Durov’dan U dönüşü: Telegram artık yasa dışı içeriklere müdahale edecek
Ukrayna ekonomisi savaşa uyum sağlayarak kendini yeniden keşfetti. Ekonominin bu yıl yüzde 4, 2025’te ise yüzde 4,3 büyüyeceği tahmin ediliyor. Para birimi istikrarlı ve faizler yüzde 13,5 ile son 2,5 yılın en düşük seviyesine yakın seyrediyor.
Rusya, Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı işgalini 24 Şubat 2022’de başlattı. İlk başlarda Rusya’nın kısa sürede Ukrayna’nın işini bitirip topraklarının büyük bölümünü ele geçirmesiydi. Ancak beklenen olmadı. Ukrayna, başta ABD olmak üzere Batı’dan aldığı destekle direndi ve hiç de kolay lokma olmadığını gösterdi.
Zaman ilerledikçe savaş yıkıcı etkilerini iki ülkenin ekonomileri üzerinde de göstermeye başladı. Her iki ülkede de enflasyon yükseldi, para birimleri değer yitirdi, sermaye ve beyin göçü de hızlandı. Ancak son veriler, Ukrayna’nın ekonomik durumunun savaşın yanısıra Batı’nın yaptırımlarının da etkisiyle iyice zorlanan Rusya’ya göre daha iyi olduğu ortaya çıktı. The Economist dergisi de gelişmeleri “Ukrayna Rusya’ya karşı ekonomik savaşı kazanıyor” başlığıyla yayınladığı bir makalede analiz etti:
“Ukrayna’daki her işletmenin bir referans noktası var. Pryluky’li çiftçi olan Mykhailo Travetsky için de bu, Rus işgalinin ilk altı haftasıydı. Bir Rus kolordusu yakındaki bir otoyola kadar geldiğinde, çiftliği kimsenin olmadığı bir alana dönüştü. Halk Rusları bölgeden çıkarmar için silaha sarılmıştı, tepelerinde mermiler uçuşuyordu. Ve Travetsky ineklerini günde iki kez çelik yelekle sağıyor, otomatik tüfeği de yanında hazır bekliyordu.
O zamandan beri çiftlik sürekli olarak yeni zorluklara ayak uydurdu. Rusya Ukrayna’nın enerji dağıtım hatlarını bombalayıp buzdolaplarını ve süt sağım makinelerini kullanılamaz hale getirdiğinde, Travetsky ekşimiş süt ürünleri ve beyaz peynir gibi daha uzun raf ömrüne sahip peynirler yapmaya yöneldi. Zengin aileler ortadan kaybolunca fiyatlarını düşürdü ve bölgeyi terk edemeyen emekililerin kapılarına süt götürmeye başladı.
Ukrayna ekonomisi genel olarak savaşın gerçeklerine uyum sağlamak için kendini yeniden keşfetti. Ekonomi 2021 yılına göre dörtte bir oranında küçülmüş durumda. Yine de büyük Rus işgalinin başladığı 2022’den bu yana ilk kez bazı önemli ekonomik verileri düşmanınkilerden daha sağlıklı. Ukrayna Merkez Bankası GSYH’nin (milli gelir) 2024 yılında yüzde 4, 2025 yılında ise yüzde 4,3 büyüyeceğini tahmin ediyor. Para birimi istikrarlı ve faiz oranları yüzde 13,5 ile son 30 ayın en düşük seviyesine yakın seyrediyor. Bu verileri Rublenin değer kaybını durdurdurmak için faizlerin yakında yüzde 23’e çıkartılması gereken, bankaların kırılgan göründüğü ve GSYH’nin 2025’te sadece yüzde 0,5-1,5 oranında büyüyeceği Rusya ile karşılaştırın. Ancak Ukrayna savaşın daha da yayılması, yerel kaynakların azalması ve Donald Trump gibi güçlüklerle karşı karşıya bulunuyor.
Ukrayna’nın 2022’den bu yana ekonomik tarihinin üç aşaması oldu. İlk aşamada ülke savaşın yol açtığı kaotik durumları kontrol altına almaya uğraştı. Sıkıyönetim ilan edildi ve 14 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Rusya, Karadeniz limanlarını abluka altına alarak Ukrayna’nın ihracatını durdurdu. Merkez Bankası’nın politikası askeri hedeflere hizmet etmek amacıyla yönlendirildi. Başka bir deyişle, ekonomik bağımsızlıktan ziyade, askeri ihtiyaçlara göre şekillendirildi. Merkez Bankası 2022’nin ilk yarısında kamu açığının yarısını finanse etti. Sıkı sermaye kontrolleri uyguladı ve bankaları likiditeye boğdu. Bunun sonucunda da enflasyon yükselirken GSYH (milli gelir) üçte bir oranında küçüldü (bkz. Grafik 1).
İkinci aşama, Ukrayna’nın 2022 ortalarında Rusya’nın ülkenin güneyindeki ilerleyişini püskürtmesinin ardından başladı. Güven arttıkça, milli gelirin büyüyü durdu ve daha istikrarlı hale geldi. Taraflar arasında yapılan bir anlaşmayla Ukrayna’nın yeniden tahıl ihracatı yapmasının öne açıldı. Ukrayna Merkez Bankası enflasyonla mücadeleye geri döndü. 2023 başlarında IMF ile bir anlaşma imzalandı. Merkez Bankası bunun sonucunda bütçe açığının finansmanını durdurdu. Yardımlar geldikçe de döviz rezervleri toparlandı.
Makroekonomik istikrarın geri gelmesi hükümetin ve şirketlerin faaliyetlerini savaşın olumsuz etkilerine karşı dayanıklı hale getirmelerine olanak sağladı. savaşa karşı korumalarına olanak sağladı. Önceliklerden biri üretken varlıkları Rus füzelerine karşı korumaktı. Daha güvenli batı bölgelerinde sanayi bölgeleri inşa edildi. Şirketler gelirlerini savaşın olumsuz etkilerine karşı korumak için yurtdışına yatırım yaptı. Ülkeleri dışında yaşayan Ukraynalılarda geçen yıl Ukrayna’daki her on yeni şirkettten birinin kurucusu olarak ülkelerine para kazandırdılar.
Bir başka görev de kaynakları uzun süreli bir çatışmanın ihtiyaçlarına göre yeniden tahsis etmekti. Kamu harcamaları ikiye katlandı. 2021’de milli gelirin yüzde 41’ini oluşturan kamu harcamaları bugün milli gelirin üçte ikisine ulaşmış bulunuyor. Savunma ve güvenlik harcamalarının milli gelirdeki payı ise yüzde 30. Bazı kamu şirketleri kendilerini yeniden yapılandırdılar. Ülkenin hidrokarbon şampiyonu Naftogaz, 2023 yılında Avrupa’nın önde gelen şirketlerinden bağımsız yöneticilerin yer aldığı bir denetim kurulu atadı. 2022 yılında 79 milyar Grivna (2,4 milyar dolar) zarar eden şirket, gaz üretimindeki artış ve yeşil enerji yatırımları sayesinde 2024 yılının ilk yarısında 24 milyar Grivna (729 milyon dolar) kar elde etti.
Özel sektör de harekete geçti. Ukraynalı girişimci Vitalii Lopushanskyi Azak Denizi’nde önemli bir liman olan Mariupol’un 2022 baharında yerle bir edilmesinin ardından, yıkılan her bina, yol ya da köprüyü içeren interaktif haritalar oluşturmak için uydu görüntülerini ayrıştıran uadamage adlı yapay zeka şirketini kurdu. Vitalii Lopushanskyi o günden beri 200’den fazla şehrin haritasını çıkardı. Ayrıca dronlara mayınları tespit etmek ve devre dışı bırakmak için yerdeki robotları yönlendirmeyi öğretiyor.
Yapılması gereken son iş ise para akışını devam ettirmekti. Rusya 2023 Temmuz’unda tahıl anlaşmasını yenilemeyi reddetti. Ukrayna buna kendi deniz koridorunu açarak karşılık verdi ve insansız hava araçları ve füzelerle olağanüstü bir deniz caydırıcılığı kampanyasıyla koridoru güvence altına aldı. Bu sayede sadece tahıl değil, aynı zamanda en büyük ikinci gelir kaynağı olan maden ve mineral sevkiyatına da yeniden başlayabildi.
Bu önlemler, Batı’nın yardımlarıyla birlikte, Rusya’nın Ukrayna’yı savaşmaya devam etmek için ihtiyaç duyduğu kaynaklardan ve moralden mahrum bırakmasını engelledi. Şu anda, ülkenin ekonomisinin en büyük tehditlerle karşı karşıya olduğu üçüncü bir aşama başlıyor. Bu tehditler enerji, iş gücü ve para konusundaki ciddi sıkıntılar.
Önce elektrik enerjisine bakalım. Rusya 2022’de, yine bu bahar ve yaz aylarında Ukrayna’nın elektrik dağıtım şebekesine acımasızca saldırdı. Ülke sürekli onarımlara rağmen, savaştan önce kullanabildiği 36 gigawatt’lık (gw) üretim kapasitesinin yarısından daha azından yararlanabiliyor. Ve son günlerde Rusya’nın saldırıları yeniden başladı. 13 Aralık’ta iletim tesislerine ve termik santrallara 93 füze ve yaklaşık 200 insansız hava aracı gönderdi. Hedeflerini vuran 12 füze elektrik kesintilerine neden oldu. Rusya 27-28 Kasım’da da oldukça tehlikeli şekilde iletim tesislerinin yanısıra nükleer santralları da vurmuştu. Bu da Ukrayna’nın kış aylarında yaklaşık yüzde 70’i nükleer enerjiden gelen enerji kapasitesinin üzerine gölge düşürdü.
Ukrayna’nın enerji konusunda daha önce yaşanan zorluklar sonucu bu tür krizlerle başa çıkmak için daha hazırlıklı ve güçlü bir hale gelmesi olumlu bir gelişme.
Daha olumlu bir not olarak, ülke bu tür şokları absorbe etmek için daha donanımlı hale geldi. Aralık ayında AB’den elektrik ithalat kapasitesini neredeyse dörtte bir oranında artırarak 2.1gw’a çıkardı. Pek çok gıda üreticisi, faaliyetlerinden kalan atıkları biyogaza dönüştürüp, bu biyogazı tesislerinde kullanıyorlar. Birçok çiftçinin dizel jeneratörleri de var. Orta ölçekli şirketler genellikle doğal gaz santrallerine sahip bulunuyorlar ve bunları bazen rüzgar ve güneş enerjisi ile de eşleştiriyorlar. Sanayi şirketleri yıkıcı elektrik kesintilerinden kaçınmak için ithalatla birlikte tüm bunları enerji kaynağı olarak kullanıyorlar.
Ukrayna Merkez Bankası Başkanı Andriy Pyshnyi, başa çıkma stratejileri ve devam eden onarımların ülkenin ortalama elektrik açığını 2025 yılında toplam talebin yüzde 6’sına, 2026 yılında ise yüzde 3’üne düşüreceğini söylüyor. Elektriği en çok kullananlar, savaşın başlamasından bu yana, herhangi bir kesinti olmasa bile elektrik fiyatlarının kat kat artmasından şikayetçi. Kiev Ekonomi Okulu’ndan Timofiy Milovanov, elektrikle ilgili sorunların gelecek yıl GSMH büyümesini bir puana kadar düşürebileceğini düşünüyor.
Sorunların ikincisi ve en sıkıntılı olanı da işgücü eksikliği. 2022’den bu yana seferberlik, göç ve savaş, işgücünün beşte bir oranında azalarak 13 milyon kişiye düşmesine neden oldu. Ancak işgücü talebi güçlü seyretmeye devam ediyor. Savaşın ilk haftalarında 7.000 olan iş ilanı sayısı haftada bugün 65.000’e ulaştı. Ancak 2021’de ortalama bir iş ilanına 2 başvuru gelirken bu rakam bugün yalnızca 1,3’e düştü. Ücretler artıyor. Ekonomi ve savunma bakanlıkları arasında, ülkenin geleceği için seferberlik konusunda nasıl bir denge kurulacağına dair bir anlaşmazlık bulunuyor. Ukrayna’nın sivil liderliği şimdiye kadar askeri liderlerin maksimalist taleplerini cephe hattının zararına olacak şekilde reddetti.
Ancak sorunların kolay bir çözümü yok. Artık çok önemli ve kritik kabul edilen sektörler bile çalışanlarının sadece yarısını cepheye gitmekten koruyabiliyor. Kiev’deki Ekonomik Strateji Merkezi adlı düşünce kuruluşu yetkilisi Hlib Vyshlinsky daha fazla kadını da işe almanın zor olduğunu söylüyor. Çünkü yurtdışına göç eden kadın sayısı, cephede olan ya da geri dönüp çalışamayacak duruma gelmiş erkeklerle neredeyse aynı seviyeye ulaşmış bulunuyor.
Üçüncü sorun olan para kıtlığı işleri daha da zorlaştırıyor. Küçük çiftlikler ve şirketler faaliyetlerini finanse edecek kadar borç almakta zorlanıyor. Uzun vadeli sermaye harcamalarını finanse etmek neredeyse imkansız. İş yapmanın artan maliyetleri karları vurdu. Yurtiçinde müşterileri olan şirketler artan maliyetlerin bir kısmını fiyatlara yansıtarak enflasyonu yükseltiyorlan. Küresel pazarlarda rekabet eden ihracatçıların ise böyle bir seçenekleri yok. ArcelorMittal’in ülkedeki şirketini yöneten Mauro Longobardo, savaş başladığından bu yana sadece tesislerinin bakımını yapabilmek için 1 milyar dolar nakit harcadığını söylüyor. Ancak çelik fabrikalarının yarısı hala kapalı.
Hükümet de kasasına girenden çok daha fazla para harcıyor. 2025 yılında bütçe açığının GSYİH’nin (milli gelir) yüzde 20’sine yaklaşacağı tahmin ediliyor. Prensipte 38 milyar dolarlık açığın neredeyse tamamı dış kaynaklardan finanse edilecek. Haziran ayında G7, Rusya’nın Batı’da dondurulan 260 milyar euro (273 milyar dolar) değerindeki kamusal varlıklarından elde edilecek faizle geri ödenmek üzere Ukrayna için 50 milyar dolarlık bir borç paketi üzerinde anlaştı. Ancak Amerika’nın anlaşmaya bağlılığı garanti değil.
Ukrayna muhtemelen 2025 yılında Amerikan mali desteği olmadan da ayakta kalabilir. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan Dimitar Bogov, AB’nin daha önceki bir program kapsamında sağlamayı kabul ettiği 18 milyar euroluk dilimle birlikte, diğer G7 üyelerinin katkılarının Sam Amca’nın bıraktığı boşluğu dolduracağını söylüyor. Ukrayna ayrıca sağlıklı döviz rezervlerine sahip. Döviz rezervlerinin 2024 yılı sonunda ülkenin beş aylık ithalat miktarı olan 43 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Ancak Amerika’nın mali desteğini çekilmesi durumunda Ukrayna 2026’da yolun sonuna gelebilir. Nakit sıkıntısı çeken ve siyasi olarak zayıf olan AB hükümetleri bir başka büyük faturayı ödemekte zorlanabilir. Ukrayna’nın kendi ülkesinde daha fazla vergi toplama imkanı da sınırlı. Zaten bu, hükümetin GSMH’nin yüzde 4-5’i oranında vergi artışı önerisinin sert muhalefet karşısında bu yaz geri çekilmesiyle kendini gösterdi.
Askeri gelişmeler 2026’dan önce bir krize neden olabilir. Yine de şirketler ihtiyatlı bir iyimserlik içinde. Travetsky, çiftliği devraldığından beri ilk kez bu yıl küçük bir kâr elde ettiğini söylüyor. Parmesan peyniri üreteceği yeni bir hat açmayı düşünüyor. “Eğitim aldım ve tarifi biliyorum” diyor. Ancak engeller göz korkutucu olmaya devam ediyor: “Günde 12 saat elektriğiniz olmadığında yapmayı deneyin.”