Merkez Bankası yeter, Bitcoin rallisini konuşalım
Doğrudan yatırım gelsin isterken var olanın yurtdışına gittiğini söyleyen ASO Başkanı Seyit Ardıç ‘Türkiye G-20 ülkeleri arasında yurtdışında en çok doğrudan yatırım yapan üçüncü ülke. Yatırımlarımızın yurtdışına çıkması endişe verici’ dedi.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç son dönemde ülke dışına artan sayıda çıkan yatırımlara dikkat çekti. ASO mayıs Meclis toplantısında konuşan Başkan Seyit Ardıç Türkiye’ye bir yandan doğrudan yatırım gelsin diye uğraşırken, var olanların da yurt dışına gittiğini söyledi. Seyit Ardıç şöyle konuştu:“G-20’deki gelişmekte olan ekonomiler arasında Çin ve Hindistan’ın ardından ülke dışına en fazla doğrudan fabrika yatırımı yapan 3’üncü büyük ülkeyiz.” Alınan kararların yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğine işaret eden Seyit Ardıç “Yapısal reformları gerçekleştirdiğimiz ölçüde olası istikrarsızlık risklerine karşı büyümeye devam eden daha dayanıklı bir ekonomik yapı oluşturmuş oluruz” dedi.
Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın temel ayaklarından birisinin rekabet ortamının sağlanması olduğunu dile getiren Ardıç kayıt dışıyla mücadeleye yönelik de somut öneriler içeren bir paketin acilen açıklanması gerektiğini belirtti. Ardıç harcamalar üzerinden tasarruf tedbirleri yanı sıra kayıt dışıyla da mücadele edilmesinin, geliri artırıp, haksız rekabetin de azalmasına yol açacağına söyledi. Maliyet artışları ve fiyat oluşturmadaki zorlukların üretim sürecini olumsuz etkilediğini dile getiren Seyit Ardıç “Ne yazık ki ülkemizin kronik sorunlarının başında gelen enflasyon, yüksek kalmaya devam ediyor. Hane halkının gelir dağılımını bozarken, toplumun büyük bir kesiminin geliri enflasyon kadar artmadığı için hayat pahalılığını çok daha yüksek oranda hissediyor. Hayat pahalılığı ile mücadelenin, enflasyonu düşürmekten çok daha zorlu bir süreci içerdiği unutulmamalıdır” dedi.
Hane halkının enflasyonun düşeceğine yönelik kanaati olmadığını ifade eden Ardıç enflasyonun düşmesinin önündeki en önemli sorun olarak karşımıza çıktığını ifade etti.
Türkiye’de gıda enflasyonunun 37 OECD ülkesinin gıda enflasyonu toplamından daha yüksek olduğuna dikkat çeken Ardıç, yapısal sorunlar çözülmeden enflasyonun çözülemeyeceğini bildirdi. Küresel ekonomideki yerini sağlamlaştırmak isteyen Türkiye açısından büyüme kadar, büyüme için kullanılan kaynakların da önemli olduğunu ifade eden Seyit Ardıç, “Büyümenin lokomotifi verimlilik oldukça hem karlılığımız hem de rekabetçiliğimiz paralel artacaktır” diye konuştu.
Kamu ihale reformu, KİT yönetişim reformu, vergide adalet ve etkinlik reformunun da acilen yapılmasını isteyen Seyit Ardıç bunları yaparken her ne olursa olsun af çıkarılmaması gerektiğini belirtti. Türkiye’ye şu an giren sıcak paranın kuru baskılayarak rezervi artırdığını belirten Ardıç, TL’yi suni şekilde değerlendiren bu durumun, enflasyonu kontrol etmesini beklediklerini söyledi. Ardıç bunun aynı zamanda dış borç ve faiz yükünün de hızla artmasına neden olduğunu aktardı. Sıcak paraya bağımlılığın azaltılması gerektiğine işaret eden Ardıç, “Bu ortam sona erdiğinde sıcak para ülkemizi terk edecektir. Daha açık bir ifadeyle, sıcak para girişine dayalı ekonomik büyüme arayışları yerine, doğrudan yatırım dolayısıyla üretim ve istihdam odaklı bir büyüme anlayışı merkeze alınmalıdır” dedi. Türkiye’de girişimlere ve start-up’lara son 4 yılda 2 milyar dolarlık yatırım yapıldığını anlatan Ardıç Ankara’nın bu yatırımlardaki 110 milyon dolarlık payının yeterli olmadığını söyledi.