Trump’tan ‘sus payı’ davasını gösteriye dönüştürme planı: Ters kelepçelenmek istiyor
2024 seçimlerine adaylığını koyan Trump'ın önüne Colorado'da konan oy pusulası engeli ABD Yüksek Mahkemesi'nde görüşüldü. Dokuzundan altısı muhafazakâr olan yargıçların neredeyse tamamı karara şüpheyle yaklaştı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump manşetlere seçimlerden ziyade mahkeme kararlarıyla çıkıyor. Bu durum öyle bir noktaya geldi ki “Trump” ve mahkeme anlamına gelen “court” kelimesinin geçen yıldan bu yana en çok yan yana gelen kelimeler olduğunu iddia edebiliriz gibi geliyor. Bu sefer konu Trump’ın ön seçimlerde, hatta eğer ön seçimi kazanacak olursa başkanlık seçiminde aday olup olamamasıyla ilgili.
Colorado Yüksek Mahkemesi aralık ayında aldığı bir kararla Trump’ın eyalet ön seçimlerinde oy pusulasında yer alamayacağına hükmetmişti. Buna gerekçe olarak da kamu düzenini bozan 6 Ocak Kongre baskınıyla yargılanan bir kişinin oy pusulasında yerinin olmayacağını göstermiş, Amerikan Anayasası’na Amerikan iç Savaşı sırasında eklenen 14. maddeyi de gerekçe yapmıştı. Ne var ki karar birtakım tartışmalara yol açtı. Trump 6 Ocak Kongre baskınını kışkırtma davasında hâlâ yargılanıyordu, yani yargıçlar Trump’ın suçlu olduğuna henüz kanaat getirmemişti. Ayrıca dava Colorado’da görülmüyordu. Colorado Yüksek Mahkemesi’nin Trump’ı bizzat yargılamadan böyle bir karar almasını “usulsuzlük” olarak değerlendirenler de vardı.
Colorado başkanlık seçimlerinde çok fazla delege çıkaran bir eyalet değil ve daha çok Demokrat delege çıkarmasıyla ünlü. Dolayısıyla Trump ön seçim pusulasında yer almasa bile çok büyük bir kayıp yaşamayacak. Asıl sorun Colorado’nun aldığı bu gözü pek kararın diğer eyaletlere yayılma riskiydi. Hatta Maine böyle bir adım atsa da sonra geri çekilmek zorunda kaldı.
Trump’ın hukuk ekibi daha önceki davalarda da davrandıkları gibi bu davayı da Amerikan hukukunun en yüksek mercii olan ABD Yüksek Mahkemesi’ne taşıma kararı aldı. Bizim şu an bu haberi kaleme almamızda da yüksek mahkemenin Trump’ın oy pusulasında yer alıp almaması konusunda dün bir fikir alışverişi yapması etkili oldu. Yaklaşık iki saat süren fikir teatisine yargıçların şüpheci tavrı damga vurdu.
Yargıçların konuya temkinli yaklaşmasında bir etken ABD’de yargının çok da şahit olmadığı bir şekilde siyasetin ortasına itilmesi. Yargıçların büyük çoğunluğu alacakları kararın olası bir kaosla sonuçlanmasından kaygılanıyor. Colorado Yüksek Mahkemesi oy pusulası kararı aldığında bazı yargıçlar ölüm tehditleri almış, evleri ve telefon numaraları internet ortamında yayılmıştı. 6 Ocak Kongre baskını da internet ortamında örgütlenmenin sonucu olarak ortaya çıkan bir hareketti.
Colorado seçmenleri adına savunma yapan Avukat Jason Murray “Alacağınız kararın sonuçları karşısında ne yapacaksınız? Colorado’nun kararı onaylanırsa diğer eyaletlerde de benzer diskalifiye kararları için yasal işlemler başlatılacak ve bazıları başarılı da olacak” dedi.
Mahkemenin liberal yargıçlarından Elena Kagan anayasanın eyaletlere geniş yetki alanı tanıdığını ancak bazı ulusal meselelerde eyaletlerin “otorite” sayılamayacağını söyleyerek “Bir eyaletin vatandaşlarına başkanlık için kime oy vereceğini söyleme hakkı var mı” dedi. Yargıçların neredeyse tamamı Amerikan Kongresi devreye girmediği müddetçe bir eyaletin Trump’ı oy pusulasından çıkaramayacağını söyledi.
Colorado’nun kararının tartışıldığı mahkemede Trump’ın 6 Ocak baskınlarında rolü olup olmadığı konusuna neredeyse hiç değinilmedi. Bu arada bu kadar bahsetmişken ekleyelim: Trump 6 Ocak baskınlarının yaşandığı dönemdeki tavırları nedeniyle yargılanamayacağını, çünkü o zaman hâlâ başkan olduğu için dokunulmazlığı olduğunu savunuyordu. Temyiz mahkemesi Trump’ın böyle bir savunma yapamayacağına kanaat getirdi.
ABD Yüksek Mahkemesi 6’ya 3 oranıyla çoğunlukla muhafazakârlardan oluşuyor ki bu yargıçlardan üçünü Trump kendi başkanlığı döneminde bizzat atamıştı.