ABD Başkanı Biden: Ukrayna’nın parçalanmasına izin verirsek kimsenin bağımsızlığı güvende olmaz
ABD Başkanı Biden'ın 100 milyon doların üzerinde serveti olanlardan yüzde 25 vergi alacağını açıklaması servet vergisini yeniden gündeme getirdi. Birçok zengin yüzde 2'lik vergile sıcak bakıyor ancak bunun yoksulluğu bitirip bitirmeyeceği meçhul.
ABD Başkanı Joe Biden’ın kasım ayında yeniden seçilmesi halinde ülkenin en zenginlerine yeni bir “milyarder vergisi” uygulayacağını söylemesinin ardından dünyanın süper zenginlerine yönelik servet vergisi çağrıları bir kez daha canlandı.
Geçen hafta başında 2025 bütçe önerilerini açıklayan Biden, aşırı zenginleri hedef alarak 100 milyon dolardan fazla serveti olan Amerikalılara yüzde 25 vergi planını yineledi. Perşembe günü yaptığı açıklamada da “Hiçbir milyarder bir öğretmenden, bir temizlik işçisinden, bir hemşireden daha düşük bir vergi ödememeli” dedi.
Biden’ın önerisine göre, ‘Robin Hood’ vergisiyle ABD’li bin milyarderin ödeyeceği yüzde 8,2’lik vergi işçilerin ödediği yüzde 25 oranına yükseltilecek ve böylece çocuk bakımı ve ücretli ebeveyn izni gibi yardımların finanse edilmesine yardımcı olmak için 10 yılda 500 milyar dolar toplanacak.
Daha önce Biden’ın 2024 bütçesinde ana hatlarıyla belirttiği varlık vergisi planı dünyanın en zenginlerinin servetinin en iyi nasıl hesaplanacağına dair onlarca yıllık bir tartışmayı yeniden alevlendirdi. Küresel çapta hükümetlerin artan kamu açıklarını kapatmak ve servet eşitsizliğiyle mücadele etmek için yeni yollar aradığı bu yıl konu yeni bir önem kazandı.
Geçen ay Brezilya’da G20 zirvesi için bir araya gelen küresel maliye bakanları, aşırı zengin %0.1’in topluma adil bir pay ödemesini sağlamak için dünyanın 3,000 milyarderine küresel bir asgari vergi planlarını araştırdıklarını söyledi.
Bu tür fikirler dünyanın en zenginlerinden bazılarının bile desteğini alıyor. 2024 yılı başlarında “Vatansever Milyonerler” olarak adlandırılan ve giderek büyüyen bir ağ, dünya liderlerine zenginler için daha yüksek vergi çağrısında bulunan açık bir mektup imzaladı. Mektubu imzalayan 260 kişi arasında Disney’in varisi Abigail Disney ve “Succession” yıldızı Brian Cox da vardı.
Vatansever Milyonerler imzacılarından Phil White CNBC’ye yaptığı açıklamada, “Bu, zenginlerin topluma daha fazla katkıda bulunması, aşırı zenginlerin daha fazla katkıda bulunması ve bunu yapmaktan gurur duymasıyla ilgili” dedi. Ancak uzmanlar servet vergisinin etkinliği ve gerçekte ne kadar uygulanabilir olduğu konusunda ikiye bölünmüş durumda.
Servet vergisi, varlıklı bir bireye ya da haneye ait nakit, mülk, araç, mücevher ve diğer değerli eşyalar gibi varlıkların tamamının ya da çoğunun değeri üzerinden alınan “geniş tabanlı” bir vergi anlamına geliyor. Yıllık kazanç üzerinden alınan gelir vergisi ve bir varlığın satışından elde edilen kâr üzerinden alınan sermaye kazancı vergisinin aksine, servet vergisi bir bireyin toplam servetini hesaplamanın daha bütüncül bir yolu olarak görülüyor. Bu tür vergiler bir zamanlar Avrupa’da ön plandaydı, ancak 21. yüzyılın başında verimliliklerine ilişkin sorular ve daha düşük üst düzey vergi oranlarına doğru daha geniş bir kayma nedeniyle uygulama azaldı.
2024 yılı itibarıyla İsviçre, Norveç ve İspanya bir tür servet vergisi uygulayan az sayıdaki ülke arasında yer alıyor. Ancak daha fazla ülke bu fikre giderek yaklaşıyor. Kolombiya 2022 yılında bir servet vergisi uygulamaya başladı ve İskoç hükümeti de bu konuda önerilerde bulunan diğer ülkeler arasında yer alıyor.
Warwick Üniversitesi’nde ekonomi doçenti olan Arun Advani’ye göre, en etkili servet vergisi politikaları hedefe yönelik ve spesifik olanlar. “Eğer gerçekten de en üst düzeyde etkili olacak bir servet vergisi istiyorsanız genellikle oldukça yüksek bir eşikten başlamak istersiniz” diyen Advani, tarihsel olarak terk edilen politikaların ya çok düşük olduğunu ya da yeterli vergi geliri elde etmek için çok fazla muafiyete izin verdiğini söylüyor.
Ancak vergi uzmanları, iyi tasarlanmış servet vergisi politikalarının bile pratikte uygulanmasının zor olabileceğini, hangi varlıkların vergilendirilmesi gerektiğini ve bunların değerinin değerlendirilmesinden kimin sorumlu olması gerektiği konusunda sorular ortaya çıkabileceğini belirtiyor. Aslında davranışsal değişim potansiyeli, servet vergilerine karşı öne sürülen en önemli argümanlardan biri. Eleştirmenler vergi cennetleri de dahil olmak üzere hareket kabiliyeti yüksek süper zenginler arasında servet göçü riskinin arttığına işaret ederek, bunun devletin gelirlerini artırmaya yönelik orijinal çabaları baltaladığını söylüyorlar. Uluslararası danışmanlık şirketi PwC’den Christine Cairns, “Bireylerin eğer servet vergisi getirilirse taşınmanın bir faydası olur mu diye hemen diğer ülkeleri araştırdığını görüyoruz?” diyor.
Nitekim örnekler de yok değil. 2022 yılında Norveç 20 milyon Norveç Kronu’nun (1,8 milyon dolar) üzerinde varlığa sahip olanlara uyguladığı servet vergisini artırınca pek çok kişi İsviçre’ye akın etti. Girişimci Tord Kolstad, 2023’te taşınan yaklaşık 70 süper zengin Norveçliden biriydi. “Bu vergiyi iki katına çıkardılar. Norveçli işletme sahiplerinin ülkeyi terk etmek zorunda kalmasının nedeni bu. Norveçli emlak grubu T. Kolstad Eiendom’un kurucusu ve CEO’su Kolstad, bunun pek çok insan için uzun vadede sürdürülebilir olmadığını söylüyor.
Veriler de servet vergisinin uygulandığı ülkelerde toplam vergi gelirlerinin yalnızca çok küçük bir bölümünü oluşturduğunu ve zaman içinde de artmadığını gösteriyor.
Araştırmacılar servet vergisinin sermaye kaçışına yol açma riski konusunda ikiye bölünmüş durumda. Bazıları nakit çıkışının sınırlı olacağını savunuyor. Ancak böyle bir politikanın maliyeti ve serveti yeniden dağıtma kabiliyeti konusunda başka endişeleri de dile getiriyorlar.
Advani, “Vergi dairesi tarafında daha fazla maliyet var çünkü kesinlikle ek değerlemeler yapmaları gerekecek. Endişelenebileceğiniz farklı bir maliyet alanı da, örneğin yatırım teşviklerine ne yapacağı” diyor.
Yine de servet vergisi taraftarları, bu vergiden elde edilecek gelirlerin servet uçurumuyla mücadelede önemli bir adım olabileceğini savunuyor. Oxfam’a göre, küresel servet eşitsizliği son yıllarda önemli ölçüde arttı ve en zengin yüzde 1’lik kesim 2020’den bu yana yaratılan tüm yeni servetin üçte ikisine sahip oldu. Küresel nüfusun en yoksul yüzde 50’si şu anda toplam servetin sadece yüzde 2’sine sahipken, en zengin yüzde 10’luk kesim yüzde 76’sını elinde tutuyor. Bunun da yaklaşık üçte ikisine en zengin yüzde 1’lik kesim sahip.
Küresel servet vergisi çağrılarını destekleyen bağımsız araştırma laboratuarı EU Tax Observatory’nin 2023 raporuna göre, dünyanın bilinen 2,756 milyarderine uygulanacak yüzde 2’lik bir vergiyle bile yılda 250 milyar dolar toplanabilir. Oxfam’ın 2023 yılına ilişkin ayrı bir raporunda ise dünyadaki mültimilyoner ve milyarderlere uygulanacak yüzde 5’lik bir vergiyle yılda 1,7 trilyon dolar toplanabileceği ve bunun da 2 milyar insanı yoksulluktan kurtarmaya yeteceği belirtiliyordu.
Vatansever Milyonerler gibi gruplar bunun amaçlarının bir parçası olduğunu söylüyor. Grup tarafından bu yıl yapılan bir anket, G20 ülkelerindeki milyonerlerin yarısından fazlasının (yüzde 58) 10 milyon doların üzerindeki servet üzerinden yüzde 2 vergi alınmasını desteklediğini ortaya koyuyor. Dörtte üçü (yüzde 74) ise genel olarak zenginlere daha yüksek vergi uygulanmasını desteklediklerini belirtiyor. Ancak bazıları bu tür çağrıların dünyanın en zenginleri için gelecekte servetin daha radikal bir şekilde yeniden dağıtılmasına karşı bir koruma yolu olup olamayacağını sorguluyor.
Advani, “Özgürlükçülük fikrinden çok ciddi bir şekilde bahseden ve insanların sahip olmasına izin verilmesi gereken toplam servetin bir sınırı olduğunu ve bu seviyenin üzerinde temel olarak yüzde 100 vergi alınması gerektiğini söyleyen insanlar var” diyor.