Muhalefet yine fire verdi: Vergi zammı görüşmeleri AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emekli maaşlarıyla ilgili düzenlemeyi temmuz sonunda yaptığı konuşmada ''bütçeyle ilgili çalışmaların semeresini görme' şartına bağlaması iyileştirmenin tarihi konusunda tereddüt yaratıyor. Bütçe ilk yedi ayda 434 milyar TL açık verdi.
Milyonlarca emekli ek zam için 1 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açılmasını beklerken, geçen hafta memur ve memur emeklilerine 2024 yılı için Merkez Bankası enflasyon tahminin bile altında zam yapılması emekli maşlarında yılbaşından önce bir iyileştirmenin zor olduğunu gösteriyor.
Mayıs ayındaki seçimlerin ardından TBMM getirilen torba yasayla en düşük memur maaşı 22 bin 17 liraya çıkarılırken emekli aylıklarında yüzde 25 oranında artış yapılmıştı. Ancak bu orandaki bir artış emeklileri memnun etmedi. Emekli maaşlarının iyileştirilmesi yönündeki talepler sürerken gözler Meclisin açılacağı 1 Ekim’e çevrildi. Emekli maaşlarının düşük kaldığı, iyileştirme yapılacağı konusunda iktidar cephesinden açıklamalar gelmekle birlikte tüm hazırlıklar Ocak ayı için yapılıyor ve Ekim ayında bir ara zam ihtimalinin oldukça düşük olduğu belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından emeklilerin aylıklarında ilave artışa ilişkin bir çalışma yürütüldüğü biliniyor. Bu çalışma kapsamında yapılacak yasa değişikliğiyle 6 aylık enflasyon oranının üzerinde bir artış yapılması bekleniyor. Ancak zammın tarihi konusunda rivayet muhtelif.
Ancak Erdoğan’ın Körfez seyahati sonrası 25 Temmuz’daki Cumhurbaşkanlığı kabinesi toplantısının ardından yaptığı açıklamada asgari ücret ve emekli maaşlarına düzenlemeyi ‘bütçeyle ilgili çalışmaların semeresini görme’ şartına bağlaması zammın tarihi konusunda tereddüt yaratıyor. Erdoğan kabine toplantısı sonrası asgari ücret, memur ve emekli maaşlarına yapılan zam düzenlemesine ilişkin şunları söylemişti:
“Asgari ücretten, memur ve emekli maaşlarına kadar bütçe imkanlarını zorlayan tasarruflarda bulunduk. Kamu işçilerinin toplu sözleşmelerinde ortaya çıkan tablo memur maaşlarında ilave bir düzeltmeyi zorunlu kıldı. Asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili huzursuzluk ortaya çıktı. Kimsenin mağduriyetinin kalıcı olmasına rıza göstermeyiz. Bütçeyle ilgili çalışmaların semeresini gördükçe, kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü alacağız, bunu yılbaşı civarı neticelendirmeyi planlıyoruz”.
Erdoğan’ın vurgu yaptığı bütçeyle ilgili sonuçlarda sinyaller karmaşık. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) artışları sonucu temmuz ayında bütçe uzun süreden beri ilk kez fazla verdi. Bu madalyonun iyi tarafı. Ancak Ocak- Temmuz dönemine bakıldığında ise ilk yedi aylık bütçe sonuçları pek parlak değil. Temmuzdaki yüksek performansa rağmen bütçe söz konusu dönemde bütçe giderleri 2 trilyon 819 milyar 416 milyon TL, gelirleri ise 2 trilyon 384 milyar 763 milyon TL. olmuş. Yani bütçe ilk yedi ayda 434 milyar 653 milyon TL. açık vermiş. Şimdi gözler önümüzdeki aylardaki bütçe gerçekleşmelerine çevrilmiş bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki düşüncesini temmuzun son haftasında ifade etmesi nedeniyle AK Parti kaynakları da, depremin getirdiği yük ve bütçe imkanlarına dikkat çekerek yılbaşından önce bir artışın şu anda mümkün görünmediğini belirtiyorlar. 2023 bütçesi yeterli gelmediği için ek bütçe çıkarıldığını, ek bütçeden en fazla payın AFAD’a ayrıldığını, borçlanma limitinde artışa gidildiğini hatırlatan AK Parti ekonomi kurmayları Erdoğan’ın da yaklaşık 1,5 ay önce belirttiği gibi “Yıl sonuna doğru bütçe gerçekleşmelerine bakılır, Ocak ayı için bir düzenleme yapılır. Ekim ayında bu konuda bir adım atmamız zor görüyor, kaynak yok” diyorlar.