapnel parçaları nedeniyle ciddi şekilde parçalanmıştı. Üçüncü kız kardeş ise ciddi yanıklar aldı, yüzü ve gözleri şarapnellerle yaralandı, durumu ağır.”
“Mutfak eşyalarının olduğu kamyondan özel kuvvetler çıkıp ateş açtı.” İsrail’in Nuseyrat saldırısında yaralanan bir görgü tanığı sosyal medyada paylaştığı videoda “Sokakta yürüyordum, içinde mutfak eşyaları bulunan bir kamyon gördüm. Bunların Refah’tan gelen yerinden edilmiş kişiler için olduğunu düşündüm. Ancak kamyondan 10 kadar özel kuvvet askeri çıkıp ateş açtı, göğsüme ve elime kurşunlar isabet etti” dedi.
Nuseyrat Çarşısı’nda her yerde patlamalar olduğunu söyleyen Filistinli ölü ve yaralıların sokaklarda yattığını anlattı.
İsrail özel kuvvetleri Nuseyrat’a yardım kamyonuyla sızdı. AA muhabirine konuşan Filistinli kaynaklar İsrail özel kuvvetlerinin Gazze Şeridi’ndeki dört İsrailli esiri kurtarmak için Nuseyrat Mülteci Kampı’na kapalı nakliye kamyonu ve sivil araçla sızdığını belirtti.
Kaynaklar “Gazze Şeridi’nde bu nakliye kamyonları genellikle eşya taşımak için kullanılıyordu, ancak İsrail saldırıları nedeniyle insani yardımların taşınmasında kullanılmaya başlandı” dedi.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee ise saldırıdan saatler sonra yaptığı açıklamada İsrail özel kuvvetlerinin Nuseyrat’a yardım kamyonlarıyla girmediğini ve ABD’nin yüzer iskelesini kullanmadıklarını iddia etti.
İsrail ordusunun 8 Haziran’da gerçekleştirdiği dört İsrailli esiri kurtarma operasyonundan önce Nuseyrat Mülteci Kampı yerinden edilen Filistinlilerin yoğun olarak bulunduğu bir bölgeydi.
8 Haziran’da Gazze Şeridi’nde yerel saatle 11.30’da Deyr el-Belah’ın doğusundaki bölgeler ile Bureyc ve Megazi mülteci kampları İsrail’in ağır topçu ateşi altındaydı. İsrail ordusuna ait askeri araçlar da bölgede ilerliyordu. Saldırıların amacı, Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki Filistinli direnişçileri uzaklaştırmaktı.
Aynı anda İsrail özel kuvvetlerinden bir birlik Nuseyrat Mülteci Kampı’na ulaştı ve saldırıya başladı. Saat 11.35’te Nuseyrat üzerinde İsrail İHA’ları hareket eden her şeye ateş açarken İsrail özel kuvvetlerinin kampa girdiği anlaşıldı ve çatışmalar başladı.
Saat 11.41’de İsrail ordusu topçu ateşiyle direniş gruplarının kampa gelmesini engellemek için Nuseyrat’ın kuzey, batı ve orta kesimlerini yoğun şekilde bombalamaya başladı. O esnada İsrail ordusuna ait araçlar İsrail özel kuvvetlerini korumak için sahildeki Reşid Caddesi üzerinden Nuseyrat Mülteci Kampı’nın batı bölgelerine girdi.
Saat 11.42’de İsrail ordusuna ait helikopterler ABD’nin Gazze kıyısına kurduğu yüzer iskelenin yakınına ve kampın batısındaki bölgelere indi.
Saat 11.55’te İsrail hücumbotları da denizden Nuseyrat’ın batı bölgelerini bombalamaya başladı.
İsrail’in yoğun bombardımanı sürerken saat 11.56’da İsrail ordusuna ait araçlar Gazze’nin güneyindeki Netzarim koridorundan başlayarak Nuseyrat Mülteci Kampı doğusundaki Selahaddin Caddesi’nden müdahale etti.
Bir saatten fazla süren yoğun saldırının ardından İsrail ordusu kampın batısındaki tüm bölgelere ve güney sınırında bulunan Zevayide’ye askerlerinin geri çekilmesini sağlamak için yoğun şekilde sis bombaları attı.
Saat 12.50’de İsrail tankları Filistinli direnişçilerle yaşanan çatışmaların ardından dört İsrailli esiri alarak bölgeden çekildi. Kısa süre sonra İsrail askerleri esirlerle beraber ABD’nin yüzer iskelesinin yanında bekleyen helikopterlere ulaştı. İsrail ordusu gerçekleştirdiği yoğun saldırının ardından kademeli olarak Nuseyrat’a yönelik bombardımanını durdurdu.
Gazze’de Hamas örgütüne bağlı Sağlık Bakanlığı İsrail ordusunun 8 Haziran’da Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı ve çeşitli bölgelere düzenlediği eş zamanlı saldırılarda 64’ü çocuk, 57’si kadın 274 Filistinlinin öldüğünü, 153’ü çocuk, 161’i kadın 698 Filistinlinin ise yaralandığını açıkladı. Hamas da İsrail operasyonunda biri ABD vatandaşı üç İsrailli esiri öldürdüğünü duyurdu.
Gazze’de sekiz aydır devam eden savaşta Hamas’ın askeri ve siyasi kabiliyetini ortadan kaldırmaya çalışan İsrail hedeflerine ulaşmaktan hâlâ uzak görünüyor. İsrailliler Gazze’deki rehineler için zamanın tükenmekte olduğundan endişe ederken yetkililer kalan 120 kişiden en az üçte birinin öldüğü düşünülüyor. Hamas 7 Ekim’de İsrail kontrolü altındaki topraklara düzenlediği saldırıda 250 rehine ele geçirmişti.