Titan faciasında baba-oğul hikâyesi: Süleyman korkmasına rağmen babası sevinsin diye yolculuğa katılmış

Titanik enkazını keşfe çıktıktan 1 saat 45 dakika sonra iletişimin kesildiği denizaltı Titan’da yer alan mürettebatın tümünün ölümü doğrulandı. İngiliz milyarder Hamish Harding, Fransız kâşif ve eski asker Paul-Henri Nargeolet ve OceanGate Expeditions’ın kurucu ve CEO’su Stockton Rush’ın yanı sıra bir baba-oğul da yolculukta yaşamını yitirdi.

Pakistan doğumlu iş insanı Şahzada Davud ve 19 yaşındaki oğlu Süleyman’ın bu yolculuktaki hikâyesi iç burkan cinsten.

İngiliz The Times’ın haberine göre, Süleyman Davud, bu yolculuk için çok hevesli değilmiş ve duyduğu anda çok korkmuş. Fakat Titanik tutkunu olan babasını memnun etmeye hevesli olduğu ve Babalar Günü olduğu için bu yolculuğa katılmış.

Süleyman Davud’un ailesi, 19 yaşındaki gencin, 48 yaşındaki babasıyla yapacağı yolculuk konusunda tereddütlerini dile getirdiğini söylüyor: Teyze Azmeh Davud, NBC News’e yaptığı açıklamada Süleyman’ın bir akarabalarına yolculuk için istekli olmadığını ve dehşet içinde hissettiğini söylediğini aktarıyor. Davud şöyle konuşmuş: “İnanamıyorum. Bu gerçek dışı bir durum. Kendimi gerçekten kötü bir filmde geri sayım yaparken yakalanmış gibi hissediyorum ama neye geri saydığınızı bilmiyorsunuz. Ben onları düşünürken nefes almakta zorlanıyorum.”

Glasgow’da öğrenci olan Süleyman ve babası Şahzada için Davud Vakfı tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Şahzada ve Süleyman Davud’un vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Titan denizaltısındaki diğer yolcuların ailelerine en içten başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.”

James Cameron: ‘Aklıma ilk gelen içe doğru patlama olduğuydu’

ABD Sahil Güvenlik yetkilileri, Titan’dakilerin denizaltıdaki basınç kaybından kaynaklanan içe doğru bir patlama sonucu hayatını kaybettiklerini duyururken, Titanik filminin yönetmeni ve Titanik enkazına 33 dalış gerçekleştiren James Cameron, BBC’ye konuştu ve bu felaketi günler öncesinden tahmin ettiğini anlattı.

Denizaltının hem navigasyonunun hem de iletişiminin aynı anda kaybolmasından bir felaketin gerçekleştiğini tahmin ettiğini söyleyen Cameron şöyle konuştu: “Kemiklerime kadar ne olduğunu hissettim. Denizaltının elektronik ve iletişim sisteminin aynı anda gitmesi, radyo vericisinin yanıtsız kalması… Denizaltının başına gelenleri anladım.”

“Hemen denizaltı topluluğundan bağlantılarıma eriştim ve bir saat içinde şu bilgilere ulaştım. İniştelerdi. 3.500 metredeyken 3.800 metreye doğru gidiyorlardı” diyen Cameron ardından da iletişimlerinin ve navigasyonlarının aynı anda ortadan kaybolduğunu öğrendiğini anlattı: “Eğer yıkıcı bir olay olmadıysa ikisini de aynı anda kaybetmezsiniz, enerjisi yüksek bir felaket olmalı. Aklıma ilk gelen bir içe doğru patlama olduğuydu.”

Maceranın acı sonu: Minik denizaltı basınca dayanamayıp parçalanmış