Orban’dan İsveç’e: NATO’ya katılmak istiyorsanız gelin konuşalım
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in dört uzatmayla 10 yıl süren macerası sona eriyor. Yarıştaki son rakibi Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis'in geri çekilmesiyle yeni genel sekreter Hollanda Başbakanı Mark Rutte olacak.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Beyin ölümü gerçekleşti” dediği NATO Ukrayna savaşından beri Batı için en kritik kurumlardan biri. Savaşın daha da büyüyüp kendi sınırlarına taşınacağı endişesi İsveç ve Finlandiya’yı birliğe üye yaptı. NATO genel sekreterliğini 10 yıldır eski Norveç Başbakanı Jens Stoltenberg yürütüyor ve görev süresi bitiyor. Daha doğrusu yeni genel sekreterin aylar önce belirlenmesi gerekiyordu ancak savaşlar seçim sürecini biraz daha ötelemeyi gerektirdi. Şimdi bunun da sonuna gelindi.
İttifakın 32 üyesi görevden ayrılan Stoltenberg’in yerine geçecek kişinin Hollanda Başbakanı Mark Rutte olmasına karar verdi. Yani yeni genel sekreter Rutte olacak. Salı günü Macaristan ve Slovakya’nın desteğini alan Rutte’nin genel sekreterliğine perşembe günü de Romanya’dan destek geldi. Genel sekreterliğe talip Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis ise adaylığını geri çekti.
Iohannis geç bir aşamada adaylığını koydu; mart ayında adaylık açıkladığında NATO müttefiklerinin üçte ikisi çoktan Rutte’nin safında yer almıştı. Üç ay süren yarışta Iohannis 32 müttefikten yalnızca birinin oyunu alabildi; Macaristan’ın.
Kendi ülkesinde hükümette yaşanan göçmen krizi nedeniyle başbakanlıktan istifa ederek erken seçim kararı alan Rutte NATO genel sekreterliğini de kritik bir zamanda devralıyor. Yeni görevine 2 Ekim’de başlayacak. Yani ittifakın kaderinin de belirleneceği ABD seçimlerinden hemen bir ay önce koltuğuna oturacak.
ABD’deki Cumhuriyetçilerin adayı ve eski Başkan Donald Trump ülkesinin NATO’da kalmaya devam edeceğini söylese de Ukrayna’ya desteği kesme konusunda kararlı. Ama Trump’ın ittifakta yarattığı asıl büyük tehlike başka: Trump yılın başında Güney Carolina’da düzenlediği mitingde savunma bütçelerini ittifakın belirlediği seviyeye çıkaramayan ülkelerin Rusya tarafından işgal edilmesine ses çıkarmayacağını, hatta “Rusya’yı işgal için teşvik edeceğini” söyledi.
NATO kurallarına göre her üye ülkesinin milli gelirinin en az yüzde ikisini savunmaya harcamalı. İttifakın 2024 öngörülerini içeren yeni raporuna göre müttefik ülkelerin savunma bütçeleri bu yıl toplam 1,47 trilyon dolara çıktı. Savunma harcaması en yüksek ülkeler ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Türkiye, Hollanda ve İspanya oldu.
Öte yandan gözlemciler Rutte’nin farklı kesimlerden siyasetçilerle anlaşabilme becerisine sahip olduğunu belirtiyor. Hatta Rutte’ye “Trump’a fısıldayan adam” diyor, Trump’tan “Bu adamı sevdim” sözünü duyduklarını belirtiyorlar. Nitekim Trump 2019 yazında Rutte için “Arkadaş olduk” demişti.
Gerçi Rutte’nin NATO’yu canlı tutmak için ikna etmesi gereken tek kişi Trump değil. Avrupa genelinde NATO’ya şüpheyle yaklaşan ve Putin destekçisi aşırı sağcı partiler yükselişte. Örneğin Fransa, aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin kazanabileceği bir erken meclis seçiminin eşiğinde. Aşırı sağ Hollanda’da da yükselişte olduğu için bu Rutte’nin çok uzak olduğu bir sorun sayılmaz. Malum, Hollanda’daki erken parlamento seçimlerini aşırı sağcı Geert Wilders’ın Özgürlük Partisi kazandı.
Rutte göreve gelir gelmez ilk işi muhtemelen kış taarruzuna karşı savunmaya daha bir sıkı sarılması beklenen Ukrayna ile ilgilenmek olacak. Son aylarda Rusya Ukrayna’nın termik santrallerine ve barajlarına saldırılarını artırdı. Rusya savaşın ilk kışında da Ukrayna’nın elektrik şebekesine kritik saldırılar düzenlemişti.
Stoltenberg sorunun çözümünü sağlayacak şeyin enerji tedarikçilerini koruyacak hava savunma sistemlerini sağlamak ve hasar gören tesislerini onaracak bakım personellerini artırmak olduğunu söylüyordu. NATO ülkeleri şu anda Ukrayna’ya hava savunma sistemi tedarik etmeye çalışıyor. Ancak Avrupa’nın yollayacak çok fazla savunma sistemi yok, Amerikan Kongresi bu konudaki konuşmaları erteledi ve Rusya’ya yakın ülkeler saldırı tehlikesinin kendileri için de geçerli olacağını düşünerek kendi hava kalkanlarını paylaşmaya pek istekli değil.
Rutte’nin genel sekreterliğinin netleşmesi gelecek ay Washington’da yapılacak NATO zirvesinden önce koltuğa kimin geçeceğinin açıklığa kavuşması anlamına geliyor. Rutte geçen kasım ayından beri bu makama gelebilmek için kampanya yürüttü. Şimdiye kadar başarıya ulaşamamasının arkasında ittifaka üye Doğu Avrupa ülkelerinin şüpheleri yatıyor. Rutte’nin 2014 öncesinde Kuzey Akım 2 boru hattı projesine destek vermesi bu şüphelerin başında geliyor.
Bir diğer tereddüt de Avrupa Birliği’nin beşinci en büyük ekonomisi Hollanda’nın savunma harcamalarını 14 yıllık başbakanlığı boyunca bir türlü NATO’nun hedeflediği seviyeye çıkaramaması nedeniyle. Yine de NATO’nun son verilerine göre Hollanda’nın bu yıl hedefe ulaşması bekleniyor.
Bu arada Stoltenberg’in görevi 10 yıl sürdü, çünkü tam dört kere uzatmaya gidildi. Müttefikler ilkin 2017 yılında Stoltenberg’in genel sekreterliğini Eylül 2020’ye kadar uzattı. Bu tarih 2019’da Eylül 2022’ye çekildi. Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından bu kez seçimler Eylül 2023’e ertelendi. Geçen temmuzda NATO müttefikleri Stoltenberg’in genel sekreterliğini bir yıl daha uzatma konusunda anlaştı. Stoltenberg geçen hafta POLITICO’ya verdiği demeçte “İttifakın yerime geçecek iyi birini bulacağından çok eminim” demişti.