Kurun artmayacağına ikna olan şirketler dövizle borçlanmaya yöneldi
Akbank genel müdürü Binbaşgil’e göre seçimleri hangi parti kazanırsa kazansın makroekonomik politikalar ve politika çerçevesiyle ilgili normalizasyon olacak. Ancak 'Normalizasyonun ne kadar ve nasıl olacağıyla ilgili tahmin güç' dedi.
Akbank’ın ilk çeyrek bilançosunu açıklamasının ardından gerçekleştirdiği Finansal Sonuçlar Değerlendirme toplantısında konuşan Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, seçim sonrasında uygulanabilecek olası senaryoların neler olabileceğiyle ilgili sorulara cevap verdi.
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, seçim sonrasında hangi parti kazanırsa kazansın makroekonomik politikalar ve politika çerçevesiyle ilgili normalizasyon beklediklerini söyledi.
Binbaşgil, normalizasyonun ne kadar ve nasıl olacağıyla ilgili tahmin yapmanın ise güç olduğunu aktarırken muhalefetin kazanması durumunda konvansiyonel para politikasına dönülebileceğini beklediklerini, bu anlamda para politikası değişiklik ve faiz oranında ayarlamalar yapılabileceğini de sözlerine ekledi.
Hakan Binbaşgil, faiz oranlarında seçim sonrasında artırıma gidilmesi durumunda aktif kalitesinde bozulma olmayacağını, bunun sebebinin de şirketlerin güçlü finansallara sahip olmasına işaret etti. Binbaşgil, geçmiş yıllarda düşük faiz oranı ortamında hem KOBİ’ler hem de daha büyük şirketlerin ciddi karlılıklar sağlamasıyla sermayelerini artırmış olduklarını ve bu nedenle de sistemde varlık kalitesi açısından önümüzdeki dönem için endişe duymadıklarını söyledi.
Şirketlerin kur riski düştü
Binbaşgil son yıllarda şirketler tarafında kur riskinin önemli ölçüde düştüğünü, şirketlerin yabancı para kredilerinin her yıl gerilediğini, bununla birlikte Döviz açık pozisyonunun da azaldığını; Akbank’ın da varlık kalitesinin düşmesi olasılığına karşı yeterli sermaye tamponu ve karşılığının bulunduğunu aktardı.
Binbaşgil, seçimden sonra faiz oranlarında artış olması durumunda geçmişte yaşanan durumdan daha farklı bir etkisinin olabileceğini söylerken regülasyonlar sonrasında TL mevduat yarışıyla birlikte zaten mevduat faizlerinin yüksek seviyelerde olduğunu ancak kredi faiz oranları üzerinde bir tavan sınır bulunduğunu aktardı. Bu nedenle faiz oranlarında bir artış olması durumunda kredi faizlerinde de artış olabileceğinden bankaların bu durumdan fayda sağlayabileceğini belirtti. Faiz artırımı durumunda menkul kıymet portföyünün ise faiz artırımından sonraki ilk çeyrekte olumsuz etkilense de sonraki çeyreklerde net faiz marjında iyileşme beklediğini söyledi.