Portekiz de istisna değilmiş: Sağ ittifak sekiz yıllık Sosyalist Parti iktidarına son verdi, aşırı sağ yükselişte
Hollanda’da Kasım’daki seçimleri kazanan aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Wilders, diğer partilerden koalisyon desteği alabilmek için "İslam'ın yasaklanması" ve "çifte vatandaşlara seçim yasağı" önerilerini geri çekti.
Hollanda’da 22 Kasım’daki genel seçimleri kazandıktan sonra tek başına iktidar olamadığı için koalisyon kurabilme konusunda desteğe ihtiyacı olan aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders aşırılıkçı politikalarında yumuşamaya gitmek zorunda kaldı.
Yumuşamanın koalisyon kurulana kadar devam edeceği düşünülürken Wilders daha önce Temsilciler Meclisi’ne sunduğu “Hollanda’da İslam’ın yasaklanması” ve çifte vatandaşlığı bulunanlara seçme ve seçilme hakkı verilmemesine ilişkin yasa tasarılarını geri çekti. Aşırı sağcı liderin bu tutumu bugün başlayacak koalisyon pazarlıkları öncesi olası hükümet ortağı diğer üç sağ partiye güçlü bir mesaj olarak değerlendiriliyor.
Far-right Dutch lawmaker Geert Wilders withdraws some of his more controversial proposals as he works to find coalition partners https://t.co/qMpOASi7ce
— Bloomberg (@business) January 8, 2024
Politikalarını göç ve İslam karşıtlığı üzerine kuran Wilders, meclise Hollanda’da Kuran’ın yasaklanması ve camilerin kapatılması da dahil ‘İslamlaşma’nın önlenmesini içeren bir yasa teklifi sunmuştu. Wilders’in hazırladığı yasa teklifinde “potansiyel cihatçıların” haklarında yargı kararı bulunmasa da, “idareten” gözaltına alınması da isteniyordu.
Wilders tarafından iptal edilen üç yasa teklifi arasında “İslami ifadelerin” yasaklanmasını öngören 2018 tarihli bir yasa tasarısı da yer alıyor. Tasarı metni İslam’ı “şiddet yanlısı, totaliter bir ideoloji” olarak tanımlıyor ve camilerin, Kuran’ın, İslami okulların, burka ve hicap giymenin yasaklanmasını da içeriyor.
Aşırı sağcı liderin meclise sunduğu bir başka tartışmalı tasarı da çifte vatandaşlığı bulunan kişilerin oy kullanmasına izin verilmemesi teklifiydi. Wilders özellikle Türkiye kökenli Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz ile İsveç kökenli Savunma Bakanı Kajsa Ollongren’i hedef almıştı. Hollandalı siyasetçi yasa teklifini ayrıca “Bu mecliste Türk, Faslı ya da İsveçli istemiyorum. Bunu söyleyemez miyim, burası benim ülkem” sözleriyle savunmuştu.
BBC’den Yusuf Özkan’ın aktardığına göre PVV liderinin sunduğu yasa tasarıları yeterli sayıda milletvekilinin desteğini alamadığı için meclis arşivinde bekliyordu. Ancak seçimler öncesi ve sonrasında “herkesin başbakanı” olacağını söyleyen ve özellikle İslam karşıtı görüşlerini yumuşatacağını belirten Geert Wilders, anayasaya aykırı olarak nitelendirilen bu önerilerinden vazgeçti.
Hollanda medyasına göre PVV lideri aynı zamanda kendi partisinin ideoloğu olan Hollanda Temsilciler Meclisi Başkanı Martin Bosma’ya bir yazı yazarak İslam’ın yasaklanması ve çifte vatandaşlarla ilgili yasa tasarılarını geri çektiğini bildirdi.
Aşırı sağcı liderin bu davranışı, bugün başlayacak koalisyon pazarlıkları öncesi, diğer partilere “güçlü bir sinyal” olarak değerlendiriliyor. Wilders bugün Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi ( VVD) lideri Dilan Yeşilgöz, Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) Pieter Omtzigt ve Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi (BBB) lideri Caroline van der Plas ile bir araya gelecek.
Sağcı liderlerin önceliği yeni hükümetin anayasal çerçeveye uygunluğu olacak. Merkez sağ NSC’nin lideri Pieter Omtzigt, Wilders’in “Hollanda’da İslam’ın yasaklanması, cihatçılara idari gözaltı” gibi önerilerinin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirterek bunlardan vazgeçilmesini, koalisyon pazarlıklarının ön koşulu olarak görüyordu.
Hollanda Danıştayı da Wilders’in geri çektiği yasa tekliflerinin demokratik hukuk devletinin temel ilkelerine aykırı olduğunu belirtti. Danıştay tasarının “toplumun belirli bir kesimini ayrımcı biçimde temel özgürlük haklarından mahrum bıraktığını” vurguladı.
Lahey’deki siyasi kaynaklara göre Wilders’in bu önerilerinden somut olarak geri adım atması, koalisyon pazarlıklarının kilit partisi olan NSC’nin ikna edilmesi açısından büyük önem taşıyor. Daha önce Wilders liderliğindeki azınlık hükümetinde yer almayıp dışarıdan destek vereceklerini belirten VVD lideri Dilan Yeşilgöz’e de kabineye girmesi konusunda parti içinden yoğun baskı geldiği belirtiliyor.
Olası koalisyon ortağı dört partinin de önceliğini sığınma ve göçün sınırlandırması, ekonomi, konut sorunu ve güvenlik konuları oluşturuyor. Bu konularda birbirine yakın görüşlere sahip olmaları nedeniyle dört partinin hem meclis hem de senato çoğunluğuna sahip güçlü bir sağ koalisyon hükümeti kurması “en makul seçenek” olarak görülüyor.
22 Kasım’daki genel seçimlerin ardından koalisyon görüşmeleri en son 21 Aralık’ta yapılmıştı. Ülkedeki siyasi ara nedeniyle görüşmelere de ara verilmişti.
Ülkede 22 Kasım 2023’te yapılan erken genel seçimlerde yüzde 23.5 oyla 37 sandalye kazanan Wilders, 24 sandalye ile 3. sırayı alan Dilan Yeşilgöz liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) 20 sandalye ile 4. sıraya yerleşen Omtzigt liderliğindeki NSC ve 7 sandalye ile 6. sırayı alan Caroline van der Plas liderliğindeki Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi’nin (BBB) dahil olduğu sağ koalisyon kurmak istediğini açıklamıştı. Wilders ayrıca seçim sonuçlarına ilişkin mecliste düzenlenen oturumda, İslam karşıtı tavrını yumuşatacağını söylemişti.
Hollanda’da seçimlerin ardından koalisyon olasılıklarını araştırmakla görevlendirilen eski içişleri bakanlarından Ronald Plasterk’in hazırladığı nihai raporda PVV, VVD, NSC ve BBB’nin bulunduğu dörtlü sağ koalisyon hükümetinin kurulması için görüşme ve araştırmalar yapılması tavsiye edilmişti.
PVV Milletvekili Martin Bosma, 14 Aralık 2023’te Temsilciler Meclisi Başkanlığına seçilmişti. Bu Wilders’in seçimlerden sonraki ilk politik zaferi olarak kayıtlara geçti.