İsrail’den Hamas’a tehdit: 130 Esiri serbest bırakmazsanız 10 Martta Refah’a saldıracağız
Erdoğan ile Netanyahu arasındaki Gazze atışması, dün itibariyle doğrudan polemik evresine geçti. Erdoğan, ‘İsrail bir savaş devletidir’ dedi, Netanyahu ise ilk defa Erdoğan’a doğrudan cevap verdi: ‘Sen kendi köylerini bombalıyorsun.’
Gazze savaşı patlak verdiğinden beri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasında süren örtülü atışma dün itibariyle açık polemik evresine girdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında İsrail’e yönelik en sert konuşmalarından birini yaptı ve bu kez Netanyahu’yu doğrudan hedef aldı. Netanyahu da şimdiye kadar isim vermeden cevap verdiği Erdoğan’ı bu kez doğrudan muhatap ve hedef aldı.
Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan ve İsrail’in savaş ilanı ile şiddetlenen Gazze savaşı ile ilgili konuşan Erdoğan Hamas için dün “seçim kazanan bir siyasi parti” tarifi yaptı. Erdoğan daha önce de “mücahitler” demişti.
Kürsüden Netanyahu’ya ‘Ecelin geliyor’ diye seslenen Erdoğan “Buradan Netanyahu’ya sesleniyorum. Sende atom bombası var mı, yok mu? Sıkıysa açıkla. Netanyahu, artık ecelin geliyor. İstediğin kadar atom bombasına sahip ol, gidicisin” dedi.
Erdoğan Batılı ülkelere de sert çıktı. Batı’nın savaştaki tavrını eleştiren Erdoğan “AB Komisyonunun ateşkes çağrısı yapması için daha kaç çocuk ölmelidir? Maalesef beklenen gelişmeler olmuyor. Batı hep birlikte ters yüz oldu. Fransa önce farklı açıklamalar yaptı, daha sonra geri vitese taktı. Netanyahu gidici. Bütün mesele haklıların yanında yer alacakların duruşudur. Akşam başka sabah başka olmayın, Türkiye gibi olun. İsrail bir devlet terörü estiriyor. Ben şu anda açık olarak diyorum ki; İsrail bir terör devletidir” diye konuştu.
Erdoğan’ın “Şimdi 13 bine yakın insan öldü, nerede bu dünyanın devlet başkanları, başbakanlar nerede? Hadi gelin bir de bununla ilgili yürüyün bakalım. Vicdanınız, insafınız yok mu! Hadi gelin bir de bununla ilgili yürüyün. Olay haçlı-hilal meselesidir. Olaya böyle bakıyoruz” ifadesi dikkat çekti.
Meselenin Türkiye’nin ve milletin varlığı olduğunu anlamayanlara bakınca insanın aklına Mehmet Akif Ersoy’un dizelerinin geldiğini söyleyen Erdoğan “Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak” şiirinin mısralarını okudu. Erdoğan “Devir feryat etme devri değildir. Vakit evlatlarımız için gerekirse kendimizi yakma vaktidir” dedi.
İsrail cephesinden ise Erdoğan’ın bu sözlerine çok geçmeden yanıt geldi.
Yanıtı kamuoyuyla paylaşan Netanyahu’nun Sözcüsü Ofir Gendelman oldu. Gendelman sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Netanyahu’nun Erdoğan’a cevabını “Teröristleri destekleyen güçler var. Onlardan biri de İsrail’e terörist devlet diyen, ama Hamas’ın terör eylemlerini destekleyen Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan. Kendisi bizzat Türk köylerini bombaladı. Ondan ders alacak değiliz” olarak açıkladı.
PM Netanyahu: “there are forces that support the terrorists. And one of them is Turkish President Erdogan, who calls Israel a terrorist state, but actually supports the terror state of Hamas.
He has himself bombed Turkish villages. We’re not going to take any lectures from him”.
— Ofir Gendelman (@ofirgendelman) November 15, 2023
Netanyahu cephesinin sözlerine gece saatlerinde Dışişleri Bakanlığı’ndan yanıt geldi.
Dışişleri Bakanlığı’nın “İsrail Başbakanı Netanyahu ve İsrail Dışişleri Bakanı Cohen’in Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkındaki asılsız iftiralarına” ilişkin yazılı açıklamasında şöyle dendi:
“Gerçeklerin dile getirilmesinden rahatsız olan Binyamin Netanyahu’nun ve Eli Cohen’in Sayın Cumhurbaşkanımız hakkındaki asılsız iftiraları kendi suçlarını örtemeyecektir.”
Açıklamada “Meşruiyetlerini insanlık vicdanında çoktan yitirmiş olan İsrailli yetkililerin tüm dünyanın gözü önünde hastaneleri bombalayarak, kadınları ve çocukları öldürerek işledikleri suçları örtbas edemeyecekleri ve dikkatleri başka yöne çekemeyecekleri” notu düşüldü.
Metinde Filistin’e destek konusundaki kararlılık vurgulandı:
“Dünya kamuoyunda derin infial uyandıran bu insanlık suçlarının azmettiricileri ve failleri er ya da geç yargılanacaklardır. Türkiye, Gazze’deki katliama karşı çıkmayı ve Filistin halkının haklı davasını desteklemeyi sürdürecektir.”
Netanyahu 2017 yılında da benzer bir açıklama yapmış, Erdoğan için “Kürt köylerini bombalayan, gazetecileri hapse atan, İran’ın uluslararası yaptırımları delmesine yardım eden ve Gazze dahil teröristlerin masum insanları öldürmesine yardım eden bir liderden ahlak dersi alacak değilim” demişti.
Erdoğan’ın açıklamalarına ana muhalefet partisi Likud’un lideri ve aynı zamanda eski İsrail Başbakanı Yair Lapid de sessiz kalmadı. Erdoğan’ın yıllar sonra geçen yıl görüştüğü ilk İsrail başbakanı olan Lapid sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Korkunç bir insan hakları siciline sahip olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ahlak dersi alacak değiliz. İsrail, Erdoğan’ın çatısı altında faaliyet göstermesine izin verilen Hamas-IŞİD’li acımasız teröristlere karşı kendini savunuyor” dedi.
We won’t take lessons in morality from President Erdogan, a man with an appalling human rights record.
Israel is defending itself against brutal terrorists from Hamas-ISIS, some of whom have been allowed to operate under Erdogan’s roof.
— יאיר לפיד – Yair Lapid (@yairlapid) November 15, 2023
Hamas Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilmiyor. Hamas lideri İsmail Haniye Gazze Şeridi’nden ayrıldıktan sonraki yıllarını Katar ve Türkiye arasında mekik dokuyarak geçirdi. Erdoğan temmuz ayında Haniye ve Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ı Ankara’da bir araya getirmişti. Ayrıca El Monitor’da çıkan gazeteci Fehim Taştekin imzalı haberde Haniye’nin 7 Ekim’deki saldırı sırasında İstanbul’da olduğu iddia edilmişti. Ancak bu iddia şimdiye kadar teyit edilemedi.
Öte yandan Gazze’de şimdiye kadar hayatını kaybeden sivillerin sayısı 11 bin 300’ü aştı. Bu sayının 4 binini çocuklar oluşturuyor.
Bu, savaşın başından bu yana Netanyahu’nun Erdoğan’a doğrudan verdiği ilk cevap. İki lider savaştan yalnızca birkaç ay önce New York’taki Türkevi’nde bir araya gelmiş ve Türkiye-İsrail ilişkileri için olumlu mesajlar vermişti. Ancak savaşın ardından Türkiye ilk olarak taraflar arasında itidal çağrısında bulunmuş, savaşın daha da şiddetlenmesiyle Erdoğan İsrail’e yönelik söylemlerini sertleştirmeye başlamıştı.
İsrail’in Gazze’deki faaliyetlerini “soykırım” olarak niteleyen Erdoğan Netanyahu için de “bebek katili” dedi. İsrail’den en büyük tepki ise Erdoğan’ın “Hamas bir terör örgütü değil, ülkesini savunan mücahitler topluluğudur” açıklamasına geldi. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen iki ülke arasındaki ilişkileri yeniden değerlendirmek için Türkiye’deki tüm diplomatlarını çektiğini açıkladı. Ancak bu süreçte Netanyahu doğrudan Erdoğan’ı ya da Türkiye’yi eleştirdiği bir açıklama yapmamıştı.
İki ülke arasındaki ilişkiler geçen sene yeniden karşılıklı büyükelçi atanmasıyla yeni yeni yoluna giriyordu. 2018 yılında karşılıklı olarak büyükelçilerin çekilmesi de yine İsrail’in Gazze Şeridi sınırında protesto gösterisi yapan Filistinlilere karşı uyguladığı şiddetten kaynaklanmıştı. Türkiye ve İsrail ilişkileri 2018 öncesinde de dalgalı sular da ilerliyordu, 10 yıllık bir zaman dilimine Davos krizini, alçak masa skandalını ve Mavi Marmara saldırısını sığdırmayı başarmışlardı. Bu krizlere değindiğimiz haberimizi de aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
Erdoğan dün “Gerekirse kendimizi yakma vaktidir” diye seslendi. Haçlı-Hilal savaşından dem vurdu. Hakan Çelenk bunu 2012’deki kongreye dönerek yorumluyor ve 11 yıllık yananlar listesi çıkarıyor. Soru şu: Kimin için yanmak? Peki değer mi?
Hakan Çelenk’in bu soruyu irdelediği yazısının tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz.