‘Seçim yılı’ denmişti; suikast yılı da oldu
Trump'ın seçimlerden zaferle çıkması, Demokrat Parti'ye oy veren liberal kadınları hareketlendirdi. Kadınlar, Güney Kore'de doğan bir yeni eylem biçimine yönelmeye başladı. Bu hareketin adı feminist 4B hareketi. Peki nedir bu 4B?
ABD’de Donald Trump’ın yeniden ABD başkanı seçildiğinin belli olmasından bu yana ülkede 4B hareketine ilgi arttı. Nedir bu 4B hareketi peki? TikTok ve Instagram’daki genç liberal kadınlar artık evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı, erkeklerle flört etmeyi ve cinsel ilişkiye girmeyi reddeden Güney Koreli feministlerin başlattığı 4B hareketine kafa yoruyor, bunu konuşuyor, birbirleriyle bilgi paylaşıyorlar.
Amerika’daki kadınları bu hareketi konuşmaya iten şey ülke genelinde kadınların kürtaj hakkını koruyan Roe v. Wade kararını 2022 yılında fesheden Yüksek Mahkeme yargıçlarının üçünü seçen ve cinsel tacizle yargılanıp suçlu bulunan bir erkeğin başlarına geçmesinde erkeklerin oynadığı role duydukları öfke ve bıkkınlık. Roe v. Wade kararının ortadan kalkması, ABD’deki 50 eyalete kürtaj konusunda yasal düzenleme yapma hakkı veriyor. Şimdiden bazı eyaletler kürtajı ya tamamen yasaklayan ya da çok kısıtlayan yasalar çıkardı bile.
İşte bu öfkenin karşılığı da erkeklerden uzak durmak ve diğer kadınları da bu yolda kendilerine katılması için çağrı yapmak oldu. Mesela Missouri’deki St. Louis’de yaşayan 36 yaşındaki Ashli Pollard CNN International’a “Biz kadınlar toplumsal olarak erkeklere uyum sağlamak için çok çaba sarf ettik ancak buna rağmen bizden hâlâ nefret ediyorlar. Siz bizden nefret ediyorsanız, biz de ne istersek onu yaparız” dedi.
4B, Korece bihon, bichulsan, biyeonae ve biseksue kelimelerinin kısaltması ve “Evlenmek yok, doğurmak yok, flörtleşmek yok, erkeklerle seks yok” anlamına geliyor.
Kaliforniya Üniversitesi’nde toplumsal cinsiyet üstüne çalışan yardımcı doçent Ju Hui Judy Han’a göre 4B hareketi, Güney Kore’de 2015-2016 gibi ortaya çıktı. Çoğunlukla 20’li yaşlarındaki genç kadınların desteklediği bu hareket, kadınların çalışma ortamlarında uğradıkları cinsel tacizleri ve haksızlıkları anlattıkları MeToo hareketinin bir uzantısı olarak görülüyor.
Hareketi büyüten olay, 2016 yılında Seul’deki bir metro istasyonu yakınlarında bir kadının vahşice öldürülmesiydi. Failin söz konusu kadını, “kadınlar tarafından görmezden gelindiği için” öldürdüğü ortaya çıkmıştı. Bunun üstüne Güney Kore’de toplumun kadınlara yaklaşımı bir teraziye yatırıldı. Kadın cinayetleri, intikam pornosu sitesi ve dijital seks suçları tek tek tartışıldı. (İntikam pornosu sitesi: Gizlice tuvaletlerde, mağazaların soyunma kabinlerinde çekilen görüntülerin ya da eski eş ve sevgililerin sattığı kasetlerin paylaşıldığı bir site. Bu site yüzünden intihar eden kadınlar oldu.)
Ataerkilliğin tavan yaptığı Güney Kore’de feminizm ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığı son yıllarda çok daha sık konuşulan bir konu. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün verilerine göre Güney Kore’deki kadınlar erkeklerden üçte bir oranında daha az maaş alıyor. Bu oran OECD ülkeleri arasında görülen en yüksek ücret farkı. Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden biri olmasına rağmen ülkedeki kadınlar üst düzey yönetici rollerine neredeyse hiç gelemiyor.
4B hareketinin bir merkezinin olmaması ve hem çevrimiçi hem de gerçek hayatta var olması, ne kadar büyük bir hareket olduğunu ölçmeyi zorlaştırıyor. Han’a göre hareket, queer ve trans kadınların hareketteki rolü konusunda yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle zaman içinde azalıp parçalandı. Yine de geçen aylarda gündeme gelen dijital seks suçlarında 4B hareketi yeniden gücünü gösterdi.
4B’nin çok yaygın bir hareket olmadığını söyleyen Han “Ancak ortaya çıkışındaki duygulara birçok insanın empati beslediğini düşünüyorum. Kadınları hedef alan bu kadar çok şiddet olayı varken, sistematik ayrımcılık ve eşitsizlik bu kadar yaygınken, doğum yapmayı ve çocuk yetiştirmeyi zorlaştıran onca şey varken bir insan neden ve nasıl evlenmeyi, çocuk yapmayı hayal edebilir ki?” diyor.
Güney Kore şu anda en düşük doğum oranına sahip ülke ve hükümetin tüm teşviklerine rağmen birçok kadın ülkedeki ataerkil yapı yüzünden anneliğin çok büyük bedeller ödemek anlamına geldiğini düşünüyor. Kadınların kendi deyimiyle “bebek yapma makinesi olmak” istemiyorlar.
4B hareketinin ABD’de ne kadar ciddiye alınacağını konuşmak için daha çok erken. Ancak şu ana kadar genç kadınlar arasında çok fazla tartışma yarattığı ortada. Bazı kadınlar hareketi daha yeni keşfediyor ve katılmayı düşündüklerini söylüyor. Çoktan evlenmiş kadınlar ise erkeklere ait işletmeleri boykot etmeyi ya da erkeklere duygusal açıdan emek vermeyi reddetmek gibi başka şekillerde isyan etmeyi düşünüyor. 36 yaşındaki Pollard 4B hareketini birkaç yıl önce öğrenmiş, “erkeklerin merkeze alınmadığı bir hayatın neye benzeyeceğini göstermesi” bakımından kendisine ilham verdiğini söylüyor.
İki yıldır herhangi bir erkekle duygusal ya da cinsel münasebete girmeyen Pollard, bu kararının bir intikam eylemi olmadığını söylüyor. Aksine ona göre 4B hareketi, kadınların kendini öncelemesi anlamına geliyor: “Kadınları sürekli baskı altında tutarsanız sabırlarını tüketirsiniz. Bu durum siyaseti nasıl etkileyecek? Göreceğiz… Ama kadınların artık kendi mutluluklarına ve isteklerine öncelik vermesi gözardı edilecek bir şey değil. Kitleler halinde kendimizi seçiyoruz.”
İnternette 4B hakkında konuşan kadınlar, paylaşımlarına gelen erkek yorumlarının kendilerini haklı çıkardığını söylüyor. Florida’da yaşayan 27 yaşındaki Abby K, kısa süre önce erkek arkadaşından Trump’ın cinsel taciz davasını önemsiz görmesi nedeniyle ayrılmış. Bunu anlattığı paylaşım sonrası erkekler özel mesaj kutusunu ölüm tehditleriyle ve görünüşüyle ilgili nefret dolu söylemlerle doldurmuş.
Han’a göre 4B hareketinin ABD’de ana akım olması pek olası değil. Nihayetinde Trump’a oy veren çok sayıda kadın olduğunu da unutmamak gerekiyor. Demokratların Trump’a rakip seçtiği Kamala Harris kadınlar arasında popüler olsa da sandık çıkış sonuçları Harris’in kadınlardan aldığı oyların ABD Başkanı Joe Biden ve eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’unkinden daha düşük olduğunu gösteriyor.
Florida’da yaşayan 24 yaşındaki Hadia Khanani’nin de harekete dair birtakım çekinceleri var. Aslında Khanani de erkeklerle arasına mesafe koyan biri ama kadınların ataerkilliğin sürdürülmesindeki rollerini gözardı etmemeleri gerektiğini düşünüyor. Ayrıca erkekleri dışlamanın yaratacağı sonuçlar konusunda da endişeli.
Han Amerika’nın 4B hareketine ilgisinin hızla azalacağını tahmin ediyor. Yine de mevcut durumun kadınların mücadelelerinde yalnız olmadıklarını anlamalarına ve dünyanın dört bir yanındaki diğer kadınlarla dayanışma kurmalarına yardımcı olacağına inanıyor.
New York Times’da görüş yazısı yazan Kami Rieck de konuyla ilgili fikrini şöyle anlatıyor:
“Kadınlar politika değişikliği ve eşit saygınlık talep etmeyi seks yapma ya da yapmama, çocuk doğurma ya da doğurmama gibi eylemlere indirgememelidir. 4B felsefesi dar görüşlüdür, çünkü eşitlik ve üreme özgürlüğünü savunanlar dahil tüm erkekleri şeytanileştirirken, harekete katılan kadınların da hareketliliğini kısıtlar.
Kadınlar Liberya’da, Kenya’da, Kolombiya’da, Filipinler’de, Belçika’da cinsel ilişki grevini siyasi bir etki yaratmak için kullanmaya çalıştı. Kamuoyunun dikkatini çekmek bir yana, insanları ikna etme konusunda pek başarılı oldukları söylenemez. İkinci Liberya İç Savaşı’nı sona erdiren kadın hareketine liderlik ettiği için 2011 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen aktivist Leymah Gbowee, anılarını anlattığı kitabında seks grevlerinin “pratikte çok az etkisi olduğunu, hatta hiç etkisinin olmadığını” yazmıştı.”