Sultanların olası rakibi belli
24 yaşındaki Fransız öğrenci Mathieu martta Türkiye'ye gelip sakal ekimi yaptırdı. Ortaya çıkan sonuçtan memnun kalmadı ve yaptığı araştırmada ekimi yapan asistanın aslında emlakçı olduğunu öğrendi. Genç adam bunalıma girip intihar etti.
Saç ya da sakal ekimi dendi mi akıllara Türkiye geliyor. Ancak bu kez Türkiye’de yapılan bir sakal ekimi operasyonu Fransız öğrenci Mathieu’nün ailesi için trajediyle sonuçlandı. Çünkü 24 yaşındaki Mathieu daha gür sakallara sahip olabilmek için geldiği Türkiye’de yapılan sakal ekimi başarısız olunca intihar etti. Buradaki esas skandal ise iddiaya göre sakal ekiminin cerrah gibi davranan bir emlakçı tarafından yapılmış olması!
Mathieu İstanbul’a daha gür sakallara sahip olacağım umuduyla geldi. İstanbul’da ameliyat olmadan önce çektiği fotoğrafta da mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Sakal ekimini yapacak kliniğe 1300 euro vermişti. Ama saç ekiminden sonraki ilk günlerde o enerjisini kaybetti. Gözlerindeki ışıltı ne olduğunu anlamlandıramadığı bir bakışa dönüştü. 2 Mart’ta aynadaki yansımasında kliniğin vadettiği hiçbir şeyi göremedi çünkü. Sakalları düzensiz, kirpi gibi duruyordu.
Sonucu felaket, hatta “katlanılamaz” görüyordu. Öyle ki evdeki aynaları örtmeye başlamış, yüzüne bakmayı reddeder olmuştu. Ama ne yaparsa yapsın yanağında ve çenesinde hissettiği acı yeni sakallarının hatırlatıcısıydı. Fransız gazetesi Le Parisien “Benliğini kaybetmesi, kendini tanıyamaması ve üç ay sonra intihar düşüncesinin aklına gelmesine varan ruhsal bir çöküş yaşıyordu” diye yazıyor.
72 yaşındaki Marsilyalı babası Jacques Vigier-Latour oğlu Mathieu’nun İstanbul planından kendilerine hiç bahsetmediğini söylüyor. Osteopati uzmanı olan Jacques oğluna zaten yakışıklı bir yüze sahip olduğunu söyleyip duruyor, herhangi bir işlem yaptırmasının saçma olduğunu düşünüyordu. Le Parisien’e göre iki yıldır Paris’te işletme okuyan Mathieu için aldığı karar “saç ekimi cennetine” hızlı bir gidiş-gelişten ibaretti.
İnternet sitesinde “güzelliğinizi sanatla birleştirmenin güvenilir adresi” yazan kliniği Mathieu’ye bir arkadaşı tavsiye etmişti. Babası Jacques’ın iddiasına göre adı verilmeyen bu kliniğin Türkiye Sağlık Bakanlığı onaylı olduğuna dair bir amblemi vardı. Ertesi gün İstanbul’a gelmiş, aynı gün operasyonu olmuş, sonraki gün de çıkışı verilmişti. Fransa’dakinden üç kat ucuza mal olan bir süreçti. Ancak birkaç gün sonra Jacques’ı arayan Mathieu gerçekte yaşadıklarını babasına bir bir anlattı. Anlattıkları arasında yüzüne enjekte edilmesi için kafasının arkasından alınan dört bin ampulden bininin teknisyen tarafından kaybedilmesi, sakal ekiminden sorumlu asistanın aslında emlakçı olduğunun ortaya çıkması gibi detaylar vardı.
Evet emlakçı! Jacques’ın iddiasına göre oğlu Mathieu bu asistanın emlakçı olduğunu sonraki araştırmalarında öğrenmişti. Yani kendisine yalan söylenmişti. Hiçbir şey yolunda gitmediği gibi “kirpi gibi” dik uzayan sakallar derisini cayır cayır yakıyordu. Jacques “Önce bizden habersiz oraya gittiği için onu azarladım. Sonra da bunun düzeltilebilecek bir şey olduğunu söyledim” diye anlatıyor.
Ne var ki iki ay boyunca Fransa’da kapılarını çaldıkları hiçbir doktor sorumluluk almamak için Mathieu’yü ameliyat etmek istemedi. Ta ki Belçikalı bir doktorun ameliyatı kabul ettiği mayıs ayına kadar. Belçikalı doktor gerçekten de başarısız ekimi telafi edebilmişti. Ama bu sefer de kafasının arkasında bir boşluk kalmıştı ve bu da genç erkekte “sakat kalmış” hissi yaratıyordu.
Ameliyattan sonra ailesinin evine gelen Mathieu eskisi gibi gülüyor, sohbet ediyor ve ailesiyle vakit geçiriyordu. Ama zaman zaman babasına “Kafamda bir cehennem var” diyordu. Mathieu’nün yüzü onarılmış olsa bile kendini mutsuz hissetmesinin altında yatan sebep dismorfofobiydi. Yani yüzünde var olduğuna inandığı kusuru takıntı haline getirip gözünde büyüttüğü psikolojik hastalık.
Bu noktada Türkiye’deki kliniğe de değinen Jacques oğlunun bu kazığı kendine yediremediğinin de altını çizdi: “Onun için verilen söz senet demekti.”
Haziran ayında Paris’e dönen Mathieu 9 Haziran’da dairesinde kendini asarak intihar etti. Bugün hâlâ öfke içinde olduğunu söyleyen Jacques “Sakal nakli yaptırmak isteyen tüm çocuklara şunu söylemek istiyorum: Yapacaksanız da bunu Fransa’da, alanında yetkin doktorlara yaptırın. Yurtdışında değil! Az buz bir şey değil bu. Yüze dokunmak ruha dokunmak demek” dedi.
Ulusal Estetik Tıp Sendikası (SNME) Başkanı Dr. François Turmel de Fransa dışında tıbbi işlem yaptıranlara seslenerek “Bir sorununuz olduğunda kime başvuruyorsunuz? Çoğu hasta yurtdışında kendilerini kimin ameliyat ettiğini bile bilmiyor!” dedi.