‘Polisim’ deyip turist dolandıranlar da turist çıktı
Küresel ısınmadan en fazla etkilenen Akdeniz bölgesinde, popüler tatil dönemleri olan haziran-eylül yerini nisan sonu-haziran ortası ile eylül başı-ekim ortasının alması bekleniyor.
Aşırı sıcakların kuzey yarımkürede başta Akdeniz bölgesi olmak üzere tatil dönemlerini ve lokasyonlarını değiştirmesi bekleniyor. Küresel ortalamadan en az yüzde 20 daha fazla ısınan Akdeniz bölgesinde, popüler tatil dönemleri olan haziran-eylül arasının yerini nisan sonu-haziran ortası ve eylül başı-ekim ortasının alması bekleniyor. Avrupa Seyahat Komisyonu (ETC) verileri de, son iki yıldır Akdeniz Bölgesi’nde haziran-kasım döneminde turist ilgisinin yüzde 10 azaldığına işaret ederken, Akdeniz havzasının bu yüzden tehditle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.
ETC’nin konuyla ilgili çalışmasında küresel iklim değişikliğinin turizm trendlerinde değişikliklere neden olacağı belirtilerek dünya ölçeğinde turistlerin son 30-40 yıldır alıştıkları turizm destinasyonlarını da değiştirmelerine neden olduğuna işaret ediliyor. Bu nedenle küresel seyahat endüstrisinde iki önemli değişimin gözlendiği; ilki turizmde yoğunlaşılan dönemin değişmeye başladığı, ikincisinin de turizm destinasyonları tercihlerinin değişeceği belirtiliyor.
Yapılan değerlendirmelerde bir kaç yıl öncesine kadar, Kuzey Yarımküre için popüler tatil dönemi haziran-eylül dönemi iken, şimdi, tatil periyodunun nisan sonu-haziran ortası ve eylül başı-ekim ortası olarak kaydığı; yüksek satın alma gücüne sahip ve bu nedenle tatil dönemlerini seçme özgürlüğü daha esnek olan turistlerin dönem tercihlerini ilkbahar sonu ve yaz başı ile yaz sonu ve sonbahar başlangıcı olarak değiştirdiklerine işaret ediliyor.
Bu durumda; özel, butik, daha yüksek gelir düzeyindeki turistlere hizmet veren konaklama tesisleri ve hizmet alanının personel alımı ve çalışma dönemlerini yeniden tasarlamaları gerekeceği ifade edilirken, mevsimsel çalışmaya alışık ve maliyetlerini buna göre yöneten işletmelerin , ‘yaz’ olarak bilinen dönemin öne ve arkaya doğru uzaması, tesislerin çoğunun giderek daha az personel ile daha yoğun turist sayısına hizmet vermek durumunda kalacağı ifade ediliyor.
Bu arada Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP/MAP) Akdeniz Eylem Planı kapsamında hazırlanan raporda Akdeniz’deki iklim ve çevre değişikliği ile ilgili olarak su saptamalarda bulunuluyor: Akdeniz bölgesi küresel ortalamadan yüzde 20 daha hızlı ısınıyor. 2°C küresel ısınma yağışları yüzde 10 ila 15 oranında azaltacak. 2°C’den 4°C’ye bir artış, Güney Avrupa’da yağışları yüzde 30’a kadar azaltacak. Bu durum hassas ekonomiler ve toplumlar üzerinde ek baskı oluşturacak. Kıyı bölgeleri, artan afet riskleriyle karşı karşıyadır. 2050 yılına kadar su talebi iki, hatta üç katına çıkacak. İspanya ve Doğu Akdeniz’deki sıcak noktalarla birlikte su sıcaklığının 2100 yılına kadar 1,8°C ile 3,5°C arasında artması bekleniyor.